yon

358 25 12
                                    

Dünden beri aklımdan çıkmayan 'ona nasıl davranacağım?' sorusuyla cebelleşiyordum.

Onunla karşı karşıya gelince elim ayağıma dolaşacaktı ve ben yine her şeyi mahvedecektim. En iyisi kaçmaktı, onu her gördüğümde kaçacaktım.

Dalgın bir şekilde durakta okula giden otobüsü beklerken kulaklığımı taktım. Belki böylece kafamdakileri atabilirdim.

+

Okuldan içeri girdiğimde aklıma dünkü olay gelmişti. Utançtan tekrar yüzüm kızarırken dudaklarımı birbirine bastırdım ve spor salonuna doğru yürüdüm.

İçeri girdiğimde ceketimi çıkarırken bağırdım.

"Günaydın veletler!"

Çoğu kişi karşılık verirken idman yapanlar da oyunu bırakıp bana dönmüşlerdi.

Hinata hızlıca yanıma gelip koluma sarıldı.

"Az önce nasıl yukarı zıpladığımı görmen lazımdı!"

Onun şımarıkça konuşmasına göz devirip başımı kaldırdım.

Göz göze geldiğim şahısın o olduğunu anlayınca çabucak arkamı dönüp yürümeye başladım. Lanet olası kapı fazla uzaktaydı.

Kolumdan tuttuğunda sonunun geldiğini anlayıp sıkıca gözlerimi kapattım.

"Yui? Senin burada ne işin var?"

Meraklı sesi tüm salonu doldururken hafifçe bir gözümü açtım ve korkakça konuştum.

"Ne Yui'si? Yui falan değilim ben."

Dudaklarında çok hafif bir gülümseme vardı.

"Hiç değişmemişsin."

Kaşlarımı çattım.

"Sana Yui olmadığımı söyledim çakma sarı."

Sahte bir şaşkınlıkla konuştu.

"Ah kusura bakma sanırım bahsettiğim kişinin de sağ bacağında güneş dövmesi var."

Dalga geçmesine fazlasıyla sinir olurken kaşlarım daha da çatıldı. Giydiğim şorta lanetler ettim, her şeyi ele vermişti.

Elinden kurtulup kapıya doğru tekrardan yürüdüm. O da arkamdan yüksek sesle konuştu.

"Burada ne işin olduğunu sordum."

İşte yine eski haline dönmüştü.Sinirle arkamı döndüm.

"3 yıldır buradayım seni sokuk, asıl benim sana sormam lazım."

Bir cevap beklemeden salondan çıkıp gittim. Nereye gitsem onu görüyorum derken ciddiydim.

İlk ders zili çaldığında hızlıca yukarı çıktım. Sınıfa girdiğimde Kimiko'nun yanına gittim.

"Neredesin sabahtan beri?"

Cevap alamayınca normal haline geri döndü ve şımarıkça konuştu.

"Sabah Tsukishima'yı gördüm, ona baktığımı görünce göz kırpıp gülümsedi. Çok yakışıklıydı~"

Abaza diye geçirdim içimden.

Sınıftaki kızların konusu son iki gündür Tsukishima'ydı, ona hepsinin dibi düşüyordu. Bunun sinirlerimi bozmadığını söyleyemezdim.

don't blame me °keiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin