Gece ile beraber uyuyorduk. Alışmıştım Barış'ımla uyumaya... Geceleri belimi sarmasına, dayanamayıp her an beni öpmesine... Şimdi yeniden boşlukta hissediyordum. Kapıdan gelen sesle hızlıca doğruldum. Gece'nin etrafına yastıklar koyup hızlıca kapıya ilerleyince eve yeni girmiş olan Barış'a baktım. Kası kanıyordu üzeri dağılmıştı. Gidip ona sarılınca irkilse de ceketini asıp bana sarılmıştı o da. "Sensiz uyuyamadım Barış. Hem bu halin ne senin?" Barış o kadar sinirliydi ki biraz ondan uzaklaşıp alan tanıdım. "Eve geliyordum baktım şerefsizler bir kadını rahatsız ediyor."
Kaşlarım çatıldığında Barış öfkeyle eline bakmıştı. "Birilerinin canı sıkılmıştı belli ki..." "Bu... Bunu farklı şekilde çözebilirdin. O kadın peki? İyi mi emin misin?" "Evi yakınmış zaten. Çok korkmuştu Nisa." Yüzümü okşayınca gülümsedim belli belirsiz. "Sen kendine çok fazla dikkat et olur mu? Senin o korkuyu asla yaşamanı istemem. Hem sen kendini koruyabilirsin de... Öyle değil mi?" Onu onayladım ve gülümsedim. "Hadi bir duş al toparla kendini. Gece böyle görmesin seni." "Seni çok seviyorum." Gülümsedim ve dudağına uzun bir öpücük kondurdum. "Ben de seni. Duş aldıktan sonra konuşmamız gerek." Beni onaylarken banyoya ilerlemişti.
...
Saçlarını havluyla kuruluyordum. Gece gece kızımızı gürültü yapıp korkutmak istemezdim. Barış belimi okşarken gülümsedim. "Aşkım benim. Oh... Pamuk gibi ya..." "Nisa seni seviyorum." "Ben de seni..." Barış gülümserken saçlarını bırakıp kaşındaki o küçük yaraya bir yarabandı yapıştırınca gülümsedim. Dudağına minik bir öpücük kondurup başını göğsüme yasladım. "Yuvandan bir daha ayrılma olur mu?" Beni onaylamıştı. Ben de saçlarını okşadım ve gülümsedim. "Nisa sadece seni çok özledim ve yeniden gitmeni istemiyorum. Her şeye dikkat etmek istiyorum. Senden biraz daha ayrı kalamam." "Ben de senden ayrı kalmak istemiyorum. Ama çok abartıyorsun."
Gözleri dolu dolu bana bakarken ona sarıldım ve kokusunu içime çektim bol bol. "Annem hep acı çekti. Onu kimse düşünmedi. Yalnız hissetti Nisa. O mutlu olamadı. Sen benim hayatımdaki kadınsın. Ve ben sana iyi gelmek istiyorum. Tek derdim bu..." "Barış... Seni çok seviyorum. Ve bana iyi geliyorsun zaten. Gerçekten iyi geliyorsun. Ama abartmak yok. O klinikte aramız nasılsa yine öyle olacak anlaştık mı?" Beni onaylarken gülümsedim ve yanağına uzun bir öpücük kondurdum. "Şimdi bana gizlediğin dövüş kariyerini anlatıyorsun." "Hmm... Bekle geliyorum." Barış odaya gidince ben de koltuğa yayılıp onu beklemeye başlamıştım.
"Geldim... Hii ne güzelsin." Kıkırdadım ve ona yanımı işaret ettim hemen oturmuştu. "Ah... Çok öfkeliydim ben. Sen kliniğe geldikten sonra... Gerçekten seninle sakinleştim ben. Seni ilk gördüğüm an bana iyi geldin." "Yaa... Şapşal seni. Sen de bana iyi gelmiştin. Hâlâ iyi geliyorsun... Ama o Barış'ı özlüyorum. Kendine güvenen, mantıklı davranan sevgilime ihtiyacım var benim." "Seni benden uzaklaştıran her şeye çok öfkeliyim Nisa. Bu öfke içimde kaldıkça beni bitiriyor." "Ben de senden uzak kaldığım için, Gece'mle yeterince zaman geçiremediğim için mutlu değilim sevgilim. Ama bak öfke bize daha da zarar veriyor." Barış belimi okşarken gülümsedim.
"Sana bir kum torbası alalım... Yusuf ile kafede çalışırsın. Müşterilerle ilgilenmediğin sürece sorun olmaz hem." Barış bana bakarken gülümsedim ve ona sıkıca sarıldım. "Seni çok seviyorum." "Seviyorsun değil mi? Mutlusun benimle..." "Hiç olmadığım kadar mutluyum hem de... Senin yanında nasıl mutlu olmam ki?" Barış beni izlerken gülümsedim. "Seni seviyorum." "Ben de seni." Avuç içime uzun öpücükler bırakmıştı. Gülümsedim. "Uyuyabilir miyiz?" "Peki... Ama bana söz ver normal hayatımıza döneceğiz." "Söz veriyorum." Barış'ın dudağına minik bir öpücük kondurdum ve gülümsedim. "İyi ki ruhum hasta düşmüş de bulmuşum seni." Gözleri ışıldarken gülümsedim ben de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanficİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."