Dalgaya Karşı Yüzmek

103 10 2
                                    


Değerli oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum..
Seviliyorsunuz..
Keyifli okumalar dilerim..

-----------------------------------
18.01.2016 / Pazartesi
Şikago / USA

Genç kız olduğu yere düşmemek için büyük bir çaba sarf ediyordu, sinirden gözlerinin önü bile kararmıştı. Bundan sonra onunla olacaksın diyordu babası, kızını bir mal gibi başkasına satmıştı. Üstelik onu evlendirmek istediği Justin' in babasına. O evlilikte bir kılıftı aslında, Justin onu hiç bir zaman istememişti, onu tek isteyen babası Sam' di.

Aklına gelenlerle iyice kötü oldu ve bu sefer olduğu yere oturdu. Bulanan midesi daha da artmıştı ve kendini sakinleştirmek için büyük bir çaba içine girdi. Sakin olmalıydı, sakin olmalıydı bebeğini tehlikeye atamazdı. Doktor sitresten uzak dur demişti ama uzak durmak ne mümkündü, hayatı düşünüldüğünde.

" Böyle bir saçmalığı kabul edeceğimi mi sandınız, nesiniz siz haa, birde geçmiş karşıma normal bir şey gibi söylüyorsun, kafayı mı yediniz."

Genç kız oturduğu yerde kaşlarını çatarak konuştu, onu ne sanıyorlardı kabul edip gideceğini felan mı. Sam oturduğu yerde huzursuzca kıpırdanırken babası hiç oralı bile olmamıştı, gayet gevşek bir halde konuşmaya başladı.

" Sana daha önce seçenek sundum, Justin ile evlenseydin bunlara gerek kalmayacaktı, ama sen her zaman ki gibi beni hiçe saydın."

Genç kız sinirden gülmeye başladı ve ikisini de şaşırttı, bu adam onun babası olamazdı, hatta bir baba bile olamazdı. Hangi baba kızına böyle bir şey yapıp, bunları söylerdi, aklı almıyordu.

" Sen delirdin mi, ne dediğini bildiğini sanmıyorum, normal birisi bunları yapmaz, aklını kaybetmişsin, kaybetmişsiniz. Şimdi bana bunun bir şaka olduğunu söyleyin, yoksa olacaklardan asla sorumlu olmam."

" Biraz sakin ol Kailey, oturup konuşalım anlaşabiliriz."

Sam' in konuşmasından sonra iyice sinirlenen genç kız salonda dolanmaya başladı, bu iki adam görünümlü yaratıklar resmen onunla dalga geçiyorlardı, oturup konuşmak istiyordu, anlaşabileceklerini söylüyordu. Onun yüzüne iğrenerek baktı ve dolanmaya devam etti.

" Bunun mantıklı bir yanı yok, siz resmen kafayı yemişsiniz, beni delirtmeye mi çalışıyorsunuz."

Öyle yüksek sesle bağırmıştı ki mutfaktakiler bile duymuştu onu, neler olduğunu anlamasalarda genç kızın sabrının sonuna geldiğini tahmin etmişlerdi. Yıllardır burada çalışıyorlardı ve onun babası yüzünden ne kadar zorlandığını biliyorlardı.

Kailey kenarda sehbada duran muhtemelen çok pahalı olan bir vazoyu kaptığı gibi bahçeye açılan cam kapıya fırlattı ve hırsla başka şeyler aramaya koyuldu. Sam oturduğu yerde iyice girilirken Vernon dişlerini sıkarak izliyordu onu.

Kailey tuzla buz olan cam kapıya arkasını döndü ve diğer şeyleri de fırlatmaya başladı, kısa süre içinde içerisi savaş alanı gibi olmuştu. Bunu babası kızsın, sinirlensin diye yapıyordu, onun canını artık yakmak nasıl olurmuş gösterecekti. Her yeri dağıttıktan sonra da bu evden gidecekti, kimse ona ne yapacağını söylemezdi, hemde hiç kimse.

Sabrı kalmamıştı işte, bu yaşına kadar ona çektirdiği yetmişti, bundan sonra onu arasa da zor bulurdu. Artık ona baba demek bile gelmiyordu içinden, onu bir başkasına üstelik babası yaşında birisine öylece kolay veren bu adam baba kelimesine yakışmıyordu, hiç bir zamanda yakışmamıştı.

Sam yerinden kalktı ve genç kıza yaklaştı, onu durdurmak ve buradan götürmek istiyordu ama anlaşılan bu kolay olmayacaktı. Yinede vazgeçmeyecekti, onun için zamanında bir sürü para vermişti babasına, asla ama asla onu almadan buradan gitmeyecekti. Büyüyen ve büyüdükçe daha da güzelleşen kızı bırakmaya niyeti yoktu.

YARALI MİNİK KUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin