22.BÖLÜM: Doğru seçenek (?)

32 9 3
                                    

Gülmemiz geçmişti. Abimle ben karakol köşelerinde elimiz kolumuz bağlı belkerken, Ala ise hastanede babama bakıyor. Konuyu özet geçeyim. Ateş, evden çıkıp babamın arabasını almış ve babamın üzerine sürmüş. Bence gayet açıklayıcı. Elinde kelepçe ile Ateş sorgu odasından çıktı. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılacaktı. Abim bir yandan telaşlı, bir yandan sinirli ortaya karışık bir ruh hali ile etrafta dolanırken bense koridorun bir köşesinde yere çömelmiş öylece duruyordum. Bir süre sonra Ateş'in olayını hallettik. Ama babam hâlâ iyi değildi. Ateş ise bir arkadaşında kalıyordu. Abim çok stresliydi, Ala sinirli... Kendi hayatım gibi onların hayatını da leşe çevirdim. Abim bana çok iyi geliyordu, ama anlaşılan o ki; ben ona iyi gelmiyordum. Ben geleli iki hafta oldu. Ama abimin zaman algısıyla iki asır geçmişti, ve o hala bu haldeydi. Abimle aynı evdeydik. Ama hiç konuşmadık. Ala banatek suçlunun ben olduğuma dair mesajlar atıp duruyor. Ateş bir arkadaşında kalıyor ve birimizle bile konuşmuyor. Babam ise Ateş'i evlatlıktan reddetmiş. Hayatım leş. Tek mutluluğum ise Atlas... Size bir şey söyleyeyim mi? Dün gece, ikiden altıya kadar yazıştık. Diğerleri beni çok merak ediyorlarmış. Ama Atlas bir şey demiyormuş. Ama bu o kadar önemli değildi. Çünkü abimi böyle görmek... Cidden çok kötü bir şey. Oturma odasında sessiz sedasız oturuyordum. Abimin telefonu çalmaya başladı. Ala arıyordu. Telefonu mutfağa, abime götürdüm. Telefonu kulağına dayadıktan beş saniye sonra ne yapacağını bilemedi, sesi yükseldi, eli ayağına dolandı, ordan oraya koşturup durdu. Gözleri doldu. Ve ceketini alıp çıktı. Bense onun kendine pişirdiği noodle'ı yemeğe başladım saat gece ikiye varıyordu. Ama abim hala gelmemişti. En sonunda aramaya karar verdim. Telefon anında açıldı. Abim hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ne olduğunu sormadan söyledi.
"Çabuk buraya gel, Ateş intihara kalkışmış."
Boğazımda bir yumru, kalbimde bir acı, gözümden akan bir damla yaş ve titreyen ellerimle Atlas'a yazdım.
"Gel, beni al. Lütfen."
Pılımı pırtımı topladım ve otobüs durağına gittim. Atlas geldi. Bana sarıldı. Ve çok rahatlamış hissettim. O benim suç ortağımdı, o bir katildi, o bir düzenbazdı, o bir haindi. O iyi bir insan değildi. Ama ben de ondan az değildim. Dolu gözlerle ona baktığım sırada o da bana sinir dolu gözlerle baktı ve "o gözyaşlarını sil. Ben silmeyeyim Betül!" biraz gülümsedim. Sonra binmem için arabanın kapısını açtı. Bindim ve kapıyı kapattı, sonra da kendisi bindi. Ama o sırada ailemi bırakıp sevgilime kaçıyormuşum gibi hissettim. Ve acaba yapmasam mı? Pişman olur muyum? Diye düşünmedim değil. Ama her şeyi göze alarak abimi de arakamda bırakıp gittim. Ve yine sizin de alıştığınız gibi hattımı değiştirdim. Çünkü ben bir korkağım.

RESSAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin