❛ Profilimde bulunan Psychiatrist isimli kitabıma göz atarsanız çok sevinirim. ❜
Parmaklarımın önünde oynattığım shot bardağı tahta bar tezgahında tiz bir ses çıkartıyordu fakat kimsenin bu kulak tırmalayan sesi duymadığına yemin edebilirdim çünkü, ayakta duran insanlar dans etmekten terleyen vücutlarını hiçe sayıp, birbirleriyle flörtleşmeye devam ediyordu.
Tezgahın arkasında duran orta yaşlı adama bardağımı uzattım ve yenisini vermesine dair şeyler zırvaladım fakat ne kadar başarılı olduğum tartışma konusu olurdu.
Yanımdaki diğer bar taburesi iğrenç bir gıcırtı çıkartırken kulaklarımı yerinden kesmemek için zor tuttum ve soluma döndüm.
Ensesinin sonuna erişen dalgalı koyu kahve saçları, birkaç gün önce kestiğini düşündüğüm sakalları, çünkü biraz uzamışlardı. Göz yuvalarıma hücum eden okyanus mavisi gözleri. Yanıma oturacak adam ya bir modeldi ya da işsiz hergelenin tekiydi.
Siyah kumaş ceketini bar taburesinin arkasına asarken, içine giydiği kıvrışmış beyaz gömleğinin de kollarını sıvamakla meşguldü. Bacaklarını saran siyah kotunu elleri yardımıyla yukarı çekip, tabureye bedenini attı.
Orta yaşlı barmen sakallarını kaşırken, derin bir homurdanmayla az önce yolladığım shot bardağımı tekrar bana gönderdi ve yanına da vodka şişesini eklemeyi unutmadı. Altıncı bardağım olduğunu göz önünde bulundurursak eğer şişeyi bana vermesi oldukça mantıklı bir hareketti.
Soluma oturan adamda bir bardak buzlu viski istedi. Ne bir model ne bir hergeleydi. Kesinlikle o bir yer altı mafyası olmalıydı.
Vodka bardağımı doldururken düşündüğüm şeyler kendi kendime gülmeme sebep oluyordu. Elimi çenemin altına koyduğumda daha güçlü gülmeye başladım.
"Sarhoş oluyorsun." Yunan tanrısı konuştu.
"Hayır. Sadece seninle ilgili tahminlerde bulunuyordum. Bir model veya aptalın teki olduğunu düşünmüştüm fakat bir bardak Chivas istediğini duyunca mafya olduğuna karar verdim." O da benim gibi gülmeye başladı.
Sarı loş ışık beyaz tenine vururken göz altlarına dikkat etmemek için kör olmak gerekiyordu. Morarmış ve şişmişlerdi. Vodka'yı tek dikişte mideme indirdiğimde o da barmenin önüme bıraktığı vodka şişesini kavrayıp hiç umursamadan kafasına dikti.
"İki farklı alkolü birbirine karıştırmamalısın. Eğer gecenin sonunda kusarsan seni tuvalete götürmem... saçlarını toplamam, sana kahve hayatta yapmam." Tekrardan bardağımı doldururken elini belime attı ve taburemi kendine çekti. Hiç beklemediğim ani hareketiyle sarsılırken boynumdan kulağıma doğru yol aldı ve fısıldadı.
"Model değilim, mafya değilim... fakat aptal konusunda haklı olabilirsin..." kotunun arka cebinden deri kaplama bir cüzdan çıkardı ve cüzdanının kapağını açıp, dedektif rozetini gösterdi. Gözlerim sonuna kadar açılırken, yumruğumu masaya vurdum.
"Tanrım! Tahmin etmeliydim. Benim hatam... ayrıca çok farklı konuşuyorsun. Pensilvanya'dan değilsin değil mi?" Tazelenen viskisini içerken başını olumsuzca salladı.
"Pekala. Kelimeleri sert ve harf yutmadan konuştuğuna göre İngiliz olmalısın... Winchester mı?"
"Westminster." Bingo! İngilizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐎𝐧𝐞 𝐒𝐡𝐨𝐭𝐬 | 𝐓𝐨𝐦 𝐇𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞𝐬𝐭𝐨𝐧
Fanfiction❝Detaylı betimlemelerle yazılan, tek bölümlük Tom Hiddleston kurguları.❞ [Dikkat: Çoğaltılması Yasaktır!] sluttypollyanna, 2021. | 17.05.2024 #tomhiddleston kategorisinde 2. | | 18.05.2024 #hiddleston kategorisinde 1. |