Devrim
"Devrim..." sesi fısıltı halinde çıkmıştı, ağlaması canımı yakıyordu.
Evet. Kimseyi umursamayan, kendine sürekli zarar verip, bira kokmadığı zaman bulunmayan ben, insanlar için endişelenir olmuştum. Her gece başkalarıyla yatıp kalktığım zamanlar bir anda son bulmuştu ve şimdi sarışınımla sadece bir kez sevişmemize rağmen ona sarılıp uyuyabiliyordum. İçe dönüklüğüm kaybolmamıştı ama eskisi gibi insanların görünce ürperdiği ifadem yoktu artık. Çünkü yanımda mızmız bir bebek taşıyordum ve beni her daim güldürebiliyordu.Nil
Telefon sesiyle gözlerimi ovuşturdum. Saatte gözlerimi delen 12.37 sayısını görmezden geldim ve telefonu cevapladım.
"Efendim?" Dedim ve esneyerek yanımda yüzüstü yatan meteorun sırt kaslarıyla oynamaya başladım.
"Nil? Neredesin, hemen söyle." Devrim'in biraz kızgınlık, biraz kırgınlık, biraz üzüntü ve biraz da hayalkırıklığı içeren kısık sesini duyunca ürperdim. Onun canını yakmış olmak üzüyordu. Ama o da benim canımı yakıyordu.
"Devrim. Ben eskisi gibi değilim. Eşyalarımı da alıp evden de ayrılacağım zaten." Dedim ve çıplak olmamı umursamadan yataktan kalkıp tuvalete kilitledim kendimi.
Karşıdan yorgun bir derin nefes duyuldu.
"Sorun eskisi gibi olmaman, Nil. Her zaman ki kafemizde ol. 15 dakika sonra. En solda ki masa. Gelmezsen hattından yerini bulurum ya da yaptıklarını babana yetiştiririm."*15 DK. SONRA*
Devrim
Dükkândan içeri giren bir çift ela göz belirince elimde ki kahvemi masaya bıraktım. Nil minik adımlarla masaya oturdu ve başını eline yasladı.
"Ne konuşacağız?" Diyerek önüne gelen saç teline üfledi. Bu telin ona daha şiddetli dönmesine sebep olmuştu.
"Adem anlattı. Neden?"
"Çünkü, öyle." Parmaklarıyla oynamaya başlaması sinlrlerimi bozmuştu.
"Bunun ne kadar sürtükçe ve bencilce olduğunu biliyorsun. Neden yaptın bunu Nil?" Dedim gözlerim dolarken.
"Canım istedi." Diyerek omuzlarını silktiğinde gözlerimde ki yaşlar özgürlük ilan etmişlerdi. İlk kez insan içinde ağlıyordum ve bu berbat hissettiriyordu.
"Ağlama.." sesinde ki tını ağlamamı güçlendirmişti.
"Bunu yapmak istemedim Devrim.. Bir saniye de olsa, unutmak için yaptım, olmadı." İnce parmakları gözyaşlarımı sildi ve yüzünü yüzüme sabitledi.
"Devrim, ben.." Derin bir nefes aldı.
"Devrim ben sana on yıldır falan sırılsıklam aşığım." Dediğinde kalbim sanki buz tutmuştu.
Sinirle ayağa fırladım ve bağırmaya başladım.
"Yeter artık lan! Yeter! Bir Adem'e seni seviyorum dersin, onu milyonlarca başka kişiyle aldatırsın. Şimdi de şansını benden yana mı deniyorsun? Kendine gel Nil! Sen bu değilsin!"
Gözleri doldu ve korkuyla bağırdı.
"Onların hepsi seni unutmak içindi hayvan! Son damlayı da o aptal sarışın doldurdu! Senelerdir dibinde beni fark etmen için kıçımı yırtıyorum. Ama sen daha 2 haftadır tanıdığın kıza bağlanıp kızı beceriyorsun!"
"Erkek arkadaşın varken seni fark etmemi nasıl beklersin?!"
"Tek sorun Adem miydi?"
"Hayır, aptal! Sen benim kardeşim gibisin!"Nil
Oturduğum yerden ayaklanarak bir taksi çevirdim ve herhangi bir otele gitmesini söyledim. Gözyaşlarım ve hıçkırıklarım birbirlerine karışıp bütünleşirken telefonumu kapattım.
~
"Tek kişilik bir oda ve 6 numaralı fırçayla kırmızı guaj boya istiyorum." Dedim ve anahtarlarla odaya çıktım. Çarşafları ip haline getirerek duvara astım ve boyayı bekledim. Boyalara da ulaştığımda duvara yazmaya başladım.
"Ölümümden kendinizi suçlamayın. Ben şimdiye dek ne yaptıysam, ne bok yediysem kendim yaptım.
Devrim, ben sadece seni sevdim.
Mavi, Devrim'le birbirinize sırılsıklam aşkısınız, çok belli. Onu hep mutlu et.
Adem, eğer seni çok kırdıysam özür dilerim.Son olarak; odamda, yastığımın altında ki anahtarla evin deposunu aç. Senin ve başka şeylerin resimleriyle dolu. Onları sakla.
Beni unutmayın, bana ağlamayın. Bana acımayın. Beni her daim sevin.Sevgilerimle, Nil.
Devrim, tanıştığımız tarihte yasımı tut her sene. Hoşçakal.
09.11"Son olarak kırmızıyla Devrim'i çizdim ve kendimi ölümün huzurlu kollarına bıraktım.
Heheeey! Merhaba sevgili okurlar. Şok üstüne şok yaşadığınızı umuyorum. Çünkü yazarken ben yaşıyormuş gibi hissettim, her yerim uyuş uyuş.
Uzun zamandır yazmamamın sebebi kafamı yeni toparlayabilmiş olmam.Bol Mavi'li, Devrim'li, Adem'li ve Nil'li günler dilerim.
Gökkuşağı pompalyan, renkli ruhları sevin!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli Ruhlar~
RomanceGri ve Mavi'nin, biraz bira, biraz boya, biraz mürekkep, biraz da aşk ve tutku dolu hikâyesine hoş geldiniz..