Sıcak..... Hemde çok....... Yankılı sesler.....
Tonks : Kendine geliyor-yor-yor-yor.
Barty : Diana-na-na iyi misin-sin-sin?
Remus : Ateşi-şi hala-la-la yüksek-sek-sek.
Snape : Nasıl-ıl-ıl kırk üç-ç-ç derece-ce olabilir-ir-ir-ir?
Remus : Dönüşüm-üm-üm-üm sonrası-sı-sı-sı hastalık-lık-lık-lık.
Birisi boynuma dokundu. O elleri çok soğuktu.
Remus : Gözünü-nü-nü yeniden-den-den kapat-t-t. Dinlen-len-len.
El başımı okşadı. Babamın elindeki bezle boynumu ve kollarımı sildiğini hissettim. Üstümde incecik kıyafetler vardı.
Remus : Üstüne çok eğilmeyin. Barty kenarda otursun. Siz aşağı inin.
Sirius ve Tonks onaylayıp indiler. Abim kenardaki sandalyeye geçip beni izlemeye koyuldu.
Remus : Bende-de-de ineceğim-im-im. Üstündekileri-ri-ri çıkart-art-art. Üstünü-nü-nü ört-t-t.
Remus çıktı. Babam üstümdekileri çıkartırken abim gözünü kapattı.
Snape : Üstünü-nü örttüm-tüm-tüm.
Ardından pantolonumu çıkardı ve örtüyü bacaklarıma örttü. Kollarımı dışarı çıkarttı.
Abim gelip bezle kolumu sildi.
Barty : Daha-ha-ha iyisin-sin-sin.
Alnıma soğuk bir öpücük verdi.
Snape : Hadi-di-di uyu-u-u.
Başımı yana çevirip gözümü kapadım. Çınlama eşliğinde uyuyakaldım.Başımın zonkladığını hissettim ve gözümü açtım. Bir yerde diz çökmüştüm ve üstüme bir şey yoktu.
Voldemort : Onu giy.
Arkası dönüktü. Önümdeki pelerine baktım ve hemen ona sarındım. Karanlık Lord arkasını döndü.
Voldemort : Sandığımdan daha iyi çıktın Kara Melek. Kanı teslim etme zamanı.
Elimi göğsüme attım. Canım biraz yandı ama sonra elime bir şişe geldi. Kan şişesi. Boynumdan çıkarıp ilerledim. Önünde diz çöktüm ve şişeyi uzattım.
Voldemort : Önümde diz çökmeni istemiyorum. Ayağa kalk.
Yavaşça ayağa kalktım. Voldemort işaret parmağını çeneme uzattı ve başımı çevirdi.
Voldemort : Sen.... Düşündüklerim.... Ve daha fazlası..... Bunları yapacak güçtesin...... Sana bir görev daha.... Hogwarts'a döndüğün zaman bana Ejder Asiti getirmeni istiyorum. Ejder Asiti sadece Hogwarts'taki İksir profesörlerinde bulunuyor.
Babamdan malzeme çalacaktım. Bu yine aramızı bozacaktı. Başımı eğdim. Hızla yeniden kendine çevirdi.
Voldemort : Ah hayır. Başını eğme. Görevi kabul etmeni istiyorum. Babanla ilişkini sonra düzeltebilirsin.
Diana : Ama.... Yapamam....
Voldemort : Hangisini yapamazsın? İksir çalmayı mı? Babanla barışmayı mı?....
Yeniden ateş üçgeni ortaya çıktı. Ortasında Karanlık Lord ve ben vardık. Bir ucunda babam. Bir ucunda abim.
Voldemort :... Yoksa babansız yaşamayı mı?
Terlediğimi hissettim.
Diana : Terliyorum...
Voldemort : Seni uyandırmaya çalışıyorlar.
Alnını alnıma sertçe yasladı. Gözlerim yanıyordu. Kapattım.
Voldemort : Seç birini?
Diana :......
Voldemort : Seç!
Diana : Seçemem!Snape : Diana! Diana! Kendine gel! Ne seçmesi?!
Diana : SEÇEMEM!
Yerimden fırladım. Babam panikle önümde duruyordu. Elleriyle omuzlarımı sıkıca tutmuştu.
Diana : Baba?
Snape : Diana!
Bana sıkıca sarıldı. Bende ona sarıldım. Göz yaşlarımı bıraktım.
Snape : Noldu meleğim? Ne gördün? Ne gördün korktun? Anlat.
Anlatamazdım. Anlatırsam üçgenin iki tarafını kaybederdim.
Diana : Bellatrix.... Abimle..... Sen... Birinizi öldürecekti.... Seçmemi istedi..
Snape : Şşşş! Tamam. Burda Bellatrix yok. Az kaldı ateşin. Birazdan Tonks yemek getirecek. Dinlen. Terledin. Sileyim.
Yapamazdım. Babamdan malzeme çalamazdım. Ama isteyebilirdim.Tonks : Çorba!
Tonks sevinçle kapıyı açtı. Ateşim tamamen düşmüştü. Sadece yorgundum. Remus, Sirius, babam ve abim bir köşede önemli bir konuşma yapıyorlardı.
Tonks : Ve biraz çikolata getirdim.
Çorbayı komodine bıraktı. Çikolatayı Remus'a verip dudağına minik bir öpücük bırakıp yanıma geldi. Babam ve abim bana sanki ben öpüşmüşüm gibi bakıyordu. Sirius ise gülerek. Tonks yeniden başıma gelip oturdu. Eline kaseyi aldı ve bana çorba içirmeye başladı. Sonra abim ayağa kalktı ve gelip yorganın altına yanıma yattı.
Barty : Biraz hızlı iç.
Snape : Barty!kızı zorlatma.
Çorbayı bitirip abime sarıldım.
Diana : Teşekkürler Tonks.
Tonks : Rica ederim.
Tonks bugün saçını sevdiğim için mor yapmıştı ve yakışmıştı.
Abim beni sıkıca sardı. Bende ona sarılıp bırakmadım. Babam başımıza geldi.
Snape : Şunlara bak.
Remus : Abi kardeş yatıyorlar Severus. Sen gel.
Snape : Hayır.
Babamda diğer tarafıma yattı.
Snape : Siz çıkın. Toplantı bitti zaten. Sirius'a buzdolabında şarap olduğunu söylemem yeter.
Sirius : Eveeeet! Hadi Remus.
İkisi çıktı. Babam abim ve ben kaldık.
Snape : Diana bana dön.
Barty : Ama?
Snape : Dön.
Ona döndüm. Abim belimden sarıldı ve başını omzuma koydu. Kollarımı babamın boynuna doladım.
Snape : Böyle yatmaya alıştın ha Barty? Çünkü pek onaylamadığım bir.
...
Barty : Pozisyon mu?
Snape : Barty!
Abim güldü. Anlamamış gibi yaparak babama başımı yasladım. O da saçımı sevmeye başladı.
Diana : Ben susadım. Siz bekleyin.
Aşağı mutfağa indim. Kapı kapalıydı ve içerden Remus ve Tonks'un gülme sesleri geliyordu. Kapıyı açıp içeri girdim. Tonks tezgaha oturmuştu. Elindeki bardakta şarap vardı. Remus'ta da vardı ve o Tonks'un yan tarafında yaslanmıştı.
Remus : Diana? Noldu?
Diana : Susadım.
Tonks : Al.
Tonks bana bir bardak verdi. Dolabı açıp soğuk su için baktım. Değişik bir şişe vardı. Onu alıp bardağa doldurdum. Ve tekte içtim. Başımın döndüğünü hissettim ve tutundum. Remus fırladı.
Remus : Ahh! O içtiğin Sirius'undu.
Diana : Öğk! Bu ne?
Tonks : Sirius ona kafa uçuran diyor. İçinde pek çok alkol var.
Remus : Alkol içtin. Seni yukarı götüreyim.
Diana : Babam beni kesecek.Snape : Fark etmedin mi?
Babam beni bağlamıştı. Yatağa. Sarhoş olup saçma konuşmamdan korkuyordu ve kızının böyle olmasını istemiyordu.
Barty : Bende o kafa uçurandan istiyorum!
Snape : O zaman bu odaya adımını dahi atamazsın. Bu eve özel günler dışında içki girmeyecek! Özel bir gün değil. Onları Sirius başka yere taşısın.
Remus : Tamam hallettim. Ama bari Diana'nın ağzınızı açsaydın?
Diana : Romos'o kotoloyorom! (Remus'a katılıyorum!)
Snape : Hayır! Sarhoş şekilde konuşmayacak bile. Yanında ben kalacağım. Barty sen dışarı! Hatta herkes!
Herkes çıktı. Babam ardından kapıyı kitledi. Bana baktı.
Snape : Bundan sonra ağaçtan elma bile koparsan bana getirip soracaksın.
Başımı salladım ve onayladım.
Snape : Güzel! Yarın Hogwarts'a dönüyoruz. Şimdi güzelce dinlen. En azından bu seni uyutur. Yani babana yavşayamazsın değil mi?
Diana : Yooo?
Babam öfkeyle baktı ama kendimde değildim. Evet. İçki etkisini göstermişti. Sarhoş olmuştum.Snape üstünü değişip Diana'nın yanına geçer.
Snape : Sabaha bir şeyin kalmaz uyu.
Diana babasına daha değişik bir gözle bakmaktadır ve sinsice gülmektedir. Snape arkasını döner. Diana bacaklarının üstünde doğrulur ve Snape'in üstüne çıkmaya çalışır. Snape onu kollarından yakalar.
Snape : Uslu dur.
Diana güler. Snape doğrulur. Diana'yı düzgünce yatırır. Ona dönerek kendiside yatar.
Snape : Hadi meleğim. Yapma şunu.
Diana başını eğer. Sonra başını babasının göğsüne koyar.
Snape : Aferin. En azından sarhoşken kendini çok kaybetmiyorsun.
Snape güler. Diana'ya sarılır. Diana da ona.....Snape : Anlattığım gibi.
Anlamamıştım. Babama o şekilde nasıl davranmıştım?
Snape : Neyse. Üstünü giyin. Kahvaltıdan sonra Hogwarts'a dönüyoruz.
Babam çıktı. Etrafa göz attım. Kıyafetlerim sandalyedeydi. Gidip almaya çalıştım. Sonra yok oldular. Yatağın başucundaydılar.
Barty : Yok bu hala sarhoş.
Abim kapıdan bana bakıyordu.
Barty : Gel.
Kıyafetimi başucundan değil dolaptan aldı. Ve başucumdaki kıyafetler kayboldu.
Barty : Baban panzehir yapar. Hadi.
Abim beni giydirdi ve aşağı indik. İlk sandalyeye oturmak için geçtim. Oturmamla yere düştüm ve herkes gülmeye başladı.
Snape : Panzehiri çabuk yapsam iyi olacak yoksa Diana kapı diye pencereden atlar.
Beni alıp sandalyeye oturttu. Elime çatalı verip önüme boş tabak koydu.
Snape : Boş görüyorsan tabak dolu.
Çatalı tabağın ortasına sapladım ve bir patates kızartması geldi.
Barty : Ben yedireyim.
Zorla bir yemek yedim ve sonra babam panzehri verdi. Tonks ve Sirius eve. Remus, babam, abim ve ben Hogwarts'a döndük.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasiSize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...