tekrar yukledim slm final yakinda gelir
İyi okumalar!!"Yeni bir sabah, yeni bir umut, yeni bir kırgınlık, yeni bir heyecan ve yeni bir hüzün. Uyandığı için sevinen ve uyandığı için üzülen insanlar, sabah seven ve sabah sevmeyenler. İnsanlar, ayrılmış, barışmış, mutlu uyanan gün belki kötü belki iyi bitecek ancak, gün başladı bile.
Aslında düşününce, ne kadar da farklıyız birbirimizden. Oysa hepimiz aynıyız, benzerliklerimiz, farklılıklarımızdan fazla. Ne kadar tuhaf değil mi? Bu kadar aynıyken, bu kadar da farklıyız. Bizi birbirimizden ayıran da bu değil midir zaten? Farklı bedenler, farklı ruhlar, farklı düşünceler ama aynı zamanda aynı yaratılış ve aynı dünya.
Herkes bedene odaklanır, oysa ki önemli olan ruhtur, düşüncedir."
Genç adam, sürekli yanında bulundurduğu ve adını "Düşüncelerin Anısı" koyduğu defterini kapatıp çantasına attı. 1 saat önce uyanmış, defterini kaptığı gibi aklına gelen şeyleri geçirmişti defterine.
Taehyun, sabahı severdi. Yeni uyanmanın getirdiği o mayışma hissini, yeni bir güne başlamayı, sabah ile ilgili olan her şeyi severdi.
Geceden ise nefret ederdi, gece olunca üstüne bir hüzün, keder çökerdi.
O nefretini geceye yorsada nefret ettiği şey, düşünmekti. Çünkü bilirdi düşünürse neler olacağını, ne hale geleceğini. Bundan nefret ederdi, bu yüzden gece olmadan uyurdu. O da, herkesin yaptığı gibi korkularından kaçıyordu.
"Hey!"
Onu düşüncelerinden çıkaran kişiye baktı Taehyun. Ondan biraz büyük, siyah gözlü, uzun boylu bir adamdı karşısındaki kişi. Kaşlarını çatmış karşısındaki adama bakarken, adam çoktan yanına gelmişti.
"Yenisin sanırım buralarda. Ah, çok kabayım, özür dilerim kendimi tanıtmadım. Merhaba, ben Yeonjun."
"Oh, merhaba. Bende Taehyun."
"Peki, ne arıyorsun buralarda?"
"İnanın bende bilmiyorum. Geziyorum sadece."
"Buranın küçük olduğuna bakma, güzel bir yerdir aslında."
Genç adam bunu biliyordu, farklı bir havası vardı bu yerin. Geldiğinden beri mutlu, neşeliydi.
"Fark ettim onu, geldiğim köyler içinde en sevdiklerim arasına girdi şimdiden."
"Yeonjun !"
Taehyun ve Yeonjun sesin geldiği yere döndüler. Yeonjun'dan biraz uzun, onun gibi siyah saçlıydı.
"Soobin, sende mi buralardaydın?" Yeonjun'un şaşırdığı her halinden belliydi, ona, burada olmaması gerekiyor gibi bakıyordu.
"Seni arıyordum."
"Aşkım? Ne oldu?"
Yeonjun , sesini ne kadar alçaltmaya çalışsa da, genç adam duymuştu lakin bu onun için bir sorun barındırmıyordu.
"Sana bunu dışarıda söyleme demiştim Yeonjun. Taehyung'a ne olduğunu hatırlamıyor musun?"
"Merak etme, o diğerleri gibi değil."
Genç adam, ondan bahsedildiğini anlayınca, konuşmaya dahil oldu.
"Merhaba, ben Taehyun ve merak etmeyin, kimseye söylemem ben."
"Demiştim sana ama şuan önemli olan bu değil. Sen neden beni arıyordun?"
"Akşam yine dışarı çıkacakmış. Ben eve gidiyorum, sende gelirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Moonlight Sonata by Taegyu
FanfictieEllerimiz birbirimizin teninden ayrılınca ne kadar da huzursuz oluyoruz değil mi sevgilim?