Sabahın sessizliği odamın açık penceresinden hafifçe sızıyor , sessizliğin kafamı bastırmasına yetmiyordu.
Vücudumu zorda olsa yataktan kaldırdım ve yatağımın yanında olan paketimden bir sigara çıkardım , geçmişim şu zamanlarda beni boğsa da kafamı başka şeylere yönlendirmeye gayret ettim sigaramdan bir nefes çekip yataktan kalktım .
Gündüzlerden nefret ediyordum.
Düşen geceliğimin askısını düzeltip aşağı indim. Geniş salondan çıkıp mutfağa doğru gittim bir su içip Barona geçmem lazımdı.
En azından şu son bir haftada olan boktan olayları bir düzene oturtmam gerekiyordu.
FLASHBACK'
"Efkan..." Güzel isim , dedim kendi kendime bu yaşlı adamın bakışlarında ki belirsizlik beni az da olsa korkutsa da bulunduğum yerden ayrılmadım .
"Söyle bakalım Asel ileri de ne olmak istiyorsun ?"
"Para neredeyse ben oradayım. " Dedim hafifçe sırıtarak .
"Ailene ne oldu ?"
"Bilmiyorum bırakıp gitmişler yetimhane de , gerisi buradayım işte."
"Garipsin çocuk."
'"Bir ay kaldı çoçuk değilim."
Kristal bardağına viskisini koyup derin yudumunu aldıktan sonra bana baktı , gözleri tekrar beni süzdüğün de tek yaptığım şey oturuşumu dikleştirmek olmuştu.
"Kendine fazla güveniyorsun ."
"Nereden çıktı bu ? "
"Viskini iç ." Ne ara doldurmuş olduğunu bilmediğin ikinci bardak masada duruyordu hiç düşünmeden kafama dikledim , şu zengin içeceğini sevmiyordum.
"İleri de nerede olacağını merak ediyorun küçük , bu yaşta alkoliksin bağımlısın ve..."
"Ve ne ?"
"Ve kendine çok güveniyorsun yolun sonu ne sence ?" Güldüm , güveniyorum çünkü istediğim şeyler olacaktı.
Alkolik olsam da.
FLASHBACK SON
"Ne düşünüyorsun ?" Mahir geniş omuzlarını locaya yaymış bir şekil de otunu tüttürüyordu .
"Efkanı hatırlıyor musun mahir ?" dedim.
Sessizleşti. Ki hatırladığını da biliyordum onun sayesinde buradaydık çünkü.
"Efkan... nereden çıktı ?" Son zamanlarda aklımı meşgul eden oydu , o zamanlar on yedimin sonlarındaydım oda otuz üç yaşındaydı. Yaşlı diyordum ama gayet iyi vücutta ve fizikteydi.
"Kime ne anlatıyorum ya." Mahir sızmıştı bile elindeki otu kül tablasında söndürüp odadan çıktım.
Uzun koridoru geçip çantamı aldım ayakkabılırımın çıkardığı topuk sesleri güvenimi yerine getirse de o kadar garip hissediyordum ki sanki bir avcı beni izliyormuş gibiydi.
Sırtımdan aşağı dökülen soğuk terler hissettim , adımlarım tökezlemeye ve dengemi yavaşça yitiriyormuş gibiydi , o an tutunacak yer aradım barın çıkışında duran kolona tutunup nefeslerimi dengelemeye ve sakinleşmeye çalışıyordum.
Noluyordu bana ?
"İyi misiniz Asel hanım ?" güvenliğin sorusuna sadece başımı sallayarak yanıt verdim şuan hiçbir şey umrumda değildi.
"Arabanız kapıda."
Arabama doğru adımlarımı attım her topuk darbesinde beynim yerinden oynuyor koparıyorlardı sanki.
"Hâlâ alkolik olduğunu kabul etmeyen bir ergen görüyorum." ses tüm hücrelerimden girip saç tellerime kadar işlediğin de kendimi dipsiz bir kuyuya atılıyormuş gibi düşüşteydim.
