Kaçırılan Bebek

103 9 1
                                    


Değerli oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum..
Seviliyorsunuz..
Keyifli okumalar dilerim..

----------------------------------
11.09.1989 / Pazartesi
Şikago / USA

Tony üzerine geçirdiği doktor önlüğü ile kararlı adımlarla koridorda ilerliyordu. Bu anı günlerdir planlıyordu, patronu bu görevi verdiğinden beri bunun üzerinde çalışıyordu. Üstelik bu bebek ait olduğu yere gittiğinde patronun onu ödüllendireceğini düşünüyor daha da keyifleniyordu.

Koridorun sonuna geldiğinde arkasına bir kez daha baktı ve kapıdan hızla içeriye girdi, kulağına dolan ağlama sesleri ile gözlerini devirdi, kim bu dünyaya çocuk getirmek isterdiki, herkes çok aptaldı. Hangi bebeği alacağını bilmiyordu, bu yüzden pusetlerdeki isimleri okumaya başladı.

Onun için fark etmezdi aslında şöyle güzel sevimli bir şey olsun istiyordu. Patronu erkek istemişti ama patronun karısının kız bebek istediğini biliyordu bu yüzden kızlara bakmaya başladı. Zaten iki erkek dört tane de kız bebek vardı içeride. En köşeye ilerledi ve bir bebeğe yaklaştı.

Bebeğin nokta kadar küçük gözleri, minik burnu ve pembe narin yanakları vardı. Maviye çalan yeşil gözleri, ufak gül kurusu rengindeki dudakları ile çok güzeldi. Fazla saçı yoktu ama tepsindeki açık kahverengi tutamları görmek mümkündü.

Ufacık kollarını ve ayaklarını durmadan sallıyor bazen minicik bedeninden beklenmeyecek kadar bir gürültü ile ortalığa ağlayarak inletiyordu. Ama sonra susuyor ve etrafa gülücükler saçıyordu.

Güzel gözlü minik kız onu görünce gülümsemişti, uslu bir şey olur diye bunu almaya karar verdi, isminide gözü ilişmişti ama takmadı. Usulca bebeği kucağına aldı ve uyuduktan sonra kimseye görünmeden geldiği gibi hızla odadan çıktı. Hemen merdiven boşluğuna gidip bebeği büyük çantasına koydu.

Mızırdanmaya başlayan bebeğin ağzına bir emzik verdi ve çantanın fermuarını kapattı. Giydiği doktor önlüğünü de oraya fırlattı ve acele ile oradan ayrıldı. Onu kimse görmemişti bu iyiydi hemen arabasına bindi ve patronunun evine doğru yola çıktı.

Vernon ise evde karısı ile birlikte gelecek olan bebeği bekliyorlardı, adamı Tony biraz önce aramış onu getiriyor olduğunu söylemişti. Arianna bebeğinin odasındaydı, onun bir yetim olduğunu ve yetimhaneye verilecekken kocası tarafından evlat edinildiğini sanıyordu.

Kendi çocukları olmuyordu ve hiç bir zaman da olmayacaktı, Vernon' ın spermlerinde sorun vardı ve döllenme gerçekleşmiyordu bu yüzden hiç bir zaman kendi çocukları olmayacaktı. Yıllardır bu gerçeğe alışmıştı genç kadın ama üzülmemek elde değildi. Ona daha fazla dayanamayan kocası ise evlat edinmek istemişti.

Hiç düşünmeden kabul etti Arianna, hem kendisi evlat özleminden kurtulacaktı hem de o annesiz babasız kalan bebek sıcak bir yuvanın içinde büyüyecekti. Kocasının bebeği bir başkasından çaldığından haberi dahi yoktu. Vernon bunu kimsenin diline düşmemek için yapıyordu, eğer yetimhaneden birisini evlat edinirse bütün herkes öğrenirdi bunu göze alamazdı.

Bu yüzden en iyi yol buydu, o bebeğe yada ailesine olacaklar kendini zerre ilgilendirmiyordu. Hatta kendisinin çocuk sahibi olamamasını da takmıyordu, o sadece güzel karısı için yapıyordu her şeyi, o mutlu olsun diye yapıyordu. Arianna kocasına gülümsedi ve kızının beşiğine baktı.

Odayı açık pembe ve krem renk tonlarında yapmıştı, girişin hemen sağında küçük bir giysi dolabı, solunda ise oyun alanı vardı. Tam karşıda iki pencerin arasında duran duvarın önünde ise krem renk beşiği vardı. Beşiğin hemen yan tarafına sallanan bir sandalye koymuştu ve yerde ufak yuvarlak bir halı vardı.

YARALI MİNİK KUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin