~1 YIL SONRA ~
"abi biz anılla dışarı çıkacağız haberin olsun" dedim bağırarak abimin duyması için abim elindeki telefonu cebine koyarak yanıma geldi.
"tamam. Nişan alışverişi için çok şey almanıza gerek yok aile arasında olacak zaten"
"tamam zaten sadece yüzük seçip geleceğiz diğer şeyleri anıl halledecek." dedim onun yanağını öpüp kapının önünde beni bekleyen arabaya binerek. Arabaya binip kemerimi taktım sonra anıla doğru döndüm "hadi gidelim" dedim anıl bana gülümseyerek bakıp arabayı çalıştırdı. onun aksine ben ona gülümsemedim Kuyumcuya doğru yola çıktık.
Kuyumcunun önünde durdu ve beraber kuyumcuya girdik.
"hoşgeldiniz." İçerideki çalışan bize gülümseyerek. Benim yerime anıl cevap verdi." Hoşbulduk. Biz yüzük bakmaya gelmiştik." Dedi kadına gülümseyerek.
"tabi nasıl bir yüzük istersiniz sade mi şık mı ?" dedi hem bana hem anıla bakarak.
"nişan için sade olsun" dedim sade yüzük iyiydi şuan şık bir şey takamazdım parmağıma zaten bunu bile zorla yapıyordum birde istiyormuşum gibi şık bir yüzüğe gerek yoktu. Anıla doğru döndüğümde yüzünün asıldığını gördüm benim ona dönmemle yüzüne gülümseme yerleştirdi. "sade olsun" dedi çalışana doğru dönerek. Çalışan bizim için yüzük setlerini çıkarmaya başladı. O kadar çok çeşit yüzük vardı ki baktıkça başıma ağrı girmeye başlamıştı. Alt üstü sade bir yüzük alıp gitmek istiyordum neden sade bir yüzük için bu kadar çeşit vardı ki. Anıl bana doğru döndü " hangisini istersin "dedi tekrar gözlerini yüzüklere çevirerek " sen seç bir tane "dedim onun aksine ona bakarak.
"ben anlamam senin zevkin daha iyi sen seç" dedi yine her şeyi bana bırakarak. Bıkınca nefesimi dışarı doğru üfleyerek. "sen seç işte sanki diğer konularda bana fikrimi sorulmuş gibi şimdi yüzüğü seçmem için fikir sunma"dedim sesimdeki siniri belli etmek için anıl sertçe bana doğru döndü onunda gözlerinde öfke vardı ama benim kadar değildi. Gözlerini beden çekmeden yüzüklerden birini eline alıp "bakalım bu parmağına olacak mı" dedi yüzüğü parmağıma takıp. o kadar sert parmağıma takmıştı ki yüzüğü canımı acıtmasıyla yüzümü buruşturdum acıyla. "bence güzel oldu. Bunu alalım" dedi sertçe parmağımdaki yüzüğü çıkarıp çalışana uzatarak "paket olsun" dedi gözlerimden gözlerini çekmeyerek.. Çalışan kadın elinden aldığı yüzüğü paket etmek için yanımızdan ayrıldı.
"ne bu tavrın böyle ne yapmaya çalışıyorsun" dedi sessizce ama sert bir şekilde bastırarak.
"ne yapmamı istiyorsun daha yüzük bakmaya geldim yetmez mi bir de hala yüzüğü seçmem için ısrar ediyorsun. Daha ne istiyorsun benden "dedim onun aksine ben sesli bir şekilde. Gülümsedi ama bu mutlu olduğu için değil sinirlendiğini gösteren bir gülümsemeydi. "sana ne diyorsam onu yapmanı istiyorum çok bir şey değil." Dedi dudaklarını dişlerinin arasına alarak sabrını sınıyordum şuan ve onun öfkelenmesi hoşuma gidiyordu. O öfkelendikçe yüzümde gülümseme genişledi.
"tabi istersen buradan çıktıktan sonra bir tasmacıya gidelim bana tasma al daha iyi söz dinletirirsin belki "dedim gülümseyerek hızla bileğimi tutup beni kendine doğru çekti.
"sabrımı zorlama istersen rüya neler yapabileceğimi biliyorsun" dedi beni tehdit ederek. Bileğimi o kadar sert tutuyordu ki öfkesini belli etmek ister gibi. Bir şey demek için ağzımı açmıştım ki çalışan kadının gelmesiyle sustum. Çalışan kadın bizi görmesiyle biraz duraksadı ama sonra kendini toparlayıp elindeki yüzük kutusunu anıla doğru uzattı. Anıl bileğimdeki elini yavaşça indirip sıkıca elimi tuttu kaçmama fırsat vermeden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÜŞMANIN KARDEŞİ
Genç Kurgu25/05/2018 Bilinmeyenler içerisinde #9.sırada Bir Kadın, İki Düşman, Bir Aşk.... "sen sadece benimsin" dedi kulağıma doğru fısıltıyla ona daha çok yaklaşarak. "öyle mi?" dedim bende onun gibi kulağına doğru fısıltılı bir şekilde. Onun aksine bira...