4. Bölüm

59 5 13
                                    

Birlikte olmasak bile~
Birbirimize bağlı olacağız
Kendimi hazzı deneyimlediğimiz anıların içine sokmak istiyorum.

Şarkı: Doughtnut

Ne diyorsun sen dermişçesine ona baktım. Fakat her zamanki gibi pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Bu durum onun hoşuna gidiyordu. Ama beyefendiyi bu kurduğu saçma hayallerinden ve rüyasından uyandırmalıydım yoksa ona şans verecek gibi gözücektim. Fakat bana herkesin sevinçten güllerini açacak gibi gülümsemesi beni oldukça üzmüştü. Çünkü ona aşık olmamalıydım onun gibi güler yüzlü çocuk beni hak etmiyordu. benim yüzünden artık çiçek gibi solucaktı. Büyük bir suçluluk duygusu kaplamıştı ama bu yapıcagimdan pek pişman değildim birbirimizi doğru düzgün tanımamışken çıkma teklifini kabul ediyorum deme hem nereye çıkacağız? Düşündüğün şeye bak Irmak. Çocuk iyice senin aklını başından aldı. Çocuğun ismini ögrenmeden onu hiç tanımamış gibi ol ve hayatından da sil.

Birden az önceki endişeli ve tedirgin Irmak hemen havaya uçup gitmişti.
" Sen neyden saçmalıyorsun ? Üzgünüm ama ben hislerimin olmadığı kişiye şans veremem. Lütfen benimle sevgili hayalleri kurmayı bırakıp gerçek hayata dön ilerde çok zorluk yaşayacaksın."
Ona arkadaş tavsiyesi vermeye çalıştım. Ama sanırım yanlış kişiye vermiştim. Karşımdaki çocuk beni seven kişiydi... Salak mısın Irmak? Ne arkadaşından bahsediyorsun çocuk seni arkadaş olarak görmüyor bile. Seni sevdiğini haykırmaya çalışıyor sen arkadaş tavsiyesi veriyorum diyorsun.Yüzü düşmüştü neden bu hale geldiğimi kendi kendime sorgulamaya başladım.
" Emin misin Irmak? Bana karşı hissin hiçbir zaman olmuyacak mı? "
Evet gerizekalı diye haykırmak istesemde onu daha çok üzücegimi anlayıp vazgeçtim. Ben seçimimi yapmıştım onunda benden vazgeçmesi düşer.

Ona karşı hissim ne zaman başlayacağını bilmiyordum. Her alde daha sonradan başlarsa belki o başkasına çoktan aşık olmuş olurdu. Ve ben onu geri kazanmak için geç kalmış oluyordum.

" Eminim ve hiç pişman olmuyacağım. " Hayır sonradan pişman olucaktım onun bir gün delicesine aşık olmuş olacaktım ve sonra bu aşk bana zarar vericekti.
O gitti beni hayatta ilk aşık olan çocuk artık yanımda değil sırf ben mutlu olayım diye artık bana hanım eller bile almayabilirdi belki bana eskisi gibi göz göze gelmiyecektik o gözünü benden  kaçıracaktı sadece. Hadi ama Irmak bu kadar üzülmeye gerek yok ilerde böyle şeyler yine yaşayacaksın pozitif olmaya çalış sen buraya okumaya geldin.

*****
" İyice drama kraliçesi oldun yine başımızda Irmak. "
Nehir arkalı katlı olan saçlarını savurup, çikolatalı sütünü pipet le içti. Onun şu an ağlamam pek umrunda değildi. Onun derdi niye onu reddetmemdi direk bizi shiplediği için bana ilgisiz davranmaya çalışıyordu. Dünya yansa umrunda değildi sadece saçını tarardı. Kafamı masaya gömüp bir şekilde ağlarken ses çıkarmamaya çalışıyordum sadece kardeşlerim ve Arzu bilmeliydi ağladığımı. Damla saçımı okşayıp, beni sakinleştirmeye çalışırken,Arzu da Damlaya katılıp beraber benim moralimi yerine getirmek için uğraşıp, çaba göstermeye çalışıyorlardı. Nehir ise gözlerini devirip etrafta o çocuk var mı diye bakıyordu.

" Irmak seni bazen hiç anlamıyorum..." Diyerek bir konuşma aramızda sessizliği bozarak bir konuşmaya girmişti Arzu. Kafamı masadan çekip ağlamaya son verdim. Damla ellerini saçımdan çekti. Nehir etrafa bakmaya bırakıp, Arzu ya baktı.
" Çocuğun ismini öğrendim ismi Hasan. Irmak çocuğu reddediyorsun sonra ağlıyorsun. İşte sonradan pişman olucağım falan diye reddetmeseydin Gül gibi çocuğu o zaman. "
Kaşlarımı çattım. Tüm olanları detaylı  , uzunlu A dan Z'ye kadar her şeyi anlatmıştım ondan ona göre ne anlattıysam onu konuşuyordu. Çocuğun ismini ne ara öğrenmişti bu konuda biraz sinirli gözüküyordu ama neden  bu olan onu ingilendirmiyordu. Damla bile mantıklı konuşmasına rağmen bu yaptığım salaklığa karşı bana kızmıyor sadece sakinleştirmeye çalışıyordu. Bu işte iş vardı. Nehir in kaşı bir havaya kalktı.

