ㅑ1ㅕ

110 22 14
                                    

"Hyung gerçekten sorun yok

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hyung gerçekten sorun yok. Hem dedim ya puanı çok yüksekti." Jisung telefonun ardındaki büyüğünü sakinleştirmeye çalışsa da bir işe yaradığı yoktu. Defalarca iyi olduğunu söylemesini bırakın kanlı canlı yanında olmuş olsa dahi es geçip yine bildiğini okuyacaktı. Plandaki en ufak bir sapmaya katlanamıyordu. Özellikle de konu Jisung'a gelince.

Derim bir nefes alarak arabanın arka koltuğunda hafifçe aşağı kaydı. Bir yandan yanına koyduğu büyükçe çantanın fermuarıyla oynuyor diğer yandan gecenin sessizliğini bölen tekerleklerin asfaltta kayma sesini dinliyordu "Hyung eve geçince arayacağım. Bana araç göndermeyi unutmuş olmaları o kadar büyütülecek bir olay değil. Lütfen sen de daha fazla canını sıkma."

Maskesini hafifçe çekiştirdi. Uzun bir uçuştan sonra zihnini yormak istediği son şey Chan hyungunun telaşıydı. Niyeti elbette Jisung'un başına bir şey gelmemesi için uğraşmaktı ancak şu an kafası kazan gibi olan Jisung, tüm bu paragraflar dolusu cümleleri kaldırabilecek enerjiye sahip değildi.

"Şarjım bitiyor hyung, sürücüye vereceğim takması için tamam mı?" Birkaç kez hoşça kal dedikten sonra kapadı telefonu. Oldukça yüksek sesli bir nefes verip anında çantasına doğru fırlattı telefonunu. Çarptığı anda tak diye ses çıkarırken şapkasını biraz kaldırıp şakaklarını ovuşturmaya başladı.

"Telefonunuzu şarja takabilirim?"

Naif ses gözlerini aralamasını sağlarken istemsizce "Hm?" Demişti. Birkaç saniye ne dediğini kavramaya çalıştı. Dikiz aynasından göz göze gelseler de fazla uzun sürmemişti, Lee Minho gecenin bir vakti otobanda araba kullanmak istiyorsa önüne bakmalıydı.

"Hayır hayır, sağ olun." Elini önemi yok der gibi sallayıp gelişi güzel bacaklarına koydu. Gecenin bu vaktinde araç bulabilmesinin dışında, şehrin neredeyse dışında olan havalimanına getirtebilmek yeterince büyük bir şanstı Jisung için. Zaten şarjı falan da bitiyor değildi. Eğer kapatmasaydı büyüğü Jisung'un şarjını tamamen bitirecekti.

Hafifçe sarsılan arabada büyük çantanın içinden birkaç ses duyulunca Minho anlık olarak oraya baktı. Müşterisinin yorgunluktan bayılacağını anlamak için müneccim olmasına gerek yoktu.

"Eğer rahat edecekseniz maskenizi çıkarabilirsiniz." Dikiz aynasına bir bakış daha atarak yola döndü.

Jisung birkaç saniye buna izni olup olmadığını düşündü. Bünyesinde çalıştığı eğlence şirketi kimsenin yanında maskelerini çıkarttırmıyordu. Elbette sağlık önce gelmeliydi ancak artık bu durum sağlıktan çok sanatçılarını ulaşılmaz kılmaktan başka bir şey değildi.

Sinirle gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı ve çıkardı maskesini. Zaten uzunca bir yolculukları vardı. En fazla iki metrekarelik bu alanda maske takıp takmaması Jisung için bir şey ifade etmiyordu. Olduğu yerde biraz daha aşağı kayıp koltuğa yasladı başını. Ancak şapkanın arka kısmındaki ayar yeri rahatsız etmişti. Tereddüt etmeden çıkardı onu da.

Uber | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin