Kyungsoo, Jongin'den üçüncü öpücüğünü esmer oğlan solo performansını sergilemek için sahneye çıkmadan önce almıştı.
Kyungsoo bacaklarını birbirine bastırmış uykulu bir şekilde Jongin'in ısınmasını izliyorken, birden esmer oğlan bacaklarını ayırmış ve çenesini kavramıştı. İlk önce çenesini hafifçe okşamış, sonra başını kaldırmasını sağlamıştı.
Jongin hala nazik bir şekilde çenesini tutuyorken uykulu bir şekilde etrafı izleyen Kyungsoo'nun gözleri, Jongin'in gözleriyle buluşmuştu. Esmer oğlan yumuşak bir şekilde hyunguna bakıyor ve çenesini okşamaya devam ediyordu. Birkaç saniye sonra gözlerini Kyungsoo'nun gözlerinden ayırmayarak eğildi ve hyunguyla dudaklarını birleştirdi.
Kyungsoo buna şaşırmamıştı çünkü artık alışmıştı. Jongin minik bir öpücük bırakıp geri çekilmiş, sonra ilkinden daha uzun bir şekilde öpüşmüştü ikili. Jongin geri çekildiğinde ise Kyungsoo, oğlanın yüzündeki küçük gülümsemeyi fark etmişti.
"İyi şanslar öpücüğüm," Jongin, Kyungsoo'nun tombul yanaklarını kavradı. "Sen vermeyecek gibi duruyordun bu yüzden ben alayım dedim." Esmer oğlan hafifçe kıkırdadığında Kyungsoo da gülümsemişti.
"Şansa ihtiyacın olmadığını düşündüm," Kyungsoo bakışlarını kaçırmıştı. "Hatasız bir performans sergileyeceğini ikimiz de biliyoruz." Jongin ellerini çekmeden önce Kyungsoo'nun dolgun alt dudağını hafifçe okşamıştı. "Hayır, ihtiyacım var."
Kyungsoo'nun bacaklarının arasından çekilmiş ve içeriye giren stilistin makyajını ve saçlarını düzeltmesine izin vermişti. Jongin odadan çıkmadan önce aynadan Kyungsoo'ya bakarak son bir kez ona gülümsemişti.
────────
Ödül töreni çıkışında Kyungsoo, Insung'u arabaya binmeden önce yakalayabilmişti. Kyungsoo artık Insung'la konuşmak ve onun Jongin'den özür dilemesini sağlamak istiyordu.
"Hey." Kyungsoo hava soğuk olduğu için kollarını kendine sarıp Insung'a doğru yaklaştı. Insung onu gördüğüne şaşırmamış gibi duruyordu. "Merhaba bebeğim." Fısıldamadan söylediğinde, Kyungsoo etraflarını kontrol etti. Bir daha Insung'la böyle kenar köşelerde paparazzilere yakalanırsa, işi bitmişti.
"Konuşmalıyız." Insung, Kyungsoo'ya yaklaşmış ve belini sararak onu daha kör bir noktaya çekmişti. "O oğlan hakkında mı?" Sessizce sorduğunda Kyungsoo başını salladı.
"Bana gitsek nasıl olur, hm? Sana akşam yemeği yaparım ve yemekten sonra şarap içerken konuşabiliriz." Insung'un elleri kalçalarına doğru inmeye başladığında Kyungsoo ellerini hyungunun kollarına koymuş ve tekrar beline çıkarmıştı.
"Seks yapacak havada değilim hyung. Sadece senden bunu istemememe rağmen neden Jongin'e vurduğunu bilmek istiyorum." Kyungsoo ciddileştiğinde, Insung belini okşamaya başlamıştı. Bu hareket her zaman küçüğünü sakinleştirirdi.
"Aslında yanına gittiğimde onu sert bir dille uyaracaktım fakat birden bana bağırmaya ve senden uzak durmamı söylemeye başladı." Insung'un dediğiyle Kyungsoo'nun kaşları çatılmıştı. Jongin neden böyle bir şey yapsındı ki?
"Hyung," Kyungsoo duyduklarına inanamayarak güldü ve Insung'un ellerini belinden çekti. "Jongin'in böyle bir şey yaptığına emin misin?" Insung'un elleri havada kalmıştı.
"Kyungsoo, çocuk aşırı ukala ve gerçekten öfkesini kontrol edemiyor. Onu sakinleştirmeye çalıştığımda bana vurdu. Aynen onun gibi de benim bir mor gözüm var ama ekstra olarak da dudağımı patlattı." Kyungsoo dikkatli bir şekilde baktığında Insung hyungunun bozulmuş makyajından dudağındaki yarayı görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
washing machine heart
FanfikceKyungsoo, stajyerliğinden beri en yakın arkadaşı olan Jongin'e aşıktı. Fakat Jongin, bunun farkında değildi. Ve farkında olmadan da Kyungsoo'nun kalbini kırmaya devam ediyordu. ⚠️ sağlıksız ilişki, toksik karakterler, angst