Alarmın sesiyle yine lanet ederek uyanmıştım.Babam beni yaz okuluna yazdırmıştı ve ben gitmek istemiyordum okul bitti birde yaz okulu çıkmıştı.Ne kadar itiraz etsemde babamın baskıları ve anneminde babamla aynı fikirde olması yüzünden itirazlarım bir işe yaramamıştı.Babamın sesini duymamla düşüncelerimden sıyrılıp yüzümü yıkayıp üzerime şort birde t-shirt geçirip mutfağa indim.Kahvaltımı yapıp hazırladığım bavulu arabaya koyarak yola koyulduk.
Ikimizde sessizdik ben suratımı asmış yolu izliyordum konuşmayada hiç niyetim yoktu.Babam sessizliği bozmuş bu yaz okulu sana çok iyi gelecek diye söyleniyordu ben ise sadece gözlerimi devirmekle yetinmiştim.
Babamın "Eveeet geldik kalk bakalım."demesiyle mayıştığım koltuktan doğrularak etrafa baktım çok güzel bir yere benziyordu bolca yeşillik ve denizi olan bir yerdi ama sonuçta yaz okuluydu yeri güzel olsa ne olabilirdi ki.Arabadan inip bavulumu aldım ve kamp yerine doğru ilerlemeye başladık.Babam ilerde bize el sallayan adama doğru yürürken bu adamın hocam olabileceğini düşündüm.Biraz iri kumral ve yeşil gözlü bir adamdı oldukça hoş bir görüntüsü vardı.Babam adamla konuşurken bende etrafa göz atıyordum çoğu çocuk arabayla gelmişti ve çok havalı gözüküyorlardı onları gördükçe kendimi ezik gibi hissetmeye başlamıştım çoğu yakışıklı çocuklardan oluşan bir grup bakışlarımı farketmiş olmalı ki beni izliyorlardı.Bakışlarından oldukça rahatsız olmuştum bana bir ezikmişim gibi bakıyorlardı tabi doğal yanlarında çokta güzel olmayan ama oldukça bakımlı kızlar vardı muhtemelen sevgilileriydi.Ben ise sıradan bir görünüme sahiptim zaten makyaj yapmayı pek sevmediğimden yüzümde hiç birşey yoktu yani normal tabi öyle bakmaları o kızlardan sonra. Izlenimlerime daha sonra devam etmeye karar verdikten sonra babamın yanına gittim o da konuşmasını bitirmiş olmalı ki benimle vedalaşıp gitti.
Eveet işte çadırın burası bunu diyen babamın konuştuğu şu yakışıklı adamdı bana parmağıyla turuncu renkte büyük sayılabilecek bir çadırı gösteriyordu.Nee bir çadırdamı kalacaktık bu yaz okulu değilmiydi en azından bi otel falan olamazmıydı adamın sesini duyup ona döndüm.
"Adım Semih sizinle burada ben ilgileniyorum bir sorun olursa bana seslenirsin çadırım şurda."
"Ben Eylül tamam peki teşekkürler."diyip çadırıma geçmiştim biraz yatsam iyi olacaktı.
"Haydi çocuklaaaar yemek zamanı."bu Semih hocanın sesi olmalıydı hemen yattığım yerden kalkarak çadırın dışına çıktım ve yemek yenilen alana doğru ilerliyordum.Uzakta boş bir yer görünce oraya doğru ilerledim yanımda sarı kısa saçları olan mavi gözlü oldukça hoş bir görünüme sahip olan bir kız oturuyordu bana gülümseyerek "Merhaba ben Defne sen bu sene gelmiş olmalısın." Ne yani daha öncedende varmıydı kimse birbirleriyle yeni tanışmıyordu demek ki tabi ben hariç...
"Ben Eylül evet bu sene geldim."diyip gülümsedim biraz içime kapanık biri olduğumdan tanışma konularında çok iyi değildim ama Defne konuşmayı devam ettiriyordu iyi ki.
"O zaman burayı ben sana tanıtabilirim zaten çok arkadaşım yok fazla havalılar benim tipim değil."dediğinde ise bu kızla iyi anlaşacağımı anlamıştım.
"Tabi ki çok iyi olur bende buradakilerle çok anlaşabileceğimi düşünmüyorum."diyip kahkaha atmıştım.
Kahkahalarımı samimi bulmuş olmalı ki ama seni çok sevdim senle anlaşabilirim sanırım demesiyle suratına alaycı bir gülümseme yayılmıştı.Bende gülerek göz devirdim.
Yemeğimizi sohbet ederek bitirmiş etrafta geziniyor bana geçen seneyi burada ne yaptıklarını anlatıyordu o sırada son model arabasına yaslanmış telefonda konuşmakta olan çocuk dikkatimi çekmişti.Defne bu kim diye sorduğumda adı Demir oldukça sessiz ve çok arkadaşı yoktur oldukçada korkunç biri.dediğinde"Korkunç derken."dedim ve bana olanların hepsini anlatmaya başladı.Bak kampta iki grup var birde sadece kendi halinde takılan çok az insan ama genelde iki gruptan birine gitmeyi tercih ediyorlar korumada olmak için diğer grubun başında ise Akın var birbirlerinden ölesiye nefret ederler ama nedenini kimse bilmiyor.
Dediklerini sindirmeye çalışırken baktığımızı farketmiş gözlerini bize dikmişti.Kumral dalgalı saçları ve çakır gözlere sahipti oldukça yakışıklıydı kızların hayran olması hiçte tuhaf değildi düşüncelerime ara verip hızla oradan uzaklaştık.Saatin geç olduğunu farkettiğimizde ikimizde çadırlarımıza geçtik.
Kahvaltımızı yapıp ders alanına geçerken telefonumu çadırda unuttuğumu farkettim "Defne sen geç ben geliyorum telefonumu unutmuşum."diyerek çadırıma doğru yürümeye başladım kolumda bir eli hissetmemle irkilerek kolumu tutan kişiye döndüm.
Demir!!
Içim garip bir şekilde korkuyla doldu ve konuşmasını bekliyordum.Dudaklarını aralamış "Sen dün beni izleyen kız değil misin?"demesiyle gözlerim kocaman olmuş şaşkınlığımı gizleyemiyordum.
"Ne izlemesi ya ordan geçiyorduk sadece."diye bağırmıştım o da hıh yaparak alaycı gülümseme atarak gitmişti.Ne ukala bir çocuktu bu egoist olduğu belliydi sinirle telefonumu alıp Defnenin yanına gittim.Ders başlamıştı.Defne neyin var bakışları atarken bende sonra anlatırım diye mırıldanıp önüme dönmüştüm.Ders bitiminde olanları Defneye anlamış o ise şaşkın gözlerle bana bakıyordu bir süre öyle kaldıktan sonra s-senle mi konuştu Eylül o hiçbir kızla kendi konuşmaz demişti."Off bilmiyorum Defne geldi konuştu bizene zaten ukalanın teki zaten."Defne pis pis sırıtıp omzuma vurup hadi biraz dolaşalım dedi."
Dolaşmak iyi fikirdi daha izlenim yapmam gereken yerler vardı Akını çok merak ediyordum mesela ama sormayacaktım hem ne diye soracaktım ki.Defne bana birşeyler anlatırken gözüm bana bakmakta olan Demire takıldı suratında pis bir gülüşüyle beni süzüyordu ona baktığımda gülüşünün çok güzel olduğunu farkettim dişleri o kadar güzeldi ki inci gibiydi ben ağzını incelerken bana göz kırptığını farkettim gözlerimi hemen çekerken o da kahkalar atıyordu.Defne onu dinlemediğimi anlamış olmalı ki "Heyy kime anlatıyorum."diye beni dürtüyordu."Dalmışım canım kusura bakma."diyip masum gülüşümü segileyerek gönlünü almıştım.
Semih hocanın sesi duyuldu."Herkes beni dinlesin akşama yaz okulumuzun düzenlediği tanışma partisi var yeni gelen arkadaşlarımızda buraya ısınmış olur böylece akşam saat 20.00 da herkes parti alanında olsun."diyip işine geri dönerken Defne "Yaşasın partiiii!"çığlıkları atıyordu.