ᴡᴏʀᴋᴀʜᴏʟɪᴄ-ʜᴇᴇʜᴏᴏɴ ✓

16

jay: tamam aşıksınız ama gelin artık barbekü partisini kaçıracak mısınız yoksa?

heeseung jay'in gülerek dediklerinden sonra omegasının belinde olan kollarını ayırmış son olarak da sunghoon'un dağılmış saçlarını okşamıştı. bir-iki saattir oldukları yerde oturup konuşuyorlardı ve tüm zamanı özlemlerini giderecek şekilde minik öpücükler ve sözlerle geçirmişlerdi.

sunghoon: tamam ya geliyoruz bak makarnam oldu değil mi?

jay: barbekü ve ramen var ama onu yarın yapıcam sana gel artık hadiii

heeseung: gerçekten nasıl bir makarna bu kadar ünlü olabilir diye fısıldamıştı. tabii ki de bunu duymayan sunghoo ona boş bakışlar attığında sırıtıp burnuna minik bir öpücük kondurmuş ve bahçeye çıkarmıştı.

sunoo: gerçekten hiç yemek yememiş gibi yiyeceğim laf eden olursa onu da yerim. iki aydır diyetteyim ben.

jay'in yaptığı etlere gözleri parıldayarak bakan sunoo ile hepimiz gülmüştük.

sunghoon: heeseung.

heeseung: hm?

sunghoon:en azından jake'e haber mi verseydin?

heeseung: verdim zaten diyip sırıttığında onu dibimden ittirmiştim.

heeseung: tamam asma suratını bak ne güzel eğleniyoruz.

sunghoon: çok fenasın lee heeseung-shi~

heeseung: hep sana..

sunoo: kusucam susun artık.

jungwon: yalnızlar kendini belli ediyor derken ben de jungwon'a elimi uzatmıştım. çak yaptığımızda sunoo sinirle biralardan birini açmış kafasına dikmişti.

sunoo: sizinle arkadaş olmamalıydım. kapımda benimle arkadaş olmak isteyenler var ama değerimi bilen kim ah ah~

biz ona gülerken elinde poşetler jake gelmişti.

jake: selaaam! heeseung barbekü partisi var dedi ben de et ve biraz içki getirdim. diyip etleri masaya bırakmıştı.

sunoo gözlerini etlerden ayırmayarak alkış yapıp teşekkür etmişti.

sunghoon: aç bebek seni~

jake: aslında içkiler de rikideydi ama o arabayı park edicekti-hah geldi.

sunoo: of bunu niye çağırdınız?

riki: ben de sana meraklı değilim zaten.

sunoo: hıhı aynısından.

jay: ah hoş geldiniz. sunghoon sizden öncesinde bahsetmişti ki son hafta malum.

jungwon: en azından daha düzgün tanışalım ve eğlenelim bu akşam~

sunoo: bununla düzden tersten neresinden tanışırsanız tanışın pek bi olayı yok demişti. ben atışan ikiliye gülerken jay ilk tabağı koymuştu.

jay: hadi sunoo hadi iki aydır yemiyorsun otur ye. ağzın yemek yemek için çalışsın derken sunoo çok yemeye başlamıştı zaten.

riki: iki ay?

sunghoon: model olmanın zor yanları. diyette iki aydır.

sunoo: sen bundan bahsetme bi kere. hayır anlamıyorum bir insan o kadar yemek yediği günden sonra nasıl o kadar güzel modellik yapabilir? nasıl yese bile hiç kilo almaz?

heeseung: sen modellik mi yaptın?

jungwon: sunoo yüzünden hepimiz yaptık ama en çok sunghoon yaptı.