46. Bölüm

253 17 50
                                    

Raven

-Yoksa Isabell mi demeliyim?

Anında geri çekilip etrafımı hızlıca gözden geçirdim, olası bir saldırıya dair bir iz yoktu.

-Ne-

-Raven, iyi misin? Ne oldu yüzün beyazladı?

-S-siz az önce ne dediniz-

-Gerçekler içinde yaşamalısın dedim Raven.

-Ondan sonra-

-Hiçbir şey, bir şey söylemedim. Sen iyi değilsin. Hasta mı oldun?

-Hayır... Sadece bi' an- her neyse.

-Sen öyle diyorsan...

Kısa bir sessizlik ardından tekrar bana döndü.

-Sence aramızdaki hain gerçekten Greyback mi?

-Narcissa olmadığına eminim. Ve o da doğruyu söylediğine göre bu durumda tek seçenek, onun hain olması.

-Çıkabilirsin.

Eğilerek selam verdim ve minik bir "Lordum" mırıldanıp kapıya ilerledim.

Draco'ya gitmesini söylemiş olsam da Narcissa'nın bu hareketinden sonra onun hâlâ burada olduğunu anlamak zor değildi.

Dışarı adım attığımda yüzüme vuran rüzgârla gözlerimi kapattım ve az önce yaşadıklarımın üstümde bıraktığı etkiyi atmaya çalıştım.

-Raven.

Gözlerimi açıp sese döndüğümde Cissy Teyze'nin bana müteşekkir ve hüzün dolu gözlerle baktığını gördüm.

-Cissy Teyze. Bu yaptığını hiç unutmayacağım. Lordun en yakınlarından birini yok ettin, karşılığını bir şekilde ödeyeceğim.

Bana yaklaşıp, merhametli bir anne giibi ellerimi tuttu.

-Asıl ben sana bu yaptıklarının karşılığını nasıl ödeyeceğim? Lucius anlattı. Bu işareti... almanın sebebi Draco'ymuş. Onu korumak için almışsın. O almasın diye... Bir anne olarak benim yapamadığımı yaptın, oğlumu korudun... Dile benden ne dilersen.

Gülümsedim.

-Onu seviyorum. Onun ve diğer sevdiklerimin -sizin- güvende ve mutlu olmasından başka bir şey nasıl isterim?

-Sen... Isabell sana minnettarım. Her şey için. Ben de senin annenim artık. Ne zaman başın sıkışsa gel bana. Durum hiç fark etmez. Sadece bir evin, bir ailen daha olduğunu bil.

Kafamı salladım ve bana sarılmak için hareketlenmesini izledim. Aynı şekilde ben de ona sokulunca bir damlayaş süzüldü gözümden. Belki hüzün, belki de yeni bir aitlik hissindendi.

Ama artık durdurulamaz olduğumu hissetmiştim. Çevremdeki insanlar bana yeterdi. Yeterince güçlüydüm. Kralı gelse bitirirdim işini  :)

Greyback'in acı çığlığıyla ayrılmıştık. Bu onun son nefesiydi. Yaklaşan adım sesinin Draco olduğunu anlamıştım. Cissy'le birbirimize son bir kez baktıktan sonra ayrılacağımızı bilerek kafa salladık. Ben geriye adım atarken o da oğluna görüşürz anlamında göz kırptı. Kollarımızı sıkıca kenetledikten sonra Cissy'e döndük.

-Güvende kalın.

Bu cisimlenmeden önce duyduğumuz son şeydi.

Odamıza cisimlenmemizin ardından üstümdeki sıkı şeylerden kurtulmak için harekete geçtim. Draco da benimle aynı düşüncede olacaktır ki o da direkt olarak üstündekileri çıkarak dolaba fırlatıyordu.

Kuzgun - Draco Malfoy ile Hayal EtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin