AH AŞK ! (BİTTİ)

AH AŞK ( 57)

"Murat bu fikre pek sıcak bakmadın gibi."

"Sevgilim sen mutlu olacaksan bende mutlu olurum. Sadece küçük bebekle ve evdekilerle uğraşırken ha, bir de okul var çok yorulacaksın!"

"Benim ihtiyarım. ben gencim şimdi enerjimi kullanmazsam senin yaşına geldiğimde yerimden kalkamam. Hem meraklanma çok mutlu olacağım. Ayrıca seni de mutlu edeceğim tabi."

Katre kahkaha attı. Murat onu ters çevirip üzerine çıktı.

"İhtiyar ha sana göstereyim ihtiyarı!"

Katre bu ikinci hamleyi hemen beklemiyordu ama hoşuna gitti.

"Biraz dinlen sonra jakuzi ve seni çok güzel bir yere yemeğe götüreceğim."

"Beni haşat ettin şimdi yemek diyorsun. Ben çilek ve fıstıklı dondurma istiyorum."

"Bu kara kışta, çilek ve dondurma!"

"Evet istiyorum."

"Şimdi, bir güzel uyku çek, sonrasını düşünürüm. Bende biraz çalışayım ve evdekiler ne yapıyor bir bakayım."

Katre, gözlerini burnuna gelen çilek kokusuyla gülümseyerek  açtı.

"Murat bunlar ne güzel kokuyor!"

"Senin kadar değil. Haydi kalk, önce çileklerini ye, sonra jakuzi keyfi, sonra yemek, sonra dondurma."

"Olur babacım ama dondurmamı da şimdi yesem, noooolur nooolur."

Murat, gülerek karısını kucakladı.

Katre, yeni aldığı siyah kumaş hamile pantolonu ve güzel omuzlarını açıkta bırakan, boğazlı firuze rengi tuniğini giydi, hafif bir makyaj yaparak odadan çıktığında Murat telefonla konuşuyordu.

Katreyi görünce nefesi kesildi.

Konuşmayı kısa kesip telefonu kapattı.

"Ya, kadın nasıl bir şeysin sen böyle. Hamilelik bir kadını bu kadar mı güzelleştirir.

İstersen odamızda yiyelim, şimdi seni bu halde dışarı çıkartmam doğru olmaz!"

"Muraaat hadi ama."

                                                                                         &&&                    &&&

Gittikleri mekân çok şık ve elit bir yerdi. Murat şöminenin yanında bir masa ayırtmıştı.

"Arabayı hangi arada hallettin?"

"Sen uyurken sevgilim. Sana bir haberim var. Hem üzücü hem sevindirici!"

"Sanki Alevle konuşuyormuş gibisin!"

Murat, yine güldü. Karısının elini avuçlarının arasına aldı.

"Sümbülün annesi bu gün vefat etmiş. Sümbül bir hafta sonra gelecek. 

Veee karıcım, bizim yanımızdaki blokta, girişin hemen üzerindeki daireyi satın aldım. Orada oturacaklar."

Katre, yerinden kalktı ve Murat'a sarılıp öptü. Gözler onlara çevrildi.

 Katre, insanlara dönüp karnını gösterince yüzlerindeki gülümseme hoşuna gitti.

"Kurt gibi acıktım. Et yemek istiyorum iyi pişmiş, yanında kızarmış patates ve bol yeşil salata. Tatlıyı sonra söyleyeceğim. Birde ayran büyük bardakta tuzsuz ve buz gibi lütfen."