1

87 5 2
                                    

Elimdeki şemsiyeyi çöpe atıp metroyu         beklemeye başladım. İlk defa isteyerek dışarı çıkmaya karar verdim ve başıma gelmeyen kalmadı!

  Yaklaşık bir aydır dışarı çıkmadığım için almam gereken şeyler birikti.Hem bunları almak hemde biraz kendime vakit ayırmak için dışarı çıkmaya karar vermiştim. Tam hazırlanıp evden çıkıyorken yağmur yağmaya başladı. Aldığım şemsiyeninde kırık çıkmasıyla sırılsıklam olmuştum.Tanrı mutlu olmamam için çok uğraşıyor olmalı. Islanmak en sevmediğim şeylerden birisi özellikle hava buz gibiyken. Neyseki bu havalarda metrodaki ısıtıcılar açık oluyor.

  Duraktaki aynadan saçımı düzeltip oturduğum yere geri döneceğimi planlarken yerime başka birinin oturmuş olmasıyla duraksadım.
Biri geçmesin diye astığım ıslak ceketimi umursamadan oturan çocuğa doğru yürümeye başladım. Utancımdan  maskemi gözüme kadar çekip yere bakarak yürümeye başladım desek daha doğru olur. Sahip olduğum herşeyden iğreniyorum bedenimi bol giyinip maske takarak saklayabiliyor olsamda sesimi düşüncelerimi bir yere kadar saklayabiliyorum.İnsanlar birşey demesin diye az ve düşüncelerimi içine katmadan konuşmaya çalışıyorum. Bu nedenle ceketimi almak için çocuğun ordan kalkmasını beklemem gerek. Ne kadar aptalım. Gözlerimin dolmaya başlamasıyla kafamı kimsenin olmadığı tarafa çevirdim. Her şeye gözlerimin dolmasından nefret ediyorum. En çok beni böyle yaratan tanrıdan nefret ediyorum. Birbirimize karşı büyük bir nefret içindeyiz.

Metronun gelmesiyle açılan kapıdan içeri girdim neyseki boştu. Görüğüm ilk yere oturdum. Oturmamla yanıma başka birinin oturması bir olmuştu.Camdan gördüğüm kadarıyla duraktaki çocuktu. Zamanın çabuk geçmesi için dua etmeye başlarken duyduğum sesle tırnaklarımı ellerime geçirdim."Şey ceket senin sanırım, unutmuşsun.". Ne yapacağımı bilemeden ceketi aldım ve çocuğun yanından hızla kalktım. En uzak köşeye geçip beklemeye başladım. Ne kadar kabayım teşekkür etmeliydim. Bunu yapacak kadar cesur olmadığım için üzgünüm.

İneceğim durağa varmam ile metrodan indim. Tam merdivene yönelmişken çocuğun sesini duydum."Rica ederim."
çocuğa anlamaz gözlerle bakarken yanıma doğru geldi ve "Ceket için, teşekkür etmeyide unuttun sanırım" dudağının kenarı kıvrılırken kaşlarımı çattım.Komik miydi? Çok mu aptal gözüküyordum."Zorunda mıyım?" dedim kendimi tutamayıp."Onu demek istemedim,yani değilsin tabii ama-" "O zaman sorun yok" deyip arkamı döndüm ve AVM'ye girdim. Arkamdaki ayak sesleriyle hızlanmaya başladım ben hızlandıkça hızlanan ayak sesleriyle durdum ve arkamı döndüm.Ne cesurdum bugün bunun için kendimi ödüllendirmeliyim. "Bir sorun mu var?"
"Yalnızsın sanırım sana eşlik edebilir miyim yani istersen" demesiyle şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim.
  

           

Bölüm sonu...

Öncelikle merhaba ilk kitabım okunur okunmaz bilemiyorum sadece yazmak istedim bilmenizi istediğim birkaç şey var. Kız dismorfofobi hastası bu durumun ne kadar zor olduğunu anlatmaya çalışacağım birazda o yüzden size anormal gelen yerlerde bu kızın normal bir psikolojide olmadığını düşünerek bakın biraz. Birde ilk kitabım hatalarımın olduğu yerlerde uyarırsanız çok iyi olur . Şimdilik bu kadar :)

 
  
  

  

7. Durak +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin