Sesi sonbahar

Yekta Dağlı

Merhabalar :))yeni bir hikayeyle karşınızdayım,umarım hayırlı ve uğurlu bir hikaye olur,iyi okumalar :)) <333

"Hadii Hazan..Yekta'yı görmek için deliriyorum"

"Tamam abla giyindim." 2 genç kız "o parti" için aceleyle hazırlanıyordu.Hazan(21)ve Hazra(23) 1 evde tek başına yaşayan 2 kardeş.Anne ve babaları küçük yaşta ya ölmüşlerdi ya da bırakıp gitmişlerdi, ne bilen var ne gören.Bu iki genç kız birbirilerine sıkı sıkı sarılarak bu yaşlarına kadar gelmiştiler, kimse olmadan.

Bu Hazan'ın umurunda değildi sadece ablasını kırmamak ve tek başına yollamamak için onunla gelmek zorundaydı.

Hazan'ın ablası Hazra eline çiçek buketini almış heyecanla Yekta'yı görmek için deliriyordu.

Hazra mekana girdiğinde genç,yakışıklı ve bir o kadar da ego yığını Yekta'sını görmüştü.

Buketini sıkarak yavaş adımlarla genç adama yaklaştı.Hazan ablasının 2-3 adım arkasında şaşkınca izliyordu.

Ve Hazra genç adamı arkasından yavaşça dürttü.

Genç adam önünde konuştuğu kızlardan kalan gülümsemesiyle arkasına döndü.

Göz kırparak kafasını salladı, bu aşağılayıcıydı.

Hazra heceleye heceleye konuşmaya başladı;

"Bu..Yekta..sana.." dedi buketi uzatarak.Genç adam kahkahaya boğuldu resmen.Herkes birden onları izledi, Hazan çok üzülmüştü..ablasının kolundan tutup götürmek istiyordu..Çünkü 2 senedir seviyordu Hazra.

"Bak 2 senedir peşimdesin kızım, ama ben hiç dönüpte baktım mı?Ya sen aynaya baktın mı hiç? Senin gibi bir kıza bakacağı mı cidden zannettin mi?Bu hayata 3 kere de gelsen dönüp bakmayacağım" dedi ve önüne dönüp kızlarla gülmeye devam etti.

Hazra durur mu? koşarak çıktı mekandan.Hazan elinde ki içeceği arkasına dönük olan Yekta'nın ayağına fırlatarak ablasının peşinden koştu.

Genç adam ayağına gelen bardakla arkasına döndü, ama göremedi Hazan'ı.Ama umursamadan tekrar döndü önüne ve kızlarla sohbetine devam etti.

Hazan hızla ablasını takip ediyordu, Hazra ise ağlaya ağlaya yola çıktı.Hazan arkasından bağırıyordu;

"Abla dur!" bu lafından sonra karanlık sokakta bir araba ışığıyla aydınlandılar.Hazranın koşmasıyla..arabanın altında kalması bir oldu..Hazan çığlık çığlığaydı.

2 SAAT SONRA

"Hazra hanım iyi misiniz?" Hazra gözünü açmasıyla Yekta'nın babasıyla karşı karşıya geldi.Onur bey..Yekta'nın babası ve ülkenin sayılı zenginlerinden biri.

Genç kız hemen ayaklanarak onu selamladı.Ama onun ne işi vardı?

YEKTA(24)Genç adam babasıyla beraber yemek yiyorlardı.

Yekta başladı konuşmaya;

"Eylül ne oldu?"

"Sana hesap mı vereceğim ben?"Yekta baba sevgisine aç bir çocuktu.Babası ise oğlu yaşıtında ki kızlarla evleniyor,birlikte oluyordu.Yekta bundan nefret ediyordu..çünkü babası annesini unutmuş üzerine 10-20 kız getirmişti.Hepsinin hedefi ise babasının servetiydi, buna daha çok kızgındı.

"Yeter! Bıkmadın mı oğlun yaşında ki kadınlarla evlenmekten?" Onur bey dişini sıkarak ayağa kalktı ve sert bir tokadı yapıştırdı Yekta'ya.

"Sanane lan!? Sana ne yapacağımı ne yapmayacağımı soracak değilim!"Yekta masanın altından yumruğunu delice sıktı.

Ve babası kalkıp gitti, giderken Yekta konuştu;

"Sana bir şey soracağım.." dediği anda durdu Onur bey.

"Ben ölsem..beni de unutur musun?" Onur bir şey söyleyemedi.Yine o acımasız kalbini yumuşatamamıştı.

4 SAAT SONRA

Onur bey şımarık oğlunun mekanına gitmek için hızla sürdü arabasını.Mekana yaklaşınca telefondan yeni sevgilisini aramak için telefonu eline aldı..ve o an bir kızın cama yapıştığını görmesiyle kısa bir şok geçirdi.Ardından diğer kız ile arabaya taşıyıp hastaneyi boyladılar.

2 SAAT SONRAOnur(60) etkilenmişti genç kızdan.Eliyle saçlarını yüzünden sıyırırken aniden gözlerini açtı Hazra.

1 SAAT SONRA

Onur bey acilen Yekta'yı arayarak çiçek almasını söyledi .

Genç adam babasının telefonda ki isteğini duyduğunda bir küfür savurup,bir kere daha nefret etti babasından.Ama yanına kalmayacaktı Onur Dağlı'nın.