Beni wattpad üzerinden takibe almayı unutmayın! ❤ (sosyal medyalarımı da en aşağıya koyduuum, bana yazdığınız ve benimle dedikodu yaptığınız anlar>>>>>>>>)
Arkadaşlarınıza da silah zoruyla okutmayı unutmayın (el sıkışma emojisi)
İyi okumalar... <3
🌙
23. ÇİÇEKLER VE ZEHİRLER
Zaman bizden çok şey götürür, biz zamanı yaşarken. Bir illüzyon, adı zaman.
Önümde, yatağımın üzerine bıraktığım telefona baktım. Kayıtlı olmayan bir numara, profil fotoğrafı bu uygulamanın algoritmik yapısında işlenmiş olmadığı için yok. Kimin attığını ve neden attığını bilmiyordum.
Valzekan benim için bu telefona bağlanırsa Zenbar'dan esirgemeye çalıştığım içsel hayatım da ona teslim olacaktı. Benimle ilgili çok fazla şey bilmesini istemiyordum, bu beni korkutuyordu.
O adamı bulmamın bir diğer yolu da uçağın düştüğü o araziye gitmemdi ancak sorun şuydu ki orayı bilmiyordum. Haberlerde sadece acı kayıp manşeti ile ailemin uçağının düşüşü vardı, enkazı vardı. Konumu yoktu.
Düğüm ucuna düğüm, düğüm üstüne düğüm... İçinde olduğum bu hayatın en kısa özeti tam olarak buydu ve benim sadece ellerim vardı, düğümü açmak bir yana ipi elimde tutamıyordum.
Parmaklarımın arasında çevirdiğim telefonun kapalı ekranındaki yansımama bakıyordum. Şifreyi defalarca kez girdim, ekranı kapattım ve tekrar girdim. Gece devrildi, gündüz evrildi elimdeki telefon kapandı lakin ben hâlâ o günü düşünüyordum.
Annem ve babamın uçağını, gittikleri yeri.
Evime gitmem gerekiyordu ama hangisine?
İnternet bağlantısını kurduğum telefon ellerimin arasında titredi, şarjı yüzde beş kalmıştı ve ekranda bir mesaj bildirimi vardı.
Ses kaydı, o adamdan. Tam olarak iki saat önce gelmişti.
''Bugün bir kargo geldi,'' diye söze başladı adam. ''İçinde E. NUTRA adında bir yazara ait bilimsel kitap vardı lakin olay bu değil. Olay, kargonun senin uçağa binme saatinle aynı zamana denk gelecek şekilde kitabın bana teslim edilmesi. Uçağa öğleden sonra üçte bindin. Beş buçukta ise uçağın düştü. Kitabın adının yazdığı yerde de sıfırlar ve birlerden oluşan el yazısı var. Bilmiyorum, belki de ben çok paranoyağım.''
Odamın kapalı kapısının çalmasıyla olduğum yerde sıçrarken ''Gelebilirsin, müsaitim.'' Diye seslendim. Kapı aralandı, içeriye beklediğimin aksine Zenbar değil Nada gelmişti.
''Bir şey mi oldu?'' diye mırıldanmamla kafasını olumlu anlamda salladı ve konuşmaya başladı. ''Kapıda bir taşıyıcı var, sizin için gelmiş.''
Nada orta yaşlarında bir kadındı lakin sesi, yaşına ve görünüşüne göre oldukça genç ve inceydi. Kafamı sallayarak ona teşekkür ettiğimde kapımı kapatarak odadan çıktı. Onun peşine takılıp çıplak ayaklarıma çorap giymeden botlarımı geçirerek aşağıya indiğimde Ring'in dışında haznesine bağlı olan kutuyla havada salınan Drone bedenimi metrelerce uzaktan algıladı. Drone oldukça büyüktü, üzerinde de aircar yazıyordu. (Bölüm sonuna aircar bırakıyorum)
Otomatik kapılar iki yana açılıp benim dışarı çıkmama olanak tanıdığında mekanik bir kadın sesi duyuldu: ''Vasmina Hanse?''
''Benim.'' Dediğimde hazne paketi elime bırakmadan önce Drone'nun üzerindeki kırmızı ışık yeşile döndü, biyometrik tarama tamamlanmış olmalıydı. Hazne açılırken verdiği sesli uyarıyla karton kutu elime salındı.
Paketi almamla drone birden yükselip havada yol almaya başladığında elimdeki kutuya baktım.
Kutunun üzerinde gönderici bilgisiyle ilgili olan yer boştu, alıcı kısmında da adım-soyadım ve Ring'in adresi yazıyordu.
