Akademideki oda oldukça büyüktü ve tasarımı rahat düzenlemişti. Hikawn hendi hizmetlisi olarak tam yan odasında kalırken orada hizmetli getirmeyen nadir soylulardan olduğunu kendisi olduğunu fark etti Karle.
Kalan birçok soylu kişisel hizmetçileri dahil üç dört kişilik bir grupla buraya yerleşmişti fakat Karle akademi hizmetinin zaten yeterince titiz olduğunu biliyordu. Gereksiz insan yığını istemiyordu.
Akademi büyücülük, savaşçık, ezcacılık, simya, hayvan terbiyeciliği, element kontrolü, bilim teknik gibi birçok alanda kendine has bölümlere ve derslere ayrılıyordu.
Lucian Markiliği savaşçıların başını çekerken Setherland Düklüğü büyücülerin lideri konumundaydı.
Bu yüzden Karle ortak akademik dersler ve grup hareketleri hariç o sümsükle karşılaşmak zorunda kalmayacağı için keyfi gayet yerindeydi.
Dersleri bu sabah başlıyordu. Akademi formasını giymişti. Tüm işleri kendisine atanan Yun adında, yaşı taş patlasın yirmi olan bir kız tarafından tarafından üstlenilmişti.
Karle onunla iletişime geçmese de kahve saçları örgülü ufak tefek biriydi.
İlk günden ders işlenmez kafasıyla herhangi bir gereç almadı yanına. Doğruca dışarı çıktı. Hikawn da akademi üniformasını giymiş kapıda bekliyordu.
"Talim mi yaptın?" dedi kendisinden çok daha önce kalktığı belli olan astına.
"Evet, efendim. Hazır gitmişken alanları da gezip uygun dövüş sahası da aradım. Arka dağda oldukça güzel bir düzlük ve akademinin talim kuklaları var."
Talim kuklaları birçok soylunun evinde olsa da akademide olanlar hem çok sayıda hem de akademinin kendi bilim kolunun geliştirdiği özel araçlardı. Üzerine ne kadar saldırı yaparsanız yapın karşılıyorlardı. Rahatça çalışmak için gerekligi sağlamlığa sahiplerdi.
"Yarın birlikte gideriz. Şimdilik oryantasyona gidelim." dedi Karle ilerlerken.
Bugün gri saçlarını salık bırakmıştı. Gümüş gibi parlak olan saçları sırtından dökülüyor yakışıklı yüzü arasında aydınlanıyordu. Küpeleri saçlarıyla aynı tondayken üzerindeki şık duran özel kesim üniforma vücuduna tam oturmuştu.
Olduğu koridordan geçip akademinin konferans salonuna inerken etrafta birçok öğrenci vardı. Birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar birçok insan oradayken herkes Karle'yi inceleyip kendi arasında konuşuyordu. Çünkü Karle geleceğin Markisiydi. Buna alışsa da tüm ilgiyi çekmek pek hoşuna gitmiyordu.
"Genç Lord Karle!" dedi biri arkadan koştura koştura gelirken.
Karle başını hafifçe çevirdiğinde Hikawn'ın her an tetikte olan olan bedeni Karle'nin önüne doğru bir adım attı.
Karle kızı anında tanıdı. Ailesine bağlı vikontlardan birinin kızı olan Luna'ydı. Kitapta adı hiç geçmiyordu. Doğum günü şöleninde, tam yanında Daniel'e gülenlerden biriydi. Ayrıca sistem onu arkadaşı ilan etmişti.
"Koşmana gerek yok. Ne oldu?"
Luna ellerini dizlerine koymuş az önce koşması yüzünden dinlenirken kocaman gülümsedi.
"Merhabalar! Tanıdık kimse yoktu selam vereyim dedim Genç Lord. Hahaha!"
Karle onun kocaman gülüşü ve sıcak selamlamasına başını salladı.
"Burada sadece öğrenciyim. Adımla hitap edebilirsin." dediğinde Hikawn hala önlerinde duruyordu.
"Efendini yemeyeceğim Hikawn. Sakin olabilirsin." dedi Luna bozulmuş gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Adam Yaşamak İstiyor
Ficção GeralEn büyük hobisi fantastik hikayeler okumak olan sıradan bir adam, intihar etmek üzere olan bir kızı kurtarmak isterken ölür ve en sevdiği roman serisi olan "Tek İmparator" kitabında Karle Lucian'ın bedeninde yeniden doğar. Asıl sorun Karle'nin ana...