64. BÖLÜM

115 9 0
                                    

Hira'dan...

Raul ile aileme her şeyi açıklamış olmak şuan hem beni geriyor hem heyecanlandırıyor hem de meraklandırıyordu. Ellerimi gerginlikle birlikte sıkmaya başladım. o sırada yumruklarımı çözüp elimin içine elini geçirdi Raul. İlk şaşkın dolu gözlerle ona baktım. Beni rahatlatmak için gülümsedi. Bende onun verdiği destekle derin bir nefes verdim ve vücudumu biraz daha gevşettim.

"Artık tepki verebilir misiniz?" dedim aileme karşı. Dedem büyük bir ciddiyetle Raul'u süzüyordu. Dayım ve yengemlerden ses çıkmıyordu. Boyunlarını eğmiş arada kaçamak bakışlar atıyorlardı. Çağın ise sadece sırıtıp bana göz kırptı.

"Türkçe biliyor mu kızım?" dedi annem. Sonunda birinin konuşması beni biraz daha rahatlatmıştı.

"Evet, ben ona Türkçe öğretiyorum. O bana resimler hakkında daha çok yardım ediyor. Yani ikimizde eksiklerimizi kapatıyoruz birnevi."

"İzin verir misiniz?" dedi Raul. Annemin elini öpmek istemişti. Yüzümde daha da genişledi gülümseme.

"Yok oğlum." Dediğinde anneme uyarıcı bakışlarımı yolladım. Raul ise hiç bozmadan başını öne eğdi.

Neredeyse ona tüm Türk kültürünü öğretmiştim. Hatta birlikte geçirdiğimiz zamanlarda ben ona bizim yemeklerimizden, o bana kendi yemeklerinden yapıp zengin bir sofra hazırlıyorduk. Onun bu kadar geniş ve güzel bir kültürümüzün olması aslında anlaşmamızı daha çok sağlıyordu. Çünkü ikimizde yeni şeyler deniyor ve öğreniyorduk.

"Biz bu efendi ve yabancı çocukla tek konuşup tanışalım Hira." Dedi dedem bir anda. İlk kaşlarım çatıldı ben buna itiraz edecekken Raul benden önce atladı. "Tabi ki. Nasıl isterseniz." Diyerek baktı dedeme. İlk dedemle göz göze gelip ardından Raul'a baktım. Yapabileceğini söylemek amaçlı gözlerini açıp kapattı. Ardından Çağın'a yalvarır gözlerle baktım. O da tamam anlamında gözlerini açıp kapattı.

"Bende size katılmak isterim dede. İstersen hepimiz dışarı çıkalım." Dedi Çağın. Dedem Çağın'a gülümsedi ve ayağı kalktı. "Hadi madem." Diyerek yavaşça yürümeye başladı. Raul yanına gidip koluna girmek istedi yardım amaçlı. Dedem geçenlerde ayak bileğini burktuğu için biraz zorlanıyordu. Bunu ona bahsetmiştim. Dedem bu yardıma izin vererek Raul'un koluna girdi. Şu aileme ne kadar iyi gözükürse o kadar iyiydi.

Raul'a ısınmaları zor olacak gibi duruyordu ama bu konu halledilmeliydi. Çünkü Raul ile birlikte olmaya kararlıydık. İzin vermeselerde ayrılmayacaktık. İş çok başka yerlere gidecekti.

"Çağın, Raul'u koru. Duydun mu beni? Enişten sayılır ne de olsa." Dedim fısıldayarak.

"Aman be, tamam. Benden sonra gelen yer cücesine bak. Evlenecekmiş." Diyerek gözleriyle süzdü beni. Dil çıkartıp sırtından vurdum.

Derin bir nefes verip üzerimdeki gerginlik ile masaya oturdum. Benim için zor kısım şimdi başlıyordu işte. Yengem, anneannem ve annemin sorularına yanıtı vermek zorundaydım.

"Nasıl tanıştınız kız? Anlat biraz." Dedi yengem göz kırparak. Annemde gözleri ile beni süzüyordu. O an aklıma geldikçe yüzümdeki tebessüm büyüyordu.

Fransa'nın güzel sokaklarında, gecenin bir yarısı, rahat ve huzurlu bir şekilde dolaşmak kadar güzeli yoktu. birkaç aydır bunu sık sık yapıyordum. Neden bilmiyorum ama geceleri uykum kaçıyordu ve evde canım sıkıldığı için dışarı çıkıyordum.

Gün ışığında gürültüden başka bir şey değilken, ay ışığında huzurdan başka bir şey değildi. Sessiz sokaklarda adımlarım duyuluyordu. Eiffel kulesinden uzakta, boş yollarda rahatça geziyordum. Adımlarımı ritimlerle uyduruyordum. Sokak lambalarının arkasında duran gökyüzünde yıldızları görebiliyordum.

YEKBUNUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin