Keyifli okumalar
🐨
Jimin'in anlatımından...
Ryu Jin'i detaylı ifade vermesi için merkeze getirmiştik. Anlattığı şeyler hem Arin'i hemde beni fazlasıyla şaşırtmıştı. Olayı çözmeye yaklaştığımızı hissediyordum çünkü bence Ryu Jin sandığımızdan daha çok şey biliyordu. Bu yüzden detaylı ifadesini almamız ve ondan sonra işimize bakmamız gerekiyordu.
İfade odasına girdiğim anda bakışlarım Ryu Jin'in hemen karşısında oturan Arin ve Jungkook ikilisine kaydı. Jungkook ifadeyi kağıda dökmek için hazır beklerken Arin'de yanında sessizce duruyordu. Onlara kısaca tebessüm edip, yanlarına oturdum.
"Hazırsan başlayalım mı?" Ryu Jin'in başını olumlu anlamda sallayıp beni onaylamasının ardından yalandan boğazımı temizledim.
"Her şeyi baştan alalım. Bize bu iddia olayının nasıl ortaya çıktığını anlatabilir misin?"
Ryu Jin kuruyan dudaklarını diliyle ıslatıp bir kaç saniyeliğine sessiz kaldı. Şu an bize ifade veriyordu ve içinde bir yerlerde biraz tedirgin olduğunu hissediyordum. Bir şeylerden çekiniyor gibiydi.
"Her şey bir polisiye kitabı ile başladı. O gün yine bizim evde buluşmuştuk. Grupça sohbet ediyorduk." Konuşmasına devam edemeden ona soru sorarak sözünü kestim.
"Grup derken? Mesela kimler vardı?"
"Ben, Jung Woo, Yoongi, Taehyung, Hoseok ve Namjoon."
"Yani hepiniz oradaydınız. Herkesin o iddia olayından haberi var?" Soru sorarcasına konuşmamın üzerine başını olumlu anlamda salladı.
"Evet, Jung Woo okuduğu bir Agatha Christie kitabından bahsetmeye başladı. Kitapta bir adam kimseye yakalanmadan üç tane zehir çalıyormuş. O da bunu yapabileceğini söyleyince Taehyung bunun mümkün olmadığını söyledi. Ama Jung Woo islarla yapabileceğini savundu. Sonra iddiaya girdiler. Kırmızı reçete gereken zehirleri bir şekilde elde edip bize getirecekti. Bir kaç gün sonra zehirleri gerçekten getirdi. Hepimiz çok şaşırdık. Hoseok ona zehirleri gerçekten çalıp çalmadığını sordu ve Jung Woo'da çaldığını söyledi ama aslında çalmamış."
"Çalmamış mı? Sana söyledi mi?"
"Evet olaydan sonra gelip bana söyledi. Zehirleri eczacı olan bir akrabasından almış. Kıza, zehirleri sadece iddiayı kazanmak için istediğini ve bunun onun için çok önemli olduğunu söylemiş. Kızda biraz tereddüt etsede zehirleri geri getirmesi şartı ile kabul etmiş."
O eczacı bize merak ettiğimiz bir çok sorunun cevabını verebilirdi. "Peki, sen eczacıyı tanıyor musun?"
"Kızı şahsen tanımıyorum ama nerede çalıştığını biliyorum."
Başımı salladım. Bu iyi olmuştu çünkü bunu araştırmak için uğraşmamış olacaktık. Böylelikle zaman kazanacaktık ve bu da olayı daha hızlı çözmemiz anlamına geliyordu.
"Devam et. Sonra ne oldu?"
"Jung Woo kıza zehirleri geri vermekten vaz geçti. Onun yerine başınım belaya girmesinden korktuğu için zehirleri hepimizin gözü önünde ateşe attı"