XXIII.

730 72 28
                                    





Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Cam kırıkları... Her yer, cam kırıkları. Ellerim boş, ellerim kan. Minho yok. Ellerim kan. Minho kollarımda değil. Sıcaklığı kollarımda değil. Minho'yu aldılar. Bebeğimi ellerimden zorla aldılar. Kalkmalıydım, evet kalkmalı ve peşlerinden koşmalıydım. Taehyung yok, güvenlik yok. Güvenim yok. Taehyung gelmedi, adamlar geldi o gelmedi. Ellerim titriyor, tanrım bu bir ceza mı?

Sesler vardı, sesler her yerdeydi. Peki ya Minho'nun sesi? Nereye götürdüler onu? Minho, lütfen ağlama. Baban gelecek, baban bulur seni. Beni bulduğu gibi. Beni sana getirdiği gibi seni bana, bize getirecek. Ağlama. Ağlayışı kulağımda, ağlayışı zihnimde. Sesler yaklaştı, ayak sesi geliyor bana doğru. Ayak sesleri hızlandı ve beni buldu. Önümde biri diz çöktü. Yanaklarımı kavradı.

"Jimin? Jimin? Beni duyuyor musun?" Gelmiş, Minho baban gelmiş. Gözlerim bunu bekliyormuş, hemen akıttı yaşları. Bir damla, iki damla, üç damla. Tekrar o ses.

"Jimin? Bebeğim? Konuş benimle hadi." O endişeli ses. Yanaklarımda ki el bu sefer sertti. Yüzümü hızlıca kendine çevirdi.

"Jimin!" Taehyung?

"Taehyung" saçları dağılmış, kravatı gevşemiş. Çatık kaşları yüzümün her santimi ezberliyor. Beni bekliyor, konuşmamı bekliyor, anlatmamı. Kucağımda ki elim, kırmızıyı sevmedim. Kırmızı çirkin bir renk artık. Ellerimi yıkamalıyım, ellerim kirli. Ya çıkmazsa ellerim? Ya hep kanlı kalırsa? O zaman sevemem ki kimseyi, çirkin ellerim. Sevmediğim ellerim, artık Taehyung da sevmeyecek. O da mı sevmeyecek?

"Taehyung elim kirli, böyle de sever misin beni?" Seversin değil mi?

Gözleri yüzümden hızlıca ellerime döndü. Çatık kaşları sanki daha da çatılabilirmiş gibi çatıldı. Yutkundu, gözleri sanıyorum ki anlamaya çalışıyordu. O kan benim mi yoksa değil mi? Hayır, benim değil Taehyung. Ben kanamıyorum, ben kanattım. Ben kanattım artık kirliyim.

Anladı, o kan benim değildi. Anladı. Seslice yutkunarak gözlerini yüzümde gezdirdi tekrar tekrar.

"Taehyung? ellerim çok pis. Yıkamama yardım eder misin? Minho korkar." Minho çok korkar. Hâlâ ağlıyor mudur acaba? Çok korkuyordur o şimdi. Hiç bir şey demedi, ellerinin birini bacaklarıma diğerini belime atarak kucakladı beni. Ağır değil miydim?

"Ağır değilsin, tamam mı?" Zihnimi mi okuyordu? Zihnimi okuyacak kadar tanıyor muydu beni?

"Geç kaldın" geç kaldın, seni bekledik geç kaldın. Adımları saniyelik durdu, ardından devam etti. Elleri sıkılaştı, tutuşu sıkılaştı. Canım acıdı ama belli etmedim.

"Özür dilerim, geç kaldım."

"Seni bekledik, ben dedim. Ben baban gelecek korkma dedim. Korkma baban yolda dedim ama gelmedin Taehyung." Kısılan sesime inat çıkan sert sesimle ittirdim onu. Ellerim göğsünü hedef almıştı. Yumruklarım güçsüzdü ama kararlıydı.

İf the mafia falls in love |vmin|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin