Bu bölümle birlikte son 3 bölüm
😕Keyifli okumalar
💜Arin'in anlatımından...
Gözlerimi yavaşça araladığımda başımı yastık yerine daha sert bir nesneye yasladığımın farkına vardım. Uyku sersemliğimi üzerimden atmaya çalışarak gözlerimi bir kaç kere açıp kapadım. Nerede olduğumu yavaş yavaş idrak ederken yüzüme bir tebessüm yerleşti. Başım Jimin'in göğsüne yaslanmış, bacaklarım ve kollarım ise ona sıkıca dolanmıştı. Sırtımda gezen elini hissettiğimden çoktan uyanmış olduğunu anladım. Hiç ses çıkarmıyor yalnızca elini hareket ettiriyordu.
"Günaydın güzelim."
Yüzümü görmese bile uyandığımı fark etmiş olmalıydı. Vücudumu hareket ettirip, beni sardığı kollarının arasından, hiç istemesemde, uzaklaştım ve yüzümü ona çevirdim. Saçları uykusunda dağılmıştı ve suratı yeni uyandığını belli edercesine doğaldı.
"Günaydın." Diye cevap verirken dağılan saçlarımı düzeltmeye çalıştım. Gülümseyerek beni izlerken doğrulup, sırtını yatak başlığına yasladı. "Birlikte uyuduğumuzu hatırlamıyorum."
Dün bizim için çok yoğun bir gün olmuştu. Ryu Jin'in ifadesinin ardından, Jung Woo'un zehirleri aldığı eczacı arkadaşı ile görüşmeye gitmiştik. Eve döndüğümüzde ise gece geç saatlere kadar dosyalar üzerinde çalışmıştık. "Dün koltukta uyuya kaldın. Bende rahat etmen için seni buraya getirdim. Senin için sorun mu?"
Daha önce hiç birlikte uyumadığımızdan bunu sorduğunu düşünüyordum. Gülümseyerek başımı olumsuz anlamda salladım ve ona yaklaşarak başımı yeniden göğsüne koydum. Hiç vakit kaybetmeden bir kolunu bedenime doladı. "Tabii ki sorun değil. Böylesi daha iyi olmuş."
Onunla uyumak şu zamana kadar en çok istediğim şeylerden biri olabilirdi. Tabi dün yorgunluktan tam olarak kendimde değildim ve biraz daha bilinçli olmayı tercih ederdim ama bu bile benim için fazlaydı.
"Bence de daha iyi oldu. Bu arada..." derken konuşmasına ara verip,hafif bir şekilde güldüğünü duydum. "Sanırım kendime yeni bir takıntı edindim."
"Neymiş?"
Boşta olan elini kaldırıp saçlarıma daldırdı. Yüzümün önüne düşen bazı tutamları geti atarken, bazılarını da kulağımın arkasına sıkıştırdı. Bu hareketi beni fazlasıyla mayıştırdığından gözlerimi yeniden yumdum.
"Seninle uyumak."
Gözlerim hala kapalıyken gülümsemiştim. Durumdan en az benim kadar onunda mutlu olması bana iyi geliyordu. Böylelikle bana karşı olan sevgisini daha iyi hissedebiliyordum. Bu beni daha mutlu bir insan yapıyordu.
"O zaman bunu daha sık yapalım."
Bir süre konuşmadan sessizce durduk. Jimin'in bir eli hala sırtımda daireler çizerken uykumun bedenimi yeniden ele geçirdiğini hissettim. Odanın fazlasıyla sessiz ve huzurlu olmasının da etkisi büyüktü."Kalkmamız gerekiyor. On numaraya gideceğiz biliyorsun." Jimin'in ses tonundan isteksiz olduğunu anlayabiliyordum ama zorunda olduğumuzda bir gerçekti.
Dediğini yaparak başımı kaldırıp, yatakta doğruldum. Bugün Ryu Jin'in ufak bir yardımı ile on numaraya girip, daireyi iyice arayacaktık. O yüzden bu günün fazlasıyla yoğun ve yorucu olacağını tahmin ediyordum.