Efkan. Arkamdaydı buradaydı.
"Alkolik değilim." Arkamı dönmekten korkuyordum çünkü , kahverengi bakışlarda kendimi kaybetmek ve daha fazla olasılık içinde yaşamak istemiyordum.
"Neden yüzünü göremiyorum." Her zaman netti. Korktuğum bir şey olmadığını ve olmayacağını hissettiğim de arkamı döndüm.
Saçları her zaman ki gibi özenle taranmış , şık takımı ile karşımda duruyordu . Yaşlılık izleri suratına daha çok oturmuştu ama neredeyse hiç değişmemişti.
Efkan benim için farklıydı , ve bende bunu çok iyi biliyordum.
"Ah Asel , seksi bar işletmecisi magazinin dilinden düşmeyen Asel'in hali bu mu ?"
"Ne varmış halim de ?" Dikkatlice inceledi beni baştan aşağı , siyah dekolteli elbisemin düşen askılarını , göğüslerimi , gözlerimi .
"Aynaya bak."
"Dalga mı geçiyorsun benimle ? "Yanıma yaklaştı fakat yolunu değiştirerek arabamın koltuğunda ki yerini almıştı bile.
"Efkan bey ve emrivakileri." Arabaya binip derin nefes alıp , çantamı aramaya başladım ellerim titriyor gözlerim bulanık görüyordu.
Ama sigara içmeliydim. Tam vazgeçip aramayı bırakacaktım ki Efkan elinde bir dal tutuyordu.
"Bunu arıyordun galiba." Sakin ses tonu beni iyice sinir etmeye başladı , yıllardır olmayan adam şimdi karşımda dikiliyordu. Hem de Atlas olayları varken.
"Nereye ?" Kısa bir süreliğine bana bakıp kafasını geri yola çevirdi. Elinde ki sigarasını camdan atıp dumanını üfledi sakince.
Hâlâ çok çekiciydi , bu bir gerçekti.
"Bana sürüyorum." Kafa salladı.
"Seren nasıl." Atlasla sevişmek ona gayet iyi geliyor demek istesem de içim de tuttum diyeceklerimi.
"İyi." Terslik olduğunu anlamıştı bile , Efkan beden dili konusunda kessinlikle çok iyiydi.
Ona yalan söylediğim zaman hemen anlardı ki bu çok boktan bir şeydi , ama bu sefer daha fazla soru sormadı sadece yola baktı.
Fırsatım oldukça onun suratına bakıyordum , aramızda on yaş vardı ama neredeyse benimle yaşıt duruyordu sadece saçları biraz daha beyazlamış ve gözleri biraz daha çökmüştü.
"Önüne bak Asel."
"Önüme bakıyorum zaten Efkan." Güldü.
"Hiç iyi şeyler duymuyorum Asel özellikle de kumarhane konusunda gerçi artık öyle bir yer var mı bilemiyorum."
"Evet." Umursamazlığımın onu sinir edeceğini biliyordum fakat bu umrumda değildi.
"Evini değiştirmişsin." Ne ara eve geldiğimizi bile bilmiyordum , arabayı nasıl sürdüm hatırlamıyordum bile.
Arabadan inip eve doğru yürümeye başladım , arkamdan gelen koca bedeni umursamadan dik yürümeye çalışsamda belki heyecandan belki de stresten olması gerek adımlarım birbirini tutmuyordu.
"Ne kullanıyorsun sen be kızım."
"Bir iki ot tütturdum abartma bu kadar "
"Seni tanıyorum Asel." Evet beni çok iyi tanıyordu.
KLODOS
ŞİMDİ OKUDUĞUN
POKER +18
Novela Juvenil"Ateş gibisin. Yasaksın ama seni istiyorum." fısıltısı ile titresem de bunu belli etmemeye çalıştım. "Beni tanımıyorsun Atlas Barkın bu dünyada sen değil ben istediğimi alırım. Şimdi çek elini üstümden." Gözleri gözlerime delici bakışlar attığında k...