𝑨𝒏𝒕𝒊𝒅𝒐𝒕𝒆//ℳ𝒾𝓉𝓈𝓊𝓎𝒶 𝒯𝒶𝓀𝒶𝓈𝒽𝒾

𝑼̈𝒄̧ 𝑨𝒚

Yano bir çözüm yolu bulmak için bir gün beklemişti ve bir çözümde bulmuştu. Teklifin son gün Lena söylenenen yere gitti ve hisse senedini bir posta kutusuna koydu. Posta kutusunda ayriyetten birde not vardı notta Tenshi'nin kaldığı adres yazıyordu. Lena hızla arabasına atlayıp verilen adrese gitti. Adrese geldiğinde lüks bir evdeydi. Eve girip notta yazan odaya girdi. Tenshi odadaki yatakta dümdüz uzanıyordu. Lena hızla Tenshinin yanına gidip Tenshiyi omuzlarından sarstı. Tenshi gözlerini açtığında  annesi ona sımsıkı sarılırken ağlamasını durduramıyordu. Annesi tenshiden ayrıldığında sordu,

"Kızım iyi misin? Birşeyin var mı?" Diye sordu. Tenshi anlamamış gibi bakıyordu annesine.

"Afedersiniz, siz kimsiniz?" Diye sordu Tenshi annesine. Lena bunu duyunca şaşırmıştı. Kızı onu unutmuşmuydu? Onu tanıyamamış mıydı?

"Ne diyorsun kızım? Annenim ben. Hatırlamıyor musun?" Dedi Tenshi'nin gözlerine bakarak. Tenshi'nin gözlerinde hic bir duygu hissedemiyordu.

"Ah öyle mi? Hatırlamıyorum"

"N-ne demek hatırlamıyorum? Nasıl? Ne  oldu sana?"

"Hiçbir şey hatırlamıyorum. İsmimi, yaşımı, nerde olduğumu, kim olduğumu. zihnim bomboş. B-ben kimim?" Diye sordu sonlara doğru gözleri dolmuş, sesi çatlamıştı. Annesi ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ama anlayamıyordu neden bir anda hafızasını kaybetmişti? Lena bunu düşünürken odaya Yano girdi. Tenshi'yi gördüğünde sevinsede Lenayı yıkılmış halde görünce endişeyle Lena'nın yanına gitti.

"Lena hisse işi tamam. Hisui hisseleri geri aldı. Eve doğru gidiyor bizde yola çıkalım." Lena cevap vermedi. Çünkü Yanoyu dinlemiyordu bile.

"Hey Lena-" diyip Lenanın omzunu tuttuğu sırada Yanoyu yardımcısın Hisui aradı. Yano odadan çıkıp telefonu açtı.

"Ne oldu" diye sordu Yano.

"Takip ediliyor-" Hisui cümlesini tamamlayamadan takip edenler Hisui'nin tekerleğine ateş etmişti ve araba yan dönüp 2 kez takla atmıştı.

"HISUI!" diye seslendi Yano endişeyle. Cevap gelmemişti. Telefonun diğer ucundan çarpışma sesi gelmişti sonradan bi patlama sesiyle telefon kapanmıştı. Yano telefondan gelen bip sesini duyduğunda. Herşeyi batırdığını anlamıştım elindeki telefonu kulağından uzaklaştırıp telefonu parçalayacak biçimde telefonu sıkmıştı. ekran koruyucusunu çatlatmıştı. Odadan Lena'nın telefonu'nun çaldığını duyunca odaya girdi.

Lena'yı Yuki'nin kardeşi arıyordu. Lena telefonu sinirle açtı ve bağırmaya başladı,

"Seni orospu çocuğu ne yaptın kızıma?"

"Hmm? Ah doğru söylemeyi unutmuştum. Geçiktiğiniz saatler için kızının ömründen bir parça aldım." Lena'nın duyduğu şeyle dili tutulmuştu.

"Merak etme ama panzehiri vardı." lena bir umutla panzehiri sorucakken adam yine konuştu.

"Ama ne yazikki o da hisselerle beraber kül oldu" diyip telefonu lenanın yüzüne kapattı.

O günden sonra lena Tenshi ve Nue'yi japonyaya göndermişti. Tenshiye japonyada en iyi şekilde tedavi edile bilmesi için en iyi doktor ve bilim adamlarını toplamıştı. 6 yıllık bir uğraştan sonra Yuki'nin kardeşinin Tenshiye verdiği uyuşturucuya bir panzehir yapılmıştı ancak Yuki'nin kardeşi japonya'a gelen o ilacın japonya'ya gitmesini engellemişti ve Tenshi'nin sadece 3 aylık bir ömrü kalmıştı.