Kutuyla beraber içeri girdiğimde bilet seçtiğim masanın üzerine koyup tükenmez kalemle bantları delerek kutuyu açtım. Nada ortalarda yoktu bu yüzden masasını kullanmakta engel görmemiştim.
Paketi açtığımda içinde siyah polyester köpükler vardı, kutuyu ters çevirip içini dökmemle köpükler etrafa saçıldı ve içinden sarı kağıda sarılmış bir kargo ve zarf düştü.
İkisini birden elime alıp zarfı açtığımda zarfta sıfır-birden oluşan sayfayı komple saran bir kombinasyon vardı ve paketin kağıdını yırttığımda ise paketten bir kitap çıktı.
Evet, bu kitap o adama, babamın telefonuna mesajlar ve ses kayıtları bırakan adamın bahsettiği kitaptı. Her ne kadar adını söylememiş olsa bile yazarı aynı yazardı.
E. NUTRA.
Adının altında da kitabın adı yazıyordu, kitabın adı ve diğer her şey çok önemsizdi. Bu durumda önemli olan tek şey vardı. O da aynı yazara ait kitabın bana gelmedi.
''Valzekan,'' diye mırıldanmamla kulağımdaki küpelere bağlanan yapay zekanın sesini duydum.
''Bayan Hanse.''
''E. Nutra adındaki bir yazar hakkında ne biliyorsun?''
''Efendim, yazarın en son kitabı on yedi sene önce çıkmış. Ölüm tarihi kitabın basılma tarihiyle aynı zamana denk geliyor. Fotoğrafı yok lakin mezun olduğu okullar, ilgi alanları ile ilgili bilgilere ulaşabildim.''
''Teşekkürler Valzekan, yeterli.''
Önümdeki mektuba ve kitaba baktım.
Gözlerimi kapatmamla AirCar'ın üzerinde tarihi ve saati gösteren dijital ekran gözlerimin önüne geldi.
Beş buçuk.
Annem ve babamın uçağının düştüğü saat olduğunu anımsadım, adam ses kaydında öyle diyordu.
''Sadece bir rastlantı,'' diye geveledim. ''Sadece bir rastlandı.''
''Raslantı?'' sırtımın gölgesinin düştüğü yerden duyduğum erkek sesi Zenbar'a aitti. ''Albert Einstein'ın sözü, tanrı zar atmaz. Hiçbir şey raslantı değildir, bunu senin gibi fizik okuyan bir kızdan beklemezdim...'' arka arkaya üç kez cıkladığında sesindeki eğlenen tını beni gülümsetememişti bile.
''E. NUTRA diye okudu kapaktaki yazıyı,'' elimdeki kitabı kendi önüne çektiğinde ''Okumuştum, Çiçekler ve Zehirler. Bilimin kurgu hali, oldukça kaliteli ve saf bilim içeren en eski kitaplardan.''
''Bir kağıtta geldi.'' Dediğimde onun görebileceği açıyla kağıdı ona çevirdim. ''Hiçbir şey anlamıyorum, sıfır ve bir. Sadece bunlar var.''
''Sıfır ve bir eski kombinasyonlardan.'' Dedi kaşlarını çatmış kağıdın sonuna kadar gözlerini bir bir gezdirdi. ''Bilgisayar dilidir, eskiden bilgisayarlar bunlarla kodlanırdı. Yani her sıfır ve bir kombinasyonu bir harfe denk geliyor.''
Bir mesaj.
Belki de bir mektup.
İntihar mektubu.
İntiharımın Mektubu.
Kitabın adına baktım. Çiçekler ve Zehirler.
Vasmina.
Adım Vasmina.
Kaybolan zamanda anlamını yitirse de adım nesli tükenen bir çiçeğin adı.
Vasmina, zehir saçan çiçeğin eş adı.
🌙
Eee?
E. Nutra, kimdir?
Bu mesajcı amcada da ayrı gizemler var ama değil mi?
Peki uçağın havaya uçma tarihlerinde kargonun gelmesi?
Her hafta 2 BÖLÜM GELECEK. Pazar ve çarşamba.
Bir saniyenin önemini bilin, zamanı çağlara ayırın ve her dönemde devrimler yaratın.
Sizi seviyorum.
-yas ve yük
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CÜRETKAR ~ SONSUZU YAŞAMAK | +18
Teen FictionGözlerim bağlı, göğüslerim onun gözleri önüne serili öylece uzanıyordum. Isırmaktan kan kırmızısını aratmayan dudaklarımı araladım. ''Bant?'' sesim içime kaçmış gibiydi, beni duyduğundan bile şüpheliydim. ''Göğüslerinin üzerini bantlamamı mı isti...