9.Bölüm • Başrol

4K 265 106
                                    

Açıklama bölüm sonunda

Bol yorum ve oyları unutmayın.

İyi okumalar <3

9.Bölüm: "Başrol"

——

(10 Kasım)

Hiçbir şey eskisi gibi değildi.

Durduğum konumdan biraz ötesine baktığımda kocaman harflerle 'KAYAN ALEN' yazısı kapının üstünde duruyordu.

Birkaç ay önce de bu yazıyı görebiliyordum. Ama bu şekilde değil. İçimdeki burukluk hissiyle değil.

Yine de omuzlarımdan yük kalkmış gibiydi. İstediğimi elde etmiş sayılmaz mıydım? Onu Altan'ı unutmak için bir nevi kullanmıştım. Ve Altan'ı kesinlikle unutmuştum. Ona karşı sadece iğrenme duygusu besliyordum içimde. O cidden iğrenç bir insandı.

Peki bu durumda ben nasıl bir insan oluyordum ki?

Kapıya daha fazla dik dik bakmak istemedim. Benim karavanımın hemen yanında duran karavanını daha fazla gözlerimle taciz etmek istemedim. Kendi karavanıma yöneldim.

Bugün setin ilk günüydü. Bugün iki sahne çekilecekti yalnızca. Bir sahne yalnızca benimleyken diğer sahne Kayan ve benim sahnemdi. Bu gerilmem için yeterli bir sebepti bence.

Karavanımın kapısı gıcırtılı bir şekilde açıldıktan sonra arkamdan telaşlı bir ses yükseldi.

"Özür dilerim, İz Hanım! Trafik fazlaydı." Ses bir kaç saniye içinde yanıma varınca bunun Amy olduğunu fark ettim. Yorgun bir gülümsemeyle, "Sorun değil." Dediğimde gülümsedi ve soluk soluğa ellerini dizlerine yaslayıp dinlenmeye başladı.

Yorgunluktan tüm kemiklerim ağrıyordu. İnanılmaz yorgun hissediyordum. İki gün önce bayılmamın sebebi de yorgunluk olmalıydı. Çalan kapı ise Valentina'ydı. Beni bir doğum günü yemeğine çıkartmak istediğini söylemişti, ona baygınlığımdan bahsetmemiş ve günü mahvetmeden onu kırmadan kabul etmiştim.

Şimdi ise hala o uçak yorgunluğumu atamamıştım. Kahvelerle ayakta duruyordum.

Bu yüzden Amy'e, "Sen karavana kurul, ben bir kahve bulup geleceğim." Dedim.

"Ben getirebilirim size." Dedi Amy. Ancak onu reddettim.

"Bir yürüsem iyi olacak. Kendime gelmiş olurum." Sakince kafa salladı ve karavana girdi.

Ben de ortalıkta hızlı adımlarla dolaşan, birbirlerine bağıran set çalışanlarının arasında büfeyi bulmakla uğraşıyordum.

O sırada yönetmenin hemen yakınındaki kahve büfesini görünce gözlerim parıldadı.

Yönetmen beni görünce gülümseyerek selam verdi. Aynı şekilde ben de ona selam verdim.

Kahvemi alırken yanımda beliren siluetle kafamı kaldırdım. Kumral ve sarışın karışımı upuzun saçları olan, kahve gözlü ve burçak tenli bir adam bana bakıyor, gülümsüyordu. Ardından yavaşça elini uzattı.

"Ben Donovan." Kaşlarım havalandı ve gülümsedim. Elini tutup hafifçe salladım.

"Ah, Victor'u oynayan, değil mi?" Kafa salladı. "Hiçbir provada görmedim seni."

"Evet, farklı bir çekimdeydim."

"Memnun oldum, ben de İz." Dedim elini yavaşça bırakırken.  Gülümseyerek kaşları çatıldı.

Senin Işıkların | Bebek Serisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin