★ 11 ★

2.3K 131 29
                                    

İyi okumalar...
"Tuğçe."
"Efendim."
"Aslında sana birsey söylemem gerekiyor. Ben yalnızlıktan bıktım, veee..."
Tek kaşımı kaldırdım.
"Yalnızlığımı öldürmek için suç ortağım olur musun?"

Omg!!! Bu nasıl bi teklifti. Sessizliği bölen bu konuşma önemsiz sayılacak birşey değildi. Şaşırmıştım . Ağzımın "o" şeklini almasından korkuyordum ama şuanki mimiklerime engel olamıyordum. Bi yandanda verceğim cevabı düşünmek zorundaydım.

"Biraz zaman istesem." diye kurtulmaya çalıştım.
"Tabi." diye yanıtladı.

Kararsızdım. Kaanı yani Keremi düşündüm. Sevip sevmediğimi... Selin'e ihtiyacım vardı. Saate baktım. Okuldan 5,6 dakika sonra çıkıcaktı. Benim çıkmama ise yarım saat vardı. Ben bunları düşünürken daldığımı varsayıyorum ki kendime geldiğimde Korayın beni dikkatlice incelediğini anladım. Konuyu dağıtmaya çalışmak için Selinle konuşup konuşmadığını sordum. Evet sabah aramıştı çıkışta üstünü değiştirip gelicekmiş. 2,3 dakikanın ardından birden kapı açıldı. Önce Selin bitanem içeri girdi hemen ardından Keremle el ele tutuşmuş bi kızla Kerem ...

OMG!!! her şey ters gitmek zorunda mıydı? Bu neydi şimdi ? WTF? Nabzımı hissetmiyordum kapıdan girmeleriyle kalbime sanki bişey saplanmıştı. İçeri giren kız vıcık vıcık bi ses tonuyla :

"Geçmiş olsun Tuğçecim bu arada adını Kaandan öğrendim merak edersen.."

Kahretsin ne kadar da yapmacıktı öyle... S*rtük !!! Saçını yolup eline vermemek için elimi sıkarak yumruk yaptım. Tırnaklarımın derime geçtiğini hissetsemde ısrarlıydım açmadım yumruğumu. Görmediklerini biliyordum elim nevresimin altındaydı. O pis s*rtüğe nolursa olsun vevap vermem gerekiyordu.

"Sağol canım yaaa sen böyle dedin ya hemen iyileştim. Ayrıca ismimi nerden yada kimden öğrendiğin umrumda değil şimdi sen dahil hepiniz çıkın ve beni Selinle yalnız bırakın!!!"

Atarlı ergen tavırlarım bi harika jsjsjss. Söylediklerimin içinden yalnız lafını üstüne basarak söylemiştim. Sonunda Selinle baş başaydık vakit kaybetmeden lafa atladım.

"Selin neler olduğunu bir bilsennn..."
"Kızım merakta bırakmasana anlat hadii!!!"
"Koray... Koray bana resmen çıkma teklifi etti kızımmm"
"Waow şey söylesemmi bilemedim ama bence sen Kaanı seviyosun tatlım .Ve sevmemen daha iyi çünkü o son bi kac gün fazla bişey yapmasada tam bi kötü çocuk tavsiye etmem üzer seni ... Offf her neyse şu halime bak nasihat vermeye başladım sjjsjs."
"Bencede zaten o kız arkadaşından sonra Korayı kabul etmeye karar verdim. Ayrıca kızım normal bi teklifte değil yalnızlığımı öldürmek için suç ortağım olur musun dedi bana düşünebiliyo musun süper yaaaa..."
"Oha kızım böylesini bulmuşsun bırakma ayrıca tipsiz falanda değil hani."
"Haklısın korktuğum şey Kereme inadına mı yapıyor olmam."
"Kerem?"
"Bilmiyo musun diğer adı Keremmiş Kaanın."
"Bilmiyodum ayrıca kimse bilmiyodur kesin sana söylemesi garip her neyse bu aramızda kalsın en iyisi."
"Ta..."
lafımı bitiremeden doktor kapıyı tıklatıp içeri girdi.

"Evet Tuğçe Hanım taburcu oldunuz. Endişelenmemeniz için söylememiştim aslında kol kırığınızın yanında beyninizde hasar oluşmuştu yani hafif bir darbe. Ama artık sorun yok istediğiniz zaman çıkabilirsiniz."
"Tamam . Sağolun." benden beklenmeyen bi ciddilikle söyledim.

Bu ciddilik karşısında gülmemek elimde değildi. O yüzden doktor arkasını döner dönmez kıkırdamaya başladım. Anlamış olcak ki durdu ama şükrediyorum arkasına bakmadan ilerlemeye devam etti. Selinin de yardımıyla üstümü ceketimi falan giydim. Çantamıda aldıktan sonra odadan çıktık. Dışardalardı. O mal kız da ordaydı aptal birşeyler anlatıp gülüyordu. Keremde başıyla onay vermekle yetiniyordu. Belliydi keyfi yoktu. Ama beni ilgilendirmezdi. Yanlarına gittiğimizde Kerem ;

"Yeter artık Sinem Kes!!!" Kız sustu.

Adı Sinemdi. Bi s*rtükten beklenmiycek bi isim. Aslına bakarsanız bi s*rtüge hangi isim yakışır onu da bilmiyorum shdjs.

"Artık gidebiliriz.'' dedim. Koray başıyla onayladı. Yanıma gelip okul çantamı aldı. Ne büyük bi centilmenlik shdjs...

Hastanenin kapısından çıktığımızda hastane havasından bunaldığımı farkettim o yüzden derinn bi nefes aldım. Sanırım Koray beni taksiyle hastaneye getirmişti ve şimdide Keremin lüks bi araaya doğru ilerlediğini farkettim onun muydu ? Ve ehliyeti elbette yoktu. Evet onun arabasıydı öne oturdu. Hepimiz arabaya bindiğimizde yani Kerem Sinem Koray Selin ve ben yola çıktık. Kerem konuştu.

"Evet, önce nereye gidiyoruz yada kimi bırakıyorum?"
"Ben eve gitmiycem sahile bırakabilirsin." diyerek lafa atladım. Ardımdan Koray
"O zaman bizi sahile bırak bizi Kaan."
"Tamam gençler bırakıyım. Selin sen ?"
"Beni eve bırakırsan iyi olur."
"Peki." dedi.

Sahile ulaştığımızda Koray önden inip kapımı açtı ardından Selini öpüp
arabadan indim. Yürümeye başladık. Dayanamayıp konuşmaya başladım.

"Koray?"
"Efendim?"
"Ben düşündüm de cevabım evet ." gülümsedim.
Gülümsedi.

Bende o sırada onu sevdiğimi farkettim. Ondan uzak kalamazdım. Ayrıca çok tatlıydı onu sevmemek mümkün müydü ?

Hava fazla sıcak olmasada ideal bi sıcaklıktaydı. İlk bahardaydık. Kuş sesleri çevreye neşe katıyordu. Korayın yanında olmak apayrı bi huzurdu. Güneş ışıkları ısrarla gözümüze girip görüş açımızın yarısını yok ediyordu. İlerlerken önümüze gelen bi banka oturduk deniz tam karşımızdaydı.

Denizin masmavi rengi gözlerimi kamaştırıyordu. Mavi aşktı, huzurdu, vazgeçilmezdi. Ama siyah bambaşka tabi ama konumuz bu deil :D . Mavinin 50 tonu dhdkssmz. Ben derin düşüncelere dalmışken bir ses tüm düşüncelerimin korkup kaçmasına neden oldu. Merak etmeyin Koray değildi.

"Dondurmacıı..."

Korayla birbirimize baktık aynı şeyi düşündüğümüze emindim. Kalkıp arka kaldırımdan geçen dondurmacıyı durdurduk. Ben tabiki vazgeçilmezim olan çilekli ve kakaolu istedim. Korayda kakaolu ve vanilyalı dondurmayı tercih etti. Ben dondurma elime geçer geçmez yemeye başladım. Korayın bana baktığını farkettim. Noldu dermiş gibi bi bakış attım. İlk bölümlerdeki depo olayındada gözümüzle anlaşabilmiştik biliyosunuz adfafasa.

Eliyle burnumun üstünü temizlediğini farkettiğimde dondurmayı burnuma sürdüğümü farkettim. Sonra burnumdan (yani hani o dik kısım varya işte ha ordan) öptü.

Hava kararmaya başlamıştı. Eve gitmem gerektiğini iç sesim dile getirdi. Ahh her zaman onu dinlemek zorunda mıydım. En azından bu günlük .

"Koray ben artık gitsem iyi olcak."
"Evet haklısın gidelim prenses."

Kalkıp ilerlemeye başladık. Sanırım eve o bırakacaktı. Bizim sokağa gelmeden durdum onu da durdurdum.

"Buraya kadar yeter kusura bakma annem şimdilik görmesin ben giderim" dedim.
"Peki prenses yarın görüşürüz." dedi.

Tam arkamı dönmüş gidecekken kolumdan nazikçe tuttu kendine çevirdi. Yanağımdan öptü bende onun yanağından öptüm.

"Görüşürüz..." diyip uzaklaştım yanaklarımın kızardığını hissediyordum sıcak basmıştı off şu huyumdan nefret ediyorum normal bi tepki veremez miydim ?

Ardından eve gittiğimde annemin merakı ve sorularıyla karşı karşıya kaldım. Hepsini cevaplamak bu yorgunluğumun üstüne kim bilir ne kadar yorucak olsada bugün yaşadıklarımdan sonra sorun değildi.

Evet arkadaşlar bölüm geç geldi farkındayım ama vote azlığındaydı sınır bi türlü olmamıştı. Ayrıca artık daha uzun yazmaya çalışıyorum. Her neyse okuma sayıları iyi ama biraz daha yükselirse iyi olur.Sınırı yapmanız önemli ama yb hazir olmazsa yb gelmez. Bu bölümdede yine sınır ;

+20 vote +3 yorum Sizi Çok Seviyorum ♥♥♥

OKULDAKİ YABANCI ? (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin