Gözlerimi güçlükle açmıştım, her tarafım sızlıyordu. Dün beni odaya kapatıp saatlerce döven, Kaptan'ın adamları. Evet, beni adamlarına dövdürtmüştü. Nasıl birden bire her şey boka sardı anlamış değilim. Kalbim sızlıyordu, şimdi sadece acı çekiyordum.
Günlerdir aramız çok iyiyken, bana sevdini söylemişken ne oldu da bana bunu yaşattı? Ne oldu da benden nefret etti. Belki de, beni hiç sevmemişti.
Bir oyunun içinde miydim?
Kapı tekmeyle açıldığında gözlerimi oraya çevirdim. Kaptan sırıtarak içeriye girmişti "İbne" diye fısıldadı tekrardan. Sikeyim, hâlâ ibne diyordu.
Dünden beri etmediği hakaret kalmamıştı. Ben bunu hak edecek ne yapmıştım ki? Yanıma gelip çenemi sertçe kavradı, ona bakmamı sağladı. "Neden?" diye sordum güçlükle çıkan sesimle.
Yine yandan güldü "Siz ibneler, ölmeyi hak ediyorsunuz"
Ne? Ne saçmalıyordu bu amına koyduğumun çocuğu. Hızla çenemi sıkıca tutan elinden kurtulup bağırdım "Sen ne diyorsun lan? İnsan mısın sen şerefsiz, beni öpen sendin lan sen"
Kalbim acıyordu, karşımda ki tanıdığım Kaptan değildi. Benim tanıdığım Kaptan bu olamazdı amına koyayım.
Kolumdan tutup ayağa kaldırdı, yüzüme iğreniyor gibi bakıyordu. Göz yaşlarıma hakim olamamıştım. Benden tiksinen adamın karşısında ağlıyordum. Belli ki, sikine bile takmamıştı. Büyük bir kahkaha atıp sertçe yere ittiğinde acı dolu bir inleme bıraktım odaya. Beni baştan aşağıya süzüp çıktı odadan.
Hemen kapıya ilerleyip yumruklamaya başladım "Açın lan kapıyı, bırakın beni orospu çocukları" kimseden ses yoktu. Biraz daha yumruklayıp bağırdıktan sonra kapının önüne oturdum. Çaresiz hissediyordum.
Ben Kaptan'ı nasıl sevmiştim ki? Bu olanlar, hiç inandırıcı değildi. İnanasım gelmiyordu çünkü, 'seni seviyorum' dediğinde gözleri parlamıştı. Beni sevdiğini hissetmiştim ama şimdi? Nefretini, öfkesini hissediyordum. Bana annem gibi bakıyordu.
Onlar beni bırakmadan kurtulamayacağımı anladığımda pencereyi açıp önünde durdum. Huzurla gözlerimi kapattım, hafif esen rüzgar tenime temas ediyordu bu çok güzel hissettirmişti. Biraz aşağı baktığımda sigara içerek bana bakan Kaptanı buldu gözlerim.
Herhalde nasıl öldürebilirim diye düşünüyordu, oldukça komik bir durum.
"Orospu çocuğu" diye fısıldayarak pencerenin önünden ayrıldım.
Koltuğa oturup sızlayan bacağıma yavaşça masaj yaptım. Tüm vücudum ağrıyordu.
---------------
"Uyan ibne"Karşımda ki adama uykulu gözlerle baktım. "Kalk, siktir git buradan" dedi daha sonra parmağını tehdit eder gibi salladı "Bir daha karşıma çıkma, sıkarım kafana" keşke sıksan be Kaptan.
Kafama sıksan sesim çıkmazdı, keşke bunu yapmasaydın.
Sendeleyerek kapıdan çıktığımda arkamdan büyük bir kahkaha attı.
İçeridekilerin bakışları bana döndüğünde öylece baktılar. Kısa bir bakış atıp merdivenleri yavaş adımlarla indim.
"Bitti" dedim göz yaşlarımı silerek "Her şey bitti"
Telefonumu vermemişti şerefsiz, öylece siktir git demişti pislik adam.
Hızlı adımlarla oradan ayrılıp Melih'in evine doğru ilerledim. Taksiye binemezdim, üstümde su alabilecek param yoktu.
Tüm yaşananları düşünerek ilerlemeye devam ettim. Kapılarının önüne geldiğimde Melih hemen açmıştı kapıyı "Sikeyim ne oldu lan sana?" kafa sallayıp içeri girdim.
"Lan Mert, neyin var Kaptan'a haber vereyim mi?" gülümsedim "Kaptan yaptı Melih"
Afallamıştı, yüz ifadesinden belliydi "Evet doğru duydun, Kaptan yaptı. Etmediği hakaret kalmadı Melih, adamları hiç acımadan dövdü." Hiçbir şey söylemedi, yüzünü buruşturmuştu.
"Bana beni sevdiğini söyleyen adam, bana hiç acımadı" elini omzuma koyup sıvazladı. "Mert, şimdi uyu dinlen akşam konuşalım bunları" sesi titrek çıkmıştı.
Olumlu anlamda kafa sallayıp odaya çıktım.
Başıma daha neler gelecek, bilmiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA SEVGİLİM-GAY
ActionNot; Uzun süredir yoktum, kitabı yeniden yazmaya başlayacağım.