Bölüm 2
Annemin sesiyle gözlerimi araladım
-- sana inanamıyorum , hala hazır değilsin! Konuklarımızın gelmesine sadece yarım saat var ve sen hala uyuyorsun, iyiki seni kontrol etmek istemişim. Hadi kalk , hızlı bir duş al bu arada bende giyeceklerini hazırlarım. Tanrım, bunları tekrar öğretmem mi gerekiyor sadece 2 yıl yoktun buranın kurallaranı ne çabuk unuttun.
-- anne lütfen odamdan çık misafirlein gelmeden aşağıda olucam ve bu evin kuralları asla unutulmaz , unutulamaz. Bu senin ilk kuralın değilmiydi ?
Annem ters ters bakarak odadan çıktı. Eminim bu sözlerimi bana karşı kullanmaktan çekinmiyecekti.
Hızlıca duşumu aldıktan sonra beyaz v yakalı kolsuz bir elbise seçtim . Etek boyu kararındaydı dizimin biraz üzerindeydi. Saçlarımı kurutup hafif şekillendirdim,birazcık soft makyaj evet hazırım çilekli parlatıcımı sürdüm,beyaz babetlerimi giydim. Edward'ın hediyesi kolyemide takınca hazırdım.
Merdivenlerden indiğimde ortam çok sakindi. Neyseki henüz kimse gelmemişti yoksa an
nemin azarından kimse beni kurtaramazdı. Babamı henüz görmemiştim. Salona doğru yürüdüm, annem ve babam ikili koltukta oturmuş sakince konuşuyorşardı. Annem oldukça üzgün görünüyordu . Neden? Beni farketmemişlerdi , yanlarına yaklaştım
-- babacım ben geldim dedim ve babama sarıldım.
--hoşgeldin birtanem dedi be derin bir nefes aldı aynı zamanda iki elimi avuçlarının içine almıştı . Yüzünde çözemediğim bir sıkıntı vardı birşeyler söylemek istiyor nerden başlıyacağını bilemiyormuş gibiydi,gözlerime sabitlediği bakışlarla sözlerine devam etti
-- Selin ,annen yeni ortaklarımızın yemeğe geliceğini söylemiş ama bilmen gereken bir şey daha var. Bu ortallığı devamlı kılmak ve sağlamlaştırmak için Ali beyle bir karar aldık. Senin Ali beyin oğlu Borayla evlenmeni kararlaştırdık. Bağcı holdingle birleşiyoruz ve bu evlilik bu ortaklığı güclendirecek. Senden sadece "tamam babacım " demeni bekliyorum. İnan güzel kızım bu senin için en iyisi ve tabi bizim içinde. Üstelik bana verdiğin sözü hatırlatmama gerek olmadığınıda biliyorum.
Donmuştum, konuşamıyordum. Bir şeylerin değişeceğini biliyordum ama beni hiç tanımadığım birine ortaklık uğruna satacakları hiç aklıma gelmemişti . Üstelik yıllar önce babama söz vermiştim asla seçimini sorgulayacaktım. Sadece gözümden bir damla yaş düştü ve babamın istediği sözcüklerle babamı onayladım.
-- pekala babacım.
Hissizleşmiştim,sarmalandığımı hissettim başımı kaldırdığımda annemin sarıldığını gördüm . İşte bu beni daha çok şoka sokmuştu çünkü bu anne şefkatinden tam 15 yıldır uzaktım. Abim öldüğümden beri ilk kez sarılıyordu , yüzüne baktım gözleri nemliydi. Aynı kadere mahkum olmuştuk. Babamla zorla evlendirilmişti ve bu yüzden hep mesafeli ve soğuktu. Abim ölünce bu soğukluk ve mesafe iyice arttı iyice kuralcı ve katı oldu. Kendini bile sevmediğini düşünüyordum. Babamsa onun her istediğini kabul ediyor, bir dediğini iki etmiyor onu çok seviyordu. Annemin yavaşça saçlarımı okşadığını hissettim. Başımı kaldırıp yüzüne bakınca ilk defa soğuk gözlerde şefkat gördüm.
-- seni kendi kaderimden kurtaramadım, çok savaştım, inan bana çok üzgünüm diye fısıldadı.
Kollarımı sıkıca anneme sardım. Yirmibeş yılın hasretiyle sarıldım, hiç konuşmadan öylece kaldık. Misafirlerimizin geldiğini haber verdiklerinde istemeden yavaşça ayrıldık.
-- hadi biraz sakinleş, kendine çekidüzen ver on dakika sonra yanımızda ol.
Bunun olacağını biliyordum, ona söz vermiştim. O beni zamanında nasıl sorgusuz affettiyse bende onun istediğini yapacaktım. Elimi yüzümü yıkadım, derin bir nefes aldım ve kaderime doğru yürümeye başladım.
Salona geldiğimde herkesin yemek odasında olduğunu farkettim ve hızlı adımlarlayanlarına giderek
-- hoşgeldiniz dedim.
Babam hemen ayağa kalkarak yanıma geldi ve beni tanıştırmaya başladı.
-- Ali bey ve eşi Semra hanım
Kızları Begüm , küçük oğulları Mert.
Hepsine hafifçe başımı eğip gülümsüyordum taki Mert' e geliceye kadar! Olamaz, bu o olamaz, olmamalı. İlk aşkım, gençliğimin katili, kalbimi parçalara ayırıp beni buzlar kraliçesine çeviren Mert. İstemsizce birkaç adım geriye çekildim ve sert ve sıcak bir şeye yaslandım. Ciğerlerime dolan muhteşem kokunun etkisinden babamın sesi ile çıkarak kendime geldim.
-- ve büyük oğulları Bora.
Arkama döndüm delici mavi gözler karşıladı beni, koyurenk saçları buğday teniyle bir yunan tanrısına bakıyordum sanki . Dudaklarıma hafif alaycı gülüşümü yerleştirdim "hoşgeldiniz" dedim.
-- kızım Selin diye devam etti babam beni yanına Boranın tam karşısına oturttu. Mert Boranın yanında oturuyordu ve sürekli bana bakmaya başlamıştı . Aklı karışmış gibiydi ve kesinlikle beni hatırlamıştı.bunu anladığımda kaşımın birini kaldırıp alayla gülümsedim .Oynadığı oyunu hatırlamıştı ve hamle sırası bendeydi . Bakışarımı gözlerine sabitledim ve ben de seni hatırladım der gibi bir bakış attım. Nefretle, soğuk,aşağılayıcı. bu bakış bir kaç saniye sürmüştü ama ne demek istediğimi anlamıştı. Oyun yeni başlıyordu ve bu sefer üzülen ve kaybeden ben olmayacaktım ve bu sefer piyon oydu başrollerde ise ben ve sevgili abisi olacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK KIRINTILARI
RomanceKabuklarımın hergün dahada kalınlaştığı bir dünyada yaşamak. Herkese herşeye rağmen inadına yaşamak. Ya içimdeki aşık kadın o kabukları kıracak yada bu soğuk dünyada aşk kırıntılarıyla yaşıyanlardan olucam ne dersiniz o kadar gücüm var mı ? Tüm Hakl...