20 ARALIK PAZARTESİ
Gelen mesajlara göz gezdirirken farkına varmadan sırıtmaya başlamıştım. Kerem'in sesini duymamla ona dönmüştüm.
"Hayırdır ünlü falan oldunda benim mi haberim yok"
"Doğum günümü kutluyorlar....20 Aralık"
Gülümsemeye devam ederken Kerem duraksayarak devam etti.
"Doğum günün mü ?"
"Evet niye şaşırdın ki ?"
"Hiç...Yani söylemedin. En azından bir hediye alırdım."
"Yok hediye falan gerekmiyor zaten. Önemli bir şey değil...Hem bende seninkini kutlamadım..Sahi doğum günün ne zamandı senin ?"
Kerem sırıtarak kafasını iki yana salladı.
"Boşver.."
"Ya hadii söylesene"
"Gerçekten boşver... İzlemeye devam edelim mi ?"
"Peki madem"
Kerem'in doğum gününü söylememe ısrarının nedense anlayamamıştım. Fakat bunu bir gün mutlaka öğrenmem gerektiğini aklımın bir köşesine not ettim ve anın tatını çıkartmaya başladım...
**********
Güne sevdiğin kişinin kokusuyla başlamak... ahh çok güzel bir hiss...
Bir dakika ne ?
Hemen yattığım yerden havaya fırladım. Koltuğa baktığımda Kerem'de yeni gözlerini açıyordu. Bir dakika bir dakika biz beraber uyumuş olamazdık değil mi ? Nasıl ya Dünü hatırlamaya çalışıyordum. Uyuya mı kalmıştım yoksa bilerekten mi uyumuştun. Off hiç bir şey hatırlamıyorum.
"İyi misin ?"
Kerem'e gülümseyip hemen lavaboya gittim. Aynadan kendime bakıp derin bir nefes verdim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıkıp doğrudan mutfağa ilerledim. Bir an önce kahvaltı hazırlamaya başlayıp düşüncelerden ve panikten uzak durmam gerekiyordu. Özelliklede utançtan...
**********
Kahvaltı hazırdı. İçeriye gidip Kerem'i çağıracaktım fakat tekrardan uykuya dalmıştı. Koltuğa biraz daha yaklaşıp yere çömeldim. Ona çok dikkatli bir şekilde bakıyordu. Harika bir burna ve çeneye sahipti. Yüzünün her köşesi ortaya çıkmak için kapışıyordu sanki. İnsan karşısına oturup saatlerce,günlerce,aylarca ve yıllarca izleyebilirdi. Tabi bu düşüncelerden kurtulmama sebep olan şey bir anda açılan iki çift gözü görüp yere düşmem olmuştu.
"K-kahvaltı h-hazır"
Konuşamamı kafama takmamaya çalışmıştım ancak sonuç başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Kerem bana sırıtmaya başladığı anda hemen kalkıp mutfağa ilerledim. Mutfakta bulunan masaya oturup hemen kahvaltı tabağımı doldurmaya başladım. Kerem'de gelip karşıma oturmuştu fakat ben tamamen kendimi sofradakilere vermiştim. Hayır hayır kimse dikkatimi dağıtamazdı. Sonuçta yemek yiyecektim. Ahh yemek yemek gibisi var mı be
"Rahat uyudun mu ?"
Ani bir öksürük krizi. Ne kadar konuşmaya çalışsamda olmuyordu. Önümdeki çayı alıp su gibi içmiştim ve... sanırım şuan da durum daha fenaydı.
Hemen ayağa kalktım ve bardağa su doldurup içmeye başladım. Hiç bir bardağın yararı olmuyordu. Kerem yanıma gelip elindeki ekmeği uzattığında anlamaz ifadem ile ona baktım.
"Ekmek Eda. Dilindeki yanığı azaltır."
"Ha evet hı hı"
Hemen elinden ekmeği alıp ağızıma doldurdum. Sonuçta ağızım ne kadar dolu olursa o kadar konuşmama gerek kalmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA AŞIK OLURSA | BİTTİ
Teen FictionBir mafya adamı cafe'de gördüğü bir kıza aşık olmuştur. Fakat bu aşka engel olacak bir sürü şey vardır. Kızın bu adama karşı bir duygu hissetmemesi gibi... Peki bu adam bu duruma karşı nasıl bir şey yapacaktı. Hemen pes mi edecekti... Hiç sanmam... ...