17; Birleşince kısa devre yapan parmak uçlarımız öldü önce. Sonra yeşil öldü benim için, sonra kahverengi. Sonra ilk öpüştüğümüz yeri kalbinden bıçakladılar. Sen gittin ve herkes ölmeye başladı.
Göğsündeki ağrı peşini bir an olsun bırakmamak için and içmiş gibi çocuğun soluklarını kesiyordu. Kaç sokak koştu, kaç cadde geçti, kaç köşede dizleri üzerine çöküp yakardı artık saymadı. Bir elektrik direğinin altında ruhu bedeninden çok uzakta kalçalarının üzerinde oturmuş gökyüzünü izledi. Saat henüz erkendi, gökyüzü sanki çocuğun kara düşüncelerine inat dalga geçer gibi masmavi ve parlaktı.
Saate baktı, 'şuan ikinci dersteyiz' diye içinden geçirdi. İkinci derste.
Hissettiği titreşimle göz kapakları aralanırken arayanın Taehyung olduğunu görmesiyle elleri titredi. Çağrıyı reddederek koşmaya devam etti. Ayaklarında derman kalmayana dek, nefessiz kalana dek koştu. Gözüne çarpan taksinin önüne kendini bıraktığında şoför, çarpacak korkusuyla küfür savururken Jeongguk çoktan ön koltukta yerini almıştı.
Bacaklarını titrete titrete süren yolculuk sonunda tanıdık evin bahçesine girdi. Bu saatlerde kimsenin olmayacağınden emin ve rahat şekilde kapıyı yumruklamaya başladı. İnen her yumrukta sanki göğsüne vuruyordu. Öyle sinirli vuruyordu ki, kıpkırmızı olan tenini umursamadan, kemiklerini kırmak istiyormuş gibi devam etti. Hıncını demir kapıdan çıkarmak akıllıca değildi.
Transa girmiş gibi yumruklarını indiren çocuk kapının açıldığını fark etmeden bir yumruk da arkadaşının suratına indirdiğinde ancak ne yaptığının farkına varabilmişti.
"S-siktir ne oluyor lan!?"
Hobi tuttuğu elmacık kemiğiyle yüzünü buruşturmuştu. Tıslayarak geri çekildiğinde Jeongguk'un yüz ifadesi yediği yumruktan kat be kat daha acıtmıştı. Dehşetle öne atıldığında elleri çocuğun ıslak yanaklarına tutundu. "Jeongguk!? Aman tanrım bu halin ne?"
Jeongguk yanaklarına yerleşen elleri tutarak indirdiğinde kendini Hobi'nin göğsüne bıraktı. Yıkılmamak adına sırtında kollarını birleştirirken başını usulca gömdüğü boynunda biraz daha ağladı. "Hobi... ben nasıl dayanacağım?.."
Elleri şokla havada asılı kalan Hobi kendini toparlayarak sırtını sıvazlamaya başladı. Öyle şok olmuştu ki, kollarındaki çocuğu her şekilde görmüştü fakat böylesine paramparça olduğuna ilk kez şahit oluyordu.
"Neler oluyor Jeongguk korkutuyorsun beni."
Fısıltısı Jeongguk'un kulaklarına çarpsa da şuan herhangi bir şeyi idrak edecek halde miydi emin olamıyordu.
"O- o gidiyor ben ne yapacağım? Beni bırakacak o-"
Hıçkırıkları konuşmasına izin vermemişti. Kalbinden geçenleri diline dökmek öyle zordu ki, içi çıkana kadar ağlamak ve uykuya dalmak istedi. Uyumak istiyordu çünkü Taehyung'un parmakları saçlarında gezecekti. Bu yüzden uyumalıydı. Taehyung gelene kadar uyanmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Falling again | Taekook
FanfictionSkandallarıyla ailesinin soyadına leke sürmekten zevk alan başkanın asi ve hırçın oğlu Jeon Jeongguk atıldığı 15. lisenin ardından rehabilitasyon merkezine kapatılır. Kurallarının dışına çıkmayan, disiplinli bir öğretmen Kim Taehyung, genç çocuğu ka...