" Gül gibi çocuğu derken... Çocuğun ismini öğrenmiş sen sen-"
Arzu direk Nehir in sözünü keserek bağırdı.
" Saçmalama istersen ama sadece Irmağın yerinde olsaydım ben Hasan la çıkardım. Çocuk seni seviyor sınıfta yabancıların girilmesi yasak olduğu bile bile yanına geldi yanına daha ne olsun. Pembe gözlüklerini çıkar ve gözlerini tamamen aç Irmak. Çocuk bir şansı hak ediyor. "
Diyip yanımızdan gitti. Arzu ne diyordu öyle? Ne yani hislerim olmasa bile çıkmak zorunda değildim hem ona ne? Niye karışıyordu onla benim aranda bir şeydi niye taktı şimdi bu kadar.

Öğle arası sonrası ders işledikten sonra Damla ile beraber okulda kalabalık olmayan bir yere gidip, birbirlerinizi daha çok anladığımız için  dertleştik.  Sonradan Damla ayağa kalktı .

" Arzu sana fazla kızmadı mı?" Dedi sonradan güneşten gözlerini kısıp,
" Irmak Arzu yanımıza geliyor. Nehir i de almış yanına." Dedi bizim tarafa gelen Arzu ve Nehir i işaret etti. Arzu Nehir le bir şey konuşuyor olmalıydı. Ama Nehir dinlemiyor telefonunu kurcalıyordu. Bana samimi gelmişti. Çok samimi duruyorlardı. Arzu benim sözümü dinlemezdi Damla nın sözünü dinlerdi. Fakat eski den Arzu nun Damla ile en iyi anlaşacağıni düşünürdüm. Fakat artık Nehir ile daha çok anlaşacaklar diye düşündüm. Bir kere Arzu ile aramız bozuk olduğundan onunla arkadaşlıktan çıkmak istemiştim çünkü konu ciddi bir konuydu. Ama o arkadaşlığımız saçma bir şekilde bitirdiğim izi düşünmüştü. Olay şuydu; Arzu nun sevdiği bir çocuk sonradan bana aşık olduğumu öğrendiğinde bana kızgınlık tan hakaret etmişti. Hatta kötü kötü şeylerde demişti. Sonradan Damla ile o zaman daha yakında olduğu için Damla ile takılmıştı. Fakat Damla sırf barışalım diye onunla takılmış zaten Arzu da hep benim hakkımda konu açtığı için Damla da bu durumdan canını sıkmış. Çünkü hep aynı konu aynı konu olmaz diye düşünmüştü. Sonradan sınıfta bazı kızlar Damla ile Arzu yu  yakın olduğunu görünce bana yetiştirip,

" Irmak Damla senin hayatını çalıyor ve elinden almaya çalışıyor" gibi konuşmalarıyla sırf aramız kötü olsun diye aksiyon yaratıp , kendi aralarında eğlenelim diye beni kandırmaya çalışmışlardı. Maalesef o kızlara inanmıştım. Damla da " ben sana böyle bir şey yapar mıyım? Kardeşinim ben." Dedikten sonra bir süre kendi hatamı fark edene kadar benle konuşmamıştı. Sonradan hepimiz barışmıştık bu olay yaşanmamış gibi hayata devam ettik. Ama Damla ile Arzu nun dedikodusu sonradan bitmişti. Damla tekrar aynı hatayı düşmemek için ona eskisi kadar yakın davranmıyordu Arzu olan ilişkimize de müdahale etmiyordu. Kararlarımıza saygı duyuyordu sadece.

Arzu yanımıza oturdu. Nehir telefonunu kurcalamayı bırakıp, telefonu elinde tuttu. Nehir de Arzu nun yanına oturup,
" Irmak özür dilerim. Sen de bu duygu yu yaşamanı istemedim zaten yine yaşıcağım da neyse..."
Yine neyden bahsediyordu. Yine kafamı bir şekilde karıştırmayı başarıyordu.
Kantinde aldığım pembe kremalı bir donut u paketten çıkarıp, ısırmaya başladım. Ben donutu yerken birden de Arzu ya cevap veriyordum.
" Ne diyorsun Arzu? Ben ne dediğini anlamıyorum. " Arzu ayağa fırladı sinirli bir şekilde, " sen beni ne zaman anladın ki Irmak? Hep seninle mi ingillenmek mi zorundayım? Biraz benimle ingillensen olmaz mı? "
Nehir şaşkınlıkla Arzu nun konuşmasına dinlerken ağzı o şekline döndü. Ben donut u yemeye bıraktım. Yanımdaki Damla ya sarıldım. Belki ağlamazdım. Damla sarıldığım elleri itip, sinirle gözlerini yumup, ayağa kalktı. Arzu nun karşısına geçti.
" Sen kafayı sıyırmış sın sabahtan beri kardeşime gizemli şeyler söylemeye çalışıyorsun laga luga yapma. Konuyu nerden nereye geçiriyorsun artık hiç konuşmasak iyi olur."
" Ama ben yanlız kal-" Damla eliyle Arzu yu susturmuştu. Arzu susmak zorunda kalmıştı fena halde Damla yı sinirlendirmişti.

" Kardeşimi üz sonra yanlız kaldım de. Bundan sonra yanımıza gelme kardeşimi üzmeyide kalkma. "

Beraber gidicekken bana sarılan kola doğru döndüm.

" Kim seni üzdü."

" Kimse değil merak etme Hasan. "

" İsmimi nerden öğrendin. "

" Ben öğrenirim niye birden geldin. "

" Seni özledim..."

Gözlerim sadece sana ait  ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin