AŞKIN SON PERDESİ ( TAMAMLANDI)

18.BÖLÜM: BİR GELİN MESELESİ ( YENİ BÖLÜM)

Canlarımm günaydınnn uzun bir bölüm ile geldimm keyifle okuyun🥰

Oy ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum❤

                        ----------

Gözlerinde sevdasını büyüttüğüm adam vardı karşımda. Geceme ve gündüzüme ortak olan, bana karşılıksız sevmeyi öğreten, beyaz atlı prensim vardı.

Ve karşısında yaşadıklarına inanamayarak öylece put gibi duran bir ben.

" Allahu ekber! Dinimiz Amin! Allahım bu defa kesin sana geliyorum! Beyaz atlı prensim, gönlüme kaçak kat çıkan tatlış mütahitim ne diyor böyle?"

  İç sesim ile Nehir'in sözlerini sindirmeye çalışırken heyecandan nefes almayı bile unutacak hale gelmiştim.

" Sahiden nefes nasıl alınıyordu? Akciğerlerim bile Nehir'imin sözlerine düştü de. "

Nehir gözlerimin içine merakla bakıp cevabımı beklerken derin bir nefes aldım. Aklımda iki ihtimal vardı.

Ya gerçekten benden bir şans istiyordu ya da bana acımış ve kendince bir oyun oynamaya kalkışmıştı.

Her iki düşünce de aklımın ve kalbimin sınırlarını zorlarken ellerimi ellerinden çektim ve bir iki adım geriledim.

Ne olursa olsun önce duygularından  emin olmam gerekiyordu.

" Ve tabiki de bunun için sürüm sürüm sürünmesi. Onca şeyden sonra öyle hemen yelkenleri suya indirip kabul edecek değiliz Nehir Bey. Ne demiş Ziynet SALİ, Ben çok yürüdüm biraz da sen koş. "

İç sesime ilk defa hak verirken başımı hayır anlamında sağa sola sallayıp dilimle dudaklarımı ıslatıp gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladım.

" Bana sevgini kanıtlamadığın ve aklım ile kalbimdeki soruları cevaplamadığın  sürece olmaz. Sana güvenmiyorum, sevgine inanmıyorum. "

" Vur dedik öldürdün anasını satayım. Çocuğun helvası yer fıstıklı olsun bari. "

  Nehir'in kaşları çatılırken yüzündeki ifade sertleşse de aldırış etmemeye çalıştım ve arabaya doğru yürümeye başladım.

" Ve saat çok geç oldu artık evime gitmeliyim. Annemi biliyorsun söylenmesin şimdi. "

Nehir de benim gibi sessizce arabaya bindikten sonra aynı sessizlikle evime doğru yol almaya başladık.

Aldığı sık nefesler ve direksiyonu sıktığı ellerinden anladığım kadarıyla kuduruyordu ama hiçbir şey söyleyemiyordu.

İtiraf etmeliyim ki bu durum beni daha da keyiflendirmişti.

" Daha yeni başlıyoruz Nehir ERSOY. Asıl perde şimdi başlıyor. "

İçimden Nehir için intikam yeminleri etsem de kalbimin bir yanı tam da şu anda teklifini kabul etmem için yalvarıyordu.

Ve ben tabiki de onu dinlemeyecektim.

Araba evimin sokağına girdiğinde derin bir nefes alıp göz ucuyla Nehir'e baktım. Yüzündeki o sert ifade varlığını koruyorken bile bu kadar karizmatik olabilmeyi nasıl başarıyordu?

Aklımdaki soruyu hızla zihnimden def edip kendime geldim ve emniyet kemerimi çözdüm. Kapımı açıp teşekkür ederek arabadan ineceğim esnada söylediği söz ile şaşkınlıkla ona bakmaya başladım.

" Yarın akşam annem ve babam seni yemeğe bekliyor. Ailene uygun bir dil ile söylersin. Akşam sekiz gibi yine gelir seni alırım. "

Başımı tamam anlamında aşağı yukarı sallamaktan başka bir cevap vermeden arabadan indim ve bahçemizin demir kapısını açıp içeriye girdim. Demir kapıyı geri kilitlerken Nehir arabasını hızla sürüp birkaç saniye içinde sokakta gözden kayboldu. Ben de hiçbir şey söylemeden evin kapısını anahtarım ile açarak eve girdim ve ayakkabılarımı çıkarıp annemlere geldiğimi haber verip odama geçtim.