17.BÖLÜM: İLK ÖPÜCÜK ( YENİ BÖLÜM)

572 74 20
                                    

Canlarım yeni bölüm geldi keyifli okumalar dilerim💜

Bölüm sınırı 50 oydur❤

Yorumlarınızı şimdiden çook merak ediyorum🙈

BÖLÜM ŞARKISI: ÇAĞRI - KAPIYI KAPAT ( MEDİADA VAR)

~~~~~~~~

Bazı aşklar kalbi kırar, döker ve geriye hiçbir iz bırakmazdı.

Geçmiş ise hiç ummadığımız anda kapımızı çalar, bize kendini hatırlatır ve asla unutmamıza müsaade etmezdi.

Gördüğüm kabusun etkisinden çkmaya çalışırken alnımdan akan terleri elimin tersiyle silip derin bir nefes aldım. Gece tüm kasvetiyle bedenimi ele geçirirken ruhumu kabuslarıma yem etmemek için direniyordum.

Nehir'i unutma fikri bilinç altımın işine gelmemiş olmalıydı ki onu karşıma en savunmasız olduğum zamanlarda çıkarıyor ve beni çocukça bir egoyla yenip zaferini ilan ediyordu.

''Geçti hepsi bir rüyaydı...'' Diye kendimi sakinleştirmeye çalışsam da kabusumun pençelerinden kaçmayı başaran görüntüler gözlerimin önünde film şeridi gibi geçiyordu.

Günlerdir kendi içimde sürdürdüğüm savaşın kazananı kim olurdu bilmiyordum. Bildiğim tek şey vardı o da geçmeyecek yaralar ile bezenen kalbimin savaşmaya devam edemeyecek kadar yorgun oluşuydu.

Yatak örtümü üzerimden atıp ayağa kalktım. Saatin kaç olduğuna bakmayı es geçip sessiz adımlar ile önce odamdan, ardından koridordan geçip mutfağa girdim. Abimin, annemin bin bir ısrarıyla yaptığı led lambayı yakıp dolaptan su bardağını aldım ve buz dolabını açıp su şişesindeki soğuk suyu bardağa doldurdum.

Mutfak masasının hemen yanındaki sandalyelerden birine oturup suyu bir dikişte içip boş bardağı bulaşık makinesine koydum. Tam mutfaktan çıkacakken annemin yaptığı sütlaçlardan birini buz dolabından aldım ve çekmeceden kaşığı da alıp led lambayı kapatarak aynı sessiz adımlarla odama ilerledim.

Odama girdiğimde bakışlarımı duvarlardan kaçırıp yatağıma oturdum ve sütlacımı yerken bir ara bu posterleri duvardan sökmeyi aklımın bir köşesine not ettim.

Küçüklüğümden beridir annemin yaptığı sütlacı çok severdim. Şimdi de büyük bir iştahla sütlacımı yerken kendime daha fazla engel olamayarak telefonumu elime aldım ve sosyal medya hesaplarımda gezinmeye başladım. O içimdeki susmak bilmeyen sesi dinleyip whatsapp'a girdiğimde bizim gruptan ve birkaç arkadaşımdan mesaj geldiğini gördüm. Sabah yanıtlamanın daha iyi olacağını düşünürken gelen bildirim sesiyle neredeyse elimdeki sütlaç tabağını yere düşürecektim. Bu saatte bana kim mesaj atabilirdi ki? diye düşünürken Nehir'in ismini görmem ile kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı.

Evet onu unutma kararımın nişanesi olarak rehberde ismini NEHİR ERSOY OYUNCU OLAN diye değiştirdim.

''Ölümü gör ne olur bak şu mesaja. Ne yazmış selvi boyuna al yazma bağladığım? '' Diye içimde çığlık çığlığa bağıran sesimi kesmek için neleri feda etmezdim bilemezsiniz. Ben unutacağım dedikçe o Nehir'e sümük gibi yapışıyordu.

Telefonun ekranını kapatıp önce artık boşalmış olan sütlaç kasesini sonra da telefonumu komodinimin üzerine bırakıp yeniden yatağıma uzanıp yumuşacık yatak örtümün içine girdim.

Gözlerimi kapadım uyumaya çalıştım ama zihnim ve iç sesim bir türlü buna izin vermiyordu. Ne kadar yatakta bir panda gibi yuvarlandığımı bilmiyorum ama sonunda dayanamayıp yeniden yatağımda doğrulup elimle yüzümü kapatıp derin bir of çektim. Birkaç saat sonra uyanıp işe gidecektim ve işteyken yoğun bir program da beni bekliyordu. Yani dinlenmeye neredeyse hiç vaktim olmayacaktı.

AŞKIN SON PERDESİ ( TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin