001

879 44 66
                                    

"Ve dillere destan mükemmel şehirlerden biri olan New York! Beğeneceğinize eminim."

Başımla onayladım. Buraya seçmekle en doğru kararı verdiğimize emindim, çekimler için oldukça güzel ve şık bir yerdi.

MJ heyecanla ellerini çırparak konuştu. "Ay!! Çok heyecanlı ve çok güzel. Seçimlerin her zaman mükemmel Carla."

MJ'ye dönüp gülümsedim.

"Çekimler tam olarak nerede olacak?" dedi Tom.

"Kesin bir yer belirlemedim. Bunu size bırakmak istedim ama tercih edebileceğimiz Brooklyn ve New York güzel olacaktır. Eğer ki kabul ederseniz çekimleri iki şehir ile birlikte karışık olmasını uygun buluyorum." dedi Julia.

Pencereye dönük olan başını menejerim Julia'ya çevirdim. "Fark etmez. Eğer öyle uygun buluyorsan öyle olsun."

Julia başıyla beni onayladı. "Tamamdır. Programı ona göre ayarlayacağım."

"Bu daha da heyecanlı!" dedi MJ heyecanla.

Onun bu heyecanına gülümsedim. İşler genelde çok yoğun olur bu yüzden bir tatil bile doğru düzgün yapmamıştık ve şimdi hem tatil yapacaktık hem de çekimleri yapacaktık.

Uçaktan indikten sonra şoför bavulları arabaya yerleştirmeye başladı. Arabaya binmediğimi fark eden Tom merakla sordu. "Carla hadi arabaya binsene! Orada neden duruyorsun?"

Başımla reddettim. "Hayır, ben buraları biraz gezmek istiyorum. Siz önden gidin."

Tom'un arkasında olan MJ camdan bana bakmaya çalışırken, "Carla! O kadar hayranın var nasıl rahat rahat gezmek istiyorsun sen?! Aklını mı kaçırdın? Seni orada çiğ çiğ yerler!" dedi.

MJ'yin söyledikleri ile güldüm. Evet, beni rahat bırakmazlar ama hayranlarım var diye de normal insan olamayacağım demek değildi bu. Biraz risk almak güzeldir.

"Bana bir şey olmaz! Çok görünür yerlerde dolaşmam."

"İnanmıyorum. Söz vermen gerekiyor!"

"Tamam, söz."

"Pekala, git. Ne halin varsa gör ama eğer seni çiğ çiğ yerlerse sakın bana gelip yakınma!" dedi MJ ve koltuğa doğru sırtını verip kollarını birbirine bağladı.

Güldüm.

"Carla emin misin? Rahat olamayacağını biliyorsun." dedi Tom abi edasıyla.

"Evet, eminim. Dediğim gibi sadece biraz dolaşmak istiyorum. Son günlerde işler çok yoğundu bu bana iyi gelecek."

"Peki sen öyle diyorsan. Bir şey olursa aramayı unutma."

Başımla onu onayladım. Arabanın kapısının önünde duran Şoföre, "Gidebilirsiniz." dedim.

Şoför beni onayladığını belir eder bir şekilde arabaya bindi ve oradan uzaklaştılar.

Ben de havaalanından uzaklaştım ve temiz havayı derince içime çekerek yürümeye başladım.

Ben Ispanya'nın ünlü şarkıcılarından Carla Morrison. Son zamanlarda -bu tüm zamanı kapsıyor- çok ağır bir tempoda şarkıyla ilgileniyordum. Kendime asla zaman ayıramıyordum ki yeni şarkının klibi için menejerim Julia bir teklifte bulundu ve klibi Amerika'da çekme fikrini sundu.

Hem ağır tempodan hem de kendimize zaman ayıramadığımız için bunu onaylamıştık. Hangi şehirde olacağını ise New York olarak kararlaştırmıştım. Tabii uçakta menejerimin fikri çok hoşuma gitmişti bu yüzden artık sadece New York değil Brooklyn'de de çekimler yapılacaktı.

Arkadaşlarım Tom ve Michelle. Michelle kendisine böyle seslenmemizi sevmiyor bu yüzden ona MJ diye hitap ediyoruz. Kendisi çok tatlı, arkadaş canlısıdır ve daha sayamayacağım bir sürü özellik... Zamanla hepsini öğrenmiş oluruz. Tom ise benim abim gibidir. Her zaman bana sahip çıkar, korumacı bir yapıya sahiptir. MJ ile ikisi sevgiliydi. Çok tatlı çift oldukları kadar eğlenceliydiler. Onlardan iyisini bulamayacağıma eminim.

Ben bunları düşünürken bir korna sesi işittim. Hemen oraya baktım, araba beni ezmek üzereydi??!!

Korkuyla olduğum yerde put kesmiş bir şekilde vücuduma alacağım ağır darbe ile acıyı bekledim ama hiç beklediğim gibi olmadı.

Gözlerimi açtığımda kendimi karşı kaldırımda buldum. Yanımda kırmızı ve mavi kostümlü bir çocuk duruyordu.

"İyi misiniz hanımefendi?" dedi çocuk.

Başımla onayladım.

"Evet, evet iyiyim. Tanrıya şükür. Çok teşekkür ederim."

Çocuğun dikkatle bana baktığımı hissettim. "Bir şey mi oldu?"

Çocuktan bir yanıt alamadım. Sanki olduğu yerde heykel olmuş gibiydi. Kendisine gelmesi adına hafifçe koluna dokundum. Kendine gelen çocuk hemen bana sarıldı, ne olduğunu bile anlamamıştım. Ben de ona karşılık verdim.

"İnanmıyorum! Carla Morrison??!"

Geri çekildiğimde onu onayladım. "Evet, benim."

Çocuk heyecanla, "Ben... Ben size bayılıyorum- yani şey mükemmel bir kadınsınız!" dedi.

Onun bu tatlı heyecanına karşı gülümsedim. "Teşekkürler."

Çocuk hemen kendine çekidüzen verdi, ne kadar olduysa.

"Şey... Ben özür dilerim."

Anlamaz bir şekilde, "Niçin?" dedim.

"Aniden size sarıldım-"

"Heyhey! Bunu dert etme. Özür dilemene hiç gerek yok hatta bu çok hoşuma gitti."

Çocuk kendi kendine mırıldanmaya başladı. "İnanmıyorum, şu anda Carla Morrison ile konuşuyorum. Sakin ol... Sakin ol."

Sessizce güldüm.

"Sizi burada görmeyi düşünmüyordum. Burada ne işiniz var? İspanyada olmanız gerekmiyor mu?" dedi merakla çocuk.

"Evet, öyle olması gerekiyordu. Ama bir değişiklik olsun istedim." yavaşça çocuğa yaklaştım. Heyecandan derin nefesler alan göğsünün inip kalkmasını çok rahat bir şekilde görebiliyordum ve heyecandan aldığı o derin nefesleri...

"Küçük bir sır vereceğim. Bunu ilk sen öğreneceksin, ister misin?"

Konuşmak yerine beni sadece başıyla onayladı.

"Artık buralardayım, uzun bir süre. Bilmediğin diğer şey ise..." geri çekildim. "Yeni şarkının klibini Brooklyn ve New York'ta çekeceğiz."

Çocuk derin bir nefes aldı.

"Bu... Bu çok güzel bir haber. Sizi buralarda görmek çok güzel. Hoş geldiniz."

Gülümsedim. Polis siren sesleri ile o tarafa döndüm. Çocukta benimle aynanda hareket etti, tekrar bana baktı. "Gerçekten de hoş mu geldim?"

"Bunu anlamanın tek yolu; benim işimin başına dönmem olacak."

Başımla onu onayladım.

Çocukta yukarıya zıpladı ve yanımdan uzaklaştı.

♪♪♪

Bölüm nasıldı?

Kulaklık - Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin