BİRİNCİ KADIN.
Bu yolculuğa çıkmak için, çok düşündüm. Seyahat acentelerini gezdim ve Ankara'dan binmeye karar verdim. Hem bir kaç gün Ankara'yı da gezerim diye düşündüm.
Beyninizin içi karanlıklarla doluysa, nereye giderseniz gidin aydınlığı bulamıyorsunuz!
Vagonun penceresinden dışarı bakıyorum, dışarısı çok güzel, görsel şölen sunuyor ama ben bir türlü konsantre olamıyorum.
Son iki hafta içinde öğrendiklerimi hazmetmeye çalışıyorum!
Canım, meleğim, annem adımı Sevgi koymuş ama ne ben ne de o hak ettiğimiz sevgiyi bir türlü bulamadık.
Ağladığımı fark edip, gözlerimi etrafa çaktırmadan silmeye çalışırken göz göze geldik, tam karşımda oturan güzel bir kadınla.
Gülümsedi, ben de karşılık verdim ve yerimden kalkıp kendi kompartımanımdaki tek kişilik geniş koltuğuma kavuşmak için aceleyle yemek vagonumdan çıktım.
İKİNCİ KADIN:
İsimle kişinin benliğiyle uyumla olurmuş diye okumuştum bir zamanlar. Ben, sakin, hoş görüsü fazla olan ve mutlu bir kadındım! Adımı annem koymuş.
Sude. Keşke alev, ateş falan koysaymış. Belki bu gün bu durumda olmazdım. Biliyor musunuz ismimim diğer anlamı da sürgün edilmiş.
Bunu çok sonra öğrendim. Hapisteyken okuduğum bir kitap da.
Aşık oldum ve üç yıl evli kaldığım erkek bana nasıl kıydı diye oturup düşünmekten kafayı yiyecektim, ama yine annem imdadıma yetişip bana bu seyahati ayarlamış.
Hatta İstanbul dan binmemi istemedi ve birlikte Ankara ya geldik. Bir kaç gün gezdik, beni yolcu edip İstanbul'a döndü.
Az önce de *ağlama sakın sen güçlü bir kadınsın,* diye mesaj atmış. Bu kadın, gök yüzünün kaçıncı katından indi ve benim annem oldu!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLADIĞIMA BAKMAYIN (üç kadın)
Fiksi UmumÜç kadın, üç hikaye. "Tek seçeneğiniz var. Annen mi, doğmamış bebeğin mi?" Üçüncü kadın sordu. "İnsan kendi evladını satar mı?" Birinci kadın sordu. "Çok adice." İkinci kadın konuştu. "Sen hiç seçeneksiz kaldın mı ki?"