"Volorant!" diye bağırdı koşarak yanına gidip masada e Eren'in bilgisayarı'nın yanında duran bilgisayarımı açıp oyuna girdim.
"Hangi karakteri alacaksın?" diye sordum.
"Yoru'yu alacağım sen?"
"Jett'i alacağım."
"İstek attım kabul et."
"Tamam." dedim ve bir iki dakika sonra oyuna başladık. Eren yanımda kulaklığın tekini takmış tekini ise kulağının arkasına doğru götürmüştü. Ben de aynı durumdaydım.
(Oyun oynarken)
Elis; orda Eren orda!
Eren; nerde?
Elis; arkanda!
Eren; Tamam gördüm
Elis; hadi be hadi,vur vur.
Eren; Elis sen arkamdan gel arkadan gelen var mı kontrol et, ben ön tarafı kontrol edeyim.
Elis; Tamam
(Silah sesleri hayal ediverin pls)
Elis; Vurdum
Eren; Aferim
Elis; Diğer oyuncu spike'yi yerleştirdi
Eren; Ah be vuruldu spike'yi yerleştiren.
Elis; Eren arkanda!
Elis; Vur vur
Eren; Ah hayır ya, vuruldum.
Elis; Tüh be
Eren; Neyse seni izliyeyim bende
Eren; İki kişi kaldınız dikkat edin.
Elis; Tamam
Elis: Oda vuruldu.
Eren; Dikkat et onlar 3 kişi hala.
(Silah sesleri)
Elis; Vurdum.
Eren; Diğeri arkanda!
Elis; Gördüm
...........
"Kaybettik." dedi Eren.
"Evet.." dedim hüzünle.
"Üzülme civciv tekrar oynar o zaman kazanırız."
"Tam da kaz-"
"Telefonun çalıyor."
Eren telefonumu uzatınca arayın kim olduğuna baktım. Abim'di. Açıp yavaşça kulağıma götürdüm. Dediği 3 kelimelik cümle ile yıkılmış'tım.
