𝐓İ𝐍𝐘 𝐄𝐘𝐄𝐒 [ᴍʏɢ]

13

Bölüm sırasında bir yanlışlık olmuş lütfen ilk önce 12. bölümü okuyup bu bölüme geçiniz.

Sue'nin anlatımından...

Yoongi ile konuşmak o kadar iyi gelmişti ki bana. Bazı şeyleri fark etmiştim. Mesela gülüşünü ne kadar çok sevdiğimi. Ve bazı şeyleri de kabullenmiştim. Ona aşık olduğum gibi. Eskiden bunu düşündüğümde kendimi kötü hisseder ve inkâr ederdim. Ama şuan bunların hiç birini yapmıyordum. Çünkü artık bir umut vardı içimde. Son mesajından sonra yanıma gelmesi ve bana sıkıca sarılması içimi hareketlendirmişti. Ve en çokta Ji Eun konusuna açıklık getirmesi benim için bütün olumsuz kapıları kapatmıştı. Artık bu ilişkiye daha olumlu bakıyordum.

Evet ilişki diyorum çünkü her insan sevdiğiyle birlikte olmak ister değil mi? Bu ne kadar neredeyse kardeşiniz gibi büyüdüğünüz insan olsada. Bende şuanda tam onu düşünüyordum. Terastan çıkmıştık ve en üst kattan şimdi en alt kata kantine iniyorduk. Ve yeni fark ettiğim şeyse hâlâ el ele tutuştuğumuzdu.

Kalkmama yardımcı olmak için elini uzatmıştı. Bende fırsattan istifade elini sımsıkı tutarak kalkmıştım. Fark edip etmediğini bilmiyorumdum ama o bırakana kadar bırakmaya hiç niyetim yoktu.

Gözüm birbirine kenetli ellerimizdeyken yüzümde de dışardan bakıldığında ,aşık bu kız, denilecek bir gülümseme vardı. Hani olur ya bir yere gülerek bakarken dalarsınız ve dışardan gelen hiç bir sesi duymazsınız, etrafınızdaki insanlarda ne o aşık mısın derler, işte tam öyleydim şuanda. Bu yüzdende bize doğru kızgın bir ifadeyle gelen müdür yardımcısını görmemiştim bile.

"Aaish şu serseri öğrenciler yok mu. Hey siz durun bakayım orda." Müdür yardımcısının bağırır tondaki sesiyle kendime gelmiştim ve çoktan Yoongi ile onun yanına doğru yürüdüğümüzü fark etmiştim.

"Buyrun Hocam." Yoongi'nin sakin ses tonuna karşılık hocanın kaşları daha da çok çatılmıştı.

"Şu pişkinliğe bak. Aileleriniz siz dersleri sevgililerinizle ekin diye mi bu okula para ödüyor ha?" Hocanın siniri gittikçe artarken benimde gözlerim şaşkınlıkla büyümüştü. Sevgili mi demişti o?

Bana cevap niteliğinde bakışlarını kenetli ellerimize çevirdiğin de Yoongi ve bende aynı anda ona uymuştuk. Aynı anda ellerimize bakan gözlerimiz bu sefer birbirimizin gözlerini buldu. Yavaşça ayırdık ellerimizi. Benim haricimde her yere bakıyordu artık. Sanırım utanmıştı.

"Hocam siz yanlış anladınız. Arkadaşım biraz rahatsızdı. Bende onu kontrol etmek için dışarıdayım."
Hocanın onaylamayan bakışları hâlâ üzerimizdeydi ve hiçte tatmin olmuş gibi durmuyordu.

Biraz sonra gözlerini yüzümde hissettiğimde bende hocaya bakmıştım. Gözlerimi kırpıştırıp ne oldu dercesine baktım yüzüne. Yüzü biraz yumuşar gibi olunca tekrar eski kızgın surat ifadedesine bürünüp bendeki bakışlarını Yoongi'ye çevirdi. Sanırım gözlerim kızarmıştı ve o da iyi olmadığımı, doğru söylediğimizi anlamıştı.

"Hangi sınıfsınız siz bakayım?" Sorusuna Yoongi cevap verdi.

"12-B sınıfındayız hocam."

"Diğer ders gelip sizi kontrol edeceğim. Eğer yine sınıfta olmazsanız disiplin cezası alırsınız ona göre." Bir süre bakışları ikimizin arasında gelip gitti. "Şimdi dersin bitmesine bir kaç dakika kaldı zaten. Ortalıkta dolaşmayın." Diyip gitti.

Bir kaç dakika olduğumuz yerde Yoongi ile birbirimize baktık. Ardından o konuşmaya başladı. "Ah şu adam yok mu? Gerçekten insanı sinir ediyor. Hadi gidelim." Gülümsemesine karşılık verip birlikte aşağı inmeye devam ettik.