12 • 𝐖𝐡𝐨 𝐈𝐬 𝐏𝐮𝐧𝐲 𝐌𝐚𝐧?

821 77 8
                                    

Romania, 2016

Evin kapısını sesli olmaya özen göstererek açtı ve elindeki poşetleri daha sıkı tuttu. "Bucky? Uyan. Bize yemek getirdim."

"Buzdolabı doluydu, küçük yıldız. Kendini boşuna tehlikeye attın." Dedi Bucky, yattığı koltuktan boğukça. Saçları neredeyse eski haline geldiği için mutluydu. Erkekler için kılık değiştirmek gerçekten zorlu bir süreç istiyordu. "Kim bilir kime benziyorsun şu an."

Kıkırdayarak odaya girdi. Bu evde üçüncü haftalarıydı. Rahatça kalabilmek için birkaç eşya çalmışlardı. Onun dışında gündüzleri, Stella, kılık değiştirerek dışarıya çıkıyor ve amcasının öğrenemediği bir tür işte çalışıyordu. Bu konuda gerçekten çok inatçıydı.

"Sorun değil. Bu hoşuma gidiyor. Hem sevdiğim şeyleri de keşfettim." Dedi gülümseyerek. Ellerini çocuk gibi birbirine çırptı ve hemen yanına oturdu. Bucky koltukta, Stella ise yerdeydi ve yüz yüze duruyorlardı. "Çay türlerine zaafım var. Özellikle bitki çayları. Yani, görünce bi' canım istemedi değil, demek ki seviyorum. Ayrıca puding aldım, belki seversin diye çikolatalı aldım. Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum ama zehirlenecek değiliz ya?"

"Şu an, küçük bir çocuk gibisin ve bu çok sevimli." Dedi gülümseyerek. İç çekti. "Sanırım iyi bir amcayım. Yeğenim mutlu olduğuna göre."

"Yalakalık mı seziyorum? Seni çalıştırmadığım için hâlâ kızgın mısın yoksa?"

"Sen daha çocuksun. Benim çalışmam gerekiyor."

"Metal bir kolun ve dünya bültenlerinde aranan bir yüzün var. Kılık değiştirmekte zorlanıyorsun. Bırak, hayatımı kurtaran birine yardım edeyim." Dizleri üzerinde doğruldu ve adamın kahverengi saçlarını hafifçe dağıttı. "Hem yeni uzadılar. Sana kısa güzel olsa da uzuna alışmışım."

"Hadi gidip puding denen şeyi yapalım." Dedi yerinden doğrularak. İkisi de ayağa kalktılar.

"Sen mutfakta olmaktan hoşlanmazsın ki."

Omuz silkti. "Yapmazsam yemek vermezsin."

"Yalancı." Dedi peruğunu çıkarırken. Şifonyerin üzerindeki makyaj temizleme mendilini çıkardı ve yüzünü nazikçe ovmaya başladı. "Kıyamayacağımı biliyorsun."

"Sonraki ülke neresi olsun?" Dedi mutfağa geçerek. Kızın makyaj temizlerkenki cani hali onu hep korkutuyordu. "Bu sefer senden olsun."

"Bucky..." Dedi kız aynadaki yansımasına baka kalırken. Bir şeyler zihninde acı içinde canlanmaya başlamıştı. Ellerini şifonyere dayayarak nefes almaya çalıştı. "Bucky, bir şey hatırlıyorum."

Adam hızla içeriye girdi. Kendisinin aksine kız, bir şeyler hatırlamakta daha çok zorlanıyordu. Omuzlarını yavaşça ovaladı. Böyle zamanlar kendisininkinden farklı olarak kâbus şeklinde ya da atak olarak geliyordu.

"Bir şey yapmışız. Yine." Dedi kısık sesiyle. Titrek bir nefes aldı. "Bir çift, arabada ve her yer çok karanlık."

"Daha önce buna benzer bir şey gördüm." Dedi ona yardımcı olmak için. Stella başıyla onayladı. "Kadının boğazını sıktım. Ama ya bunlar da yanlışsa? Ya başkası yapmış ama suç bizim olsun diye zihnimize eklemişseler?"

"Umarım öyledir. Bu işlerde olmanı hiç istemezdim."

"Biliyorum, biliyorum. Yapacak hiçbir şey yok. Daha fazla da bir şey gelmedi zaten." Neşeli bir tavır takınmaya çalışarak yerinde doğruldu. "Hadi puding yapalım." Dedi neşeyle ellerini çırparak. Neredeyse zıplayan adımlarla mutfağa geçti.

Bahar Askeri GerçekliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin