Öncelikle bu hikayeyi izlediğim bir diziden etkilenerek yazmaya başladım. Dizinin ismini merak eden olursa
"Cherry blossoms after winter"(gay dizisi arkadaşlar) Şimdiden keyifli okumalar diliyorum.Bugün okuldan erken dönmüştüm. Başım ağrıyordu, bu yüzden akşam dersine kalamamıştım. Eve geldiğim zaman her zamanki gibi bakıcımla başbaşaydım. Bakıcım bana yemem için bir şeyler hazırladı. Benim en sevdiğim yemeği yapmıştı. Afiyetle yemeğimi yiyip odama çekilmiştim.
Derslerimi hemen tekrar ettim, ödevlerimi bitirdim ve dinlenmek için uyumaya karar verdim. Uyandığımda evde tek başımaydım. Bakıcım beni bırakıp nereye gitmiş olabilirdi diye düşünmüştüm. Daha sonra oturma odasında annem ve babamın ortasında oturan ve kendilerine gülümseyen sevimli bir çocuk görmüştüm. Gülüşleri ve bakışları gerçekten nefes kesiciydi. Onu gördüğüm an olduğum yerde dona kalmıştım. Daha sonra onun bakışıyla benim bakışlarım birbirini buldu. O bana gülümsüyordu ama ben onun gülüşüne bir karşılık veremiyordum, ona karşı resmen büyülenmiştim. Benim ona karşılık vermedigimi görünce o güzel gülümsemesi birden yüzünden silindi ve başını aşağıya eğdi. Üzüldüğü her halinden belli oluyordu, nedense onun üzüldüğünü görünce kendimi kötü hissetmeye başladım. Annem ve babam beni kapının girişinde gördü ve yanlarına gelmemi söylediler. Annem "Oğlum biliyorum sana bu durumu hiç danışmadık ama evde tek başına bakıcı ile kalma yaşın çoktan geçtigine karar verdik." Ben Oturduğum yerden doğrularak "Evet de peki bu ne demek oluyor? Daha düne kadar benim evde tek başıma gece geç vakitlere kadar kalmamı sorun ediyorsunuz ve benim için endişeleniyordunuz, şimdi ne oldu da fikrinizi değiştirdiniz merak ettim anne. Annem "Benim akıllı oğlum evet önceden evde bakıcın ile kalmani sorun etmiyordum çünkü geç saatlere kadar evde tek kalmıyordun ama şimdi bu durum değişebilir çünkü bu sevimli kardeşin ile evde tek başına kalabilirsin." Annemin bu dediği cümle ile şok olmuştum. Tamam gelir gelmez resmen çocuktan gözümü alamamıştım. Ama kardeş derken??
Ben"Ne kardeş mi?" O sırada babam konuştu" Evet kardeşin. Adı da..." O sırada ismini bilmediğim kardeşim bana "Adım Seungmin, Kim Seungmin." İsmi bile tatlıydı. Hem ismi hem kendi bu kadar uyumlu olamazdı o bana heyecanla bakarken bende ondan etkilendiğimi belli etmemek için aynı surat ifadesiyle "İsmin güzelmiş." dedim. Seungmin suratında gülücükler varken gerçekten bir yavru köpeği andırıyordu. İçimi kaplayan bu garip duygudan kurtulamıyordum.
Annem onu odama götürmemi istedi. Ayağa kalktım ve kapıya doğru yürüdüm, o sırada Seungmin' in hala koltukta oturduğunu fark ettim. Arkama yavaş yavaş dönüp ona baktım" Davetiye mi bekliyorsun gelmek için, ben girdikten sonra odama giremezsin yoksa, geliyorsan şimdi gel gelmiyorsan bir daha yanıma yaklaşma". Arkamı onlara karşı çevirdiğim zaman kendi kendime neden bu kadar kaba davranma gereksinimi duyduğumu anlamaya çalışıyordum. Daha sonra arkamdan bana doğru yavaş ve sessiz bir şekilde yaklaştığını görünce ona karşı dönüp bir gülümseme sundum. Benim gülümsediğimi görünce, oda bana karşı gülümsedi. Onun suratını yakından görmek bile kalbimi eritmişti. Odama geldiğimizde bana "Odan çok güzelmiş." dedi. Bende "Evet, ama sen daha güzelsin." dedim. Bir an arkamı döndüm bunu nasıl söyleyebilmiştim. Daha sonra yüzümü ona döndüğümde bana gülümsediğini gördüm" Teşekkür ederim sende çok yakışıklısın ayrıca sevimlisin." dedi. Ben bunu duyduğum zaman elimi enseme götürdüm ve "Teşekkür ederim Seungmin."dedim. Daha sonra ikimizde yatağa oturduk.Seungmin: Kaç yaşındasın?
Bang Chan:. 14 yaşındayım. Peki ya sen?
Seungmin: Bende 14 yaşındayım.
Bang Chan:. Sana bir şey sormak istiyorum.
Seungmin:. Evet sorabilirsin.
Bang Chan:. Anladığım kadarıyla yetimhanede büyüdün sanırım, neden yetimhanede büyümek zorunda kaldın?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STRAY KIDS~CHANMIN
ФанфикÜvey kardeşim önceden en yakın arkadaşımdı, şimdi sevgilim.