İnsanlar dış görünüşü o kadar önemsiyor ki, hayat dış görünüşü temsil ediyor gibi bir algı yaratılıyor, ama gerçek hayat bu değil.
Düşünsenize gidiyorsunuz giyimi, oturuşu, duruşu mükemmel ama konuşmaya gelince boş, dışına odaklanmış sadece o kişinin amacı yalnızca dış görünüşü.
Onun için asıl marifetin içindeki boşluğu doldurmak olduğunu anlamamış yani aldanmış, Nasreddin hocanın dediği gibi;
'Ye, kürküm ye' misali.Ben bazen sokağa çıkar insanlar arasına karışırım türlü türlü insan görürüm, bazılarının tek amacı günlük nafaka bazılarının gayesi yeme içme gezme har vurup harman savurmak, bazılarının gayesi de bambaşka, bu dünyada başıboş olmadığını her yeni günün diğer günden önemli olduğunu bilmesi.
Böyle insanlar, üniversite bitiren insanlar değil düşünür insan her anlamda kendini geliştiren iç güzelliğini bütün bedenine yansıtan insandır.
Akıllı olan her insan gayesini aşmadan kendini gelişmeye daima elverişli hale getirmeli, okumadım okumama izin vermediler diye bahaneler üretip ardına sığınmamalıdır .
Elbette hiç birimizin hayatı bizim hayal ettiğimiz gibi değil ve umduğumuz hayat şartlarından uzak olduğumuzun farkındayız.
Bunun için bulunduğumuz ortamı kendimize cennet haline getirmeye çalışalım, belki böylelikle Dünya'da ki insanlar biraz daha rahat bir nefes almakta zorlanmaz.
Şimdi diyeceksiniz ki dünyayı ben mi kurtaracam neden olmasın
Kim bilir belki senin yetiştirdiğin bir birey biri veya birilerini kurtarabilir, neden olmasın denemekten ne çıkar.En azından bizden sonraki nesil rahat etsin, bilinçli bir nesil yetiştirmek hepimizin elinde, çocuk deyip onu küçük düşürücü kelimeler sarf etmeyelim.
Gün gelir o çocuk dediğimiz birey olur bizim ona yaptığımız bütün hataları bize uygular, hayat işte bu kadar acımasız.
Yani her şey bizim elimizde saygı duymalarını istiyorsak , onlar bize muhtaçken yapalım yoksa bu nesil sevgisiz saygısız büyürse vay halimize.
Ben kendimi övmeyi asla sevmem ama gördüğüm her çocuğa büyük bir bireymiş gibi saygı duyarım, onların kendilerini daha değerli hissetmesini ve gerçekten bizim onlara önem verdiğimizi bilmelerini sağlarım.
Bizde çocuk olduk değilmi? evet olduk ama şimdi hiç empati kurmak aklımıza geliyor mu elbette hayır büyüklerimizden ne gördükse onu yapıyoruz.
Sizce yanlış bir anlayış değil mi, böyle yaparak anne ve babamızın hastasına düşmedikmi şimdi kendimize gelme zamanı değil mi?
Hayatımdan size bir kesit sunmak istiyorum, ben annemden aşırı bir sevgi
gördüm Allah ondan razı olsun.Babamdan pek bir alaka görmedim desem yalan olmaz, annem yetim olduğu için bizi gözünden sakınırdı. Annem baba sevgisinin ne olduğunu bilmiyordu çünkü daha çok küçükken babasını kaybetmişti. belli ki bunun için babamın bize ilgisizliğini fark etmedi.
Dediğim gibi insan yaşadığını uygular bende annemden gördüğüm gibi yapıyorum anneliği, ben kurgu yapmıyorum.
Ne yaşadımsa onu kaleme aldım.
Çocukları hafife almayın onların dünyaları çok farklı hayal güçleri inanılmaz bir zamanlar bizim olduğu gibi.
Geçen gün sokakta oynayan bir kaç çocuk gördüm.
Evimin önünde oynuyorlardı beni görür görmez kaçışışmaya başladılar, gülerek onları çağırdım "neden kaçıyorsunuz?" dedim küçük bir kız çocuğu "senden korktuk ondan" dedi.
Başlarını okşadım "ben sizi çok seviyorum
benden kaçmayın bir daha olurmu?" dedim "hadi bakalım oynayın" birbirlerine "ne kadar iyi kadın" deyip sevindiler.inanır mısınız çok duygulandım
Ben bunlara ne verdim ki, bunların
bu güzel övgü dolu sözlerini hakettim.Demem o ki hayat kısa gönül kırmayın onarması çok zor gönülleri inşa edin
Orda kendinize bir taht kurun ebedi yıkılmaz......
Yeni ve kurgu değil. Hepimizin hayattan çıkaracağı dersler vardır.
Hayattan çıkardığım dersleri buraya aktaracağım gelenler hoş gelmişler oy vermeyi unutmayın.
Hayırlı günler ve iyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutlu Olmak İçin Ne Gerekiyor?
AdventureMutlu olmak için ne gerekiyor? Bunun cevabını aslında hepimiz biliyoruz ama farkında değiliz mutlu olmak için bir sebebe ihtiyacımız yoktur. Örneğin bir çocuk; Verdiğiniz küçük bir çikolata bile onu mutlu edebilir, başının okşanması güzel iki çift l...