"Ya hadi Derin gerizekalı sen niye onun peşinden geliyorsun mal Okyanus?" Masal sinirini bastırmayı beceremeyerek hayıflandı en azından bağırmaktan daha iyiydi diye düşündü Masal.
"Derin sen hiç konuşma. Evde görüşeceğiz seninle" Derin kendini açıklamak için havaya kaldırdığı işaret parmağını avucuna bastırıp yumruk yaptı ellini sinirle avucunu havada salladı 'hadi be az kalmıştı' diye kendini gaza getirmişti ama Masal anında karşılık vermişti.
"Özür dilerim. Böyle bir şey yapmayacağını biliyorduk ama Derin öyle üzgünken yalnız bırakamazdım" Okyanus mahcup bir tavırla ellerini önünde bağlamış kafasını önüne eğmişti gerçekten bir an olsun Masal'ın, Derin'i aldatabileceği ihtimalini aklından bile geçirmemişti ama Derin'in yaygarası yüzünden gelmek zorunda hissetmişti.
"Ya abi tamam böyle bir Durum var niye beni yanınıza çağırmıyorsunuz sözde hesabı sormuyorsunuz da, direkt intikam alma planları yapıyorsunuz?"
"Ne yapsaydım Derin öyle bittik durumdayken yalnız gelmesine mi müsade etseydim?"
"O kalmam için ısrar etti ben dinlemedim onun bir suçu yok" Derin sevgilisine bakmadan düz sesiyle konuştuğunda Masal sakince gözünü yumdu bir kaç saniye sonra Okyanus'a döndü.
"Onu eve bırak" Okyanus bir şey demek için ağzını araladığında Masal yorgun bir tonda "Lütfen" diye fısıldadı. Okyanus kafasını salladı ve Derin'e döndü Derin dolu gözleriyle Masal'a bakarken Okyanus iç çekti Derin'in koluna girerken Derin hemen kendini geriye attı kollarını kurtarıp Arabasına yönelen Masal'ın peşinden gitti.
"Derin lütfen git" Masal çok yorgun hissediyordu. Derin'in bunları görüp inanmasına hak veriyordu ama bir yanı neden ona güvenmediğini sorguluyordu kızgın olmasa da fazlasıyla Kırgın hissediyordu.
"Masal lütfen beni affet" Masal derin bir nefes çekti içine arabanın kapısına yaslandı bedenini tamamen Derin'e çevirirken konuşmasını yapmasını bekledi en fazla ne diyebilirdi ki?
"Ben gerçekten seni öyle görünce, beynimde şimşekler çaktı ne biliyim beni hala nasıl sevdiğine anlam yükleyemiyorum yani Annesinin bile sevicek bir şeyini bulamayanı, biri Niye sevsin?. Kendimi acındırmak için söylemiyorum biliyorsun kolay kolay duygularımı açabilen biri olmadım hiç. Hep hiç bir şeyi takmayan aklı beş karış havada biri gibi kalıplaştırıldım bu yüzden hiç yalnız kalmadım duygularımı beli etme gereksiminde olmadım ama sana, içtiğim suyun tadını anlatmak ihtiyacı duyuyorum umarım anlarsın. Seni gerçekten çok fazla seviyorum güvenmiyor değilim aksine kendimden şüphe ederim ama senden etmem, ama beni de anla öyle bir durumdu ki aklımı kaybetmiş gibi düşünemiyordum. Ama özür dilerim bunları görmeme rağmen Masal'ın vardır bir açıklaması demem gerekiyordu Güven böyle olmalıydı üzgünüm.." Derin yanan boğazını son kez yutkunarak ıslatıp iç çekti. Kafasını yerden kaldırmadan arkasını döndü şimdi burda Masal arkasından gelmezse diyecek hiç bir şeyi yoktu kabullenmişti hatalarının bedelini ödemeyi.
"Öylece gidecek misin gerçekten?"
Sesiz kaldı. Sevgilisinin titreyen sesine ilk defa şahit oluyordu. Arkasını döndü kafasını yerden kaldıramadı sevgilisinin o halini görmeye kalbi dayanamayacaktı hissediyordu.
"Yüzüme bak!" Masal titreyen sesiyle bağırdığında Derin irkilsede kafasını kaldıramadı ikisi de şimdi ağlıyordu.
Çenesine sarılan parmaklar yüzünden yüzü Sevgilisinin yüzüne daha yakın oldu şimdi.
"Beni kendine mahkum ettikten sonra, seni beraat ediyorum diyemezsin!" Masal sitemle yakınırken, yumru yaptığı ellerini Derin'e uzatırken durdu yumrukları havada kalırken ne yaptığını idrak edip ellerini aşağıya çekti.
