AŞKIN SON PERDESİ ( TAMAMLANDI)

13.BÖLÜM: RANDEVU

Keyifli okumalar canlarım💗

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum💗

BÖLÜM ŞARKISI: MADRİGAL-GEÇME ARTIK SOKAĞIMDAN

                      -    -    -

  Şu an yok olup gitmek istiyordum.   Yerin yedi kat dibine girebilir ya da biri beni ölmeden mezarıma gömebilirdi.

  Gözlerimin büyük bir halüsinasyon görmesini dilerken içimdeki panik duygusu midemi bulandırıyordu.

Annem, radar Fintoz teyzenin saçlarına yapışmış onu resmen paralarken Nehir ve ben şaşkınlıktan yerimizde öylece kalakalmıştık.

" Senin o kapanmayan ağzını urgan iğnesiyle dikeceğim! Sen çocuklarımı nasıl rezil edersin! "

" Onlar da kapı önünde fingirdemeseydi az bile yaptım! "

" Bak Fintoz ben seninle bir fingirdersem ömrün boyunca unutamazsın! "

" Anasına bak kızını al demişler. Sen de senin herifle vaktinde az fingirdememiştin Gülten. Kızın da sana çekmiş. "

Annem Fintoz teyzenin bu sözüyle onu biraz hırpaladıktan sonra kendi evine zorla sokup kapıyı üzerine kapatıp yanımıza geldi. İkimize de ölümcül bakışlar atarken hiçbir şey söylemeden evden içeriye girdi.

Nehir ile halâ kapının önünde öylece dikilirken annemin içeriden adımı söylemesiyle girdiğim o şoktan çıkıp kendime geldim.

Nehir'i umursamadan içeriye girdim ve tam kapıyı onun yüzüne kapatacaktım ki annem içeriden " İKİNİZ DE SALONA GELİYORSUNUZ! " diye bağırınca el mecbur Nehir'i de yeniden eve almak mecburiyetinde kaldım.

" Ben odama gidip geliyorum sen salona git. " diye Nehir'e arkamı dönüp birkaç adım atmıştım ki beni kolumdan tutup kendiyle duvar arasına sıkıştırdı.

Gözlerinde gördüğüm hüzün dalgaları  kumsalıma vururken kalbimin atış hızının değiştiğini hissettim.

İşte kalp ne söylerseniz söyleyin göz göre göre ölüme gidecek kadar tutkundur aşka. Hiçbir yemininiz, hiçbir sözünüz kalp çarpıntılarınızın önüne geçemez.

Hele ki bu kişi yıllardır uzaktan uzağa sevdiğiniz, hayallerinizin aşkı, beyaz atlı prensiniz ve imkansızım dediğiniz adamsa.

Nefes alış verişlerim hızlanırken Nehir'in gözlerinde gördüğüm o hüzün dalgası kalbimi acıtıyordu. İmkanım olsa hiç korkmadan kalbini alır, tüm hüzünlerini, acılarını, hayal kırıklıklarını, kötüye dair ne varsa kendime katar onu acı çekmekten kurtarırdım.

  Gözümden akan bir damla yaşı silemeyecek kadar uyuşmuşken bedenim, Nehir baş parmağıyla yaşımı silip yüzünü yüzüme daha da çok yaklaştırdı.

" Biraz önceki konuşmamız yarım kalsa da er ya da geç tamamlayacağız Aslım Hanım. Bana bir açıklama borcunuz var. Ama önce annenden anneni akşamki gideceğimiz parti için izin almamız gerekiyor. Orada birlikte görülmemiz çok önemli. "

Bu sözlerinin ardından artık yerini ezbere bildiği salona doğru yürürken dizlerimin titremesine rağmen güç bela kendime gelip odama gittim.

Siyah eşofman altı ve üzerine mavi bir sweet giyinip saçımı dağınık şekilde topladım. Aynadaki görüntüm pek iç açıcı olmasa da evde abiye elbise giymeyeceğime göre ona çoktu bile.

Odamdan çıkıp salona giderken annemin Nehir'e kök söktürdüğünü ve onu azarladığını düşünürken ikisini çok keyifli bir sohbetin içinde buldum.