Selam, n'aber?
Bu benim çok eğlenerek yazdığım bir bölüm ama tekrar okumadım o yüzden güzel olup olmadığı hakkında bir fikrim yok bsfhfgd umarım severek okursunuz.
İyi okumalar.
💜🧚🏼♀️
Doruk "Asiye sen kalkıp kendini yorma, ben bakarım." deyince ona güldü Asiye ve oturduğu yerden kalktıktan sonra yavaş adımlarla kapıya doğru yürüdü. Kapıya geldiğinde "Doruk Atakul adına bir kargonuz vardı." diyen adama bir bakış attıktan sonra Doruk'a döndü ve "Ne kargosu?" dedi.
Kendisine uzatılan kağıdı imzaladıktan sonra kuryeye geri uzattı Doruk. Asiye'nin bakışları, "İyi günler." dedikten sonra uzaklaşan adamın yere bıraktığı iki büyük koliye takılırken "Doruk ne aldın böyle?" dedi meraklı sesiyle.
Doruk, ona döndükten sonra "Ya kaydırak, salıncak falan aldım. Yaz geldi sayılır zaten. Bahçeye kurarız, çocuklar oynar." deyince gülümseyen Asiye'ye yaklaşarak bir öpücük bıraktı yanağına. "Sen neden kalktın ki? Yoruldun boşu boşuna." "Yorulmadım Doruk. Hem ne yapacağım, doğana kadar sadece yatacak mıyım?" "Ben de onu diyecektim. Asiye, doğum iznine mi çıksan sen ya?" "Doruk daha doğuma 8 ay var neredeyse, abartmıyor musun sence de?"
"Yo, neden abartı olsun ki? Babayım ben, saksı değilim." "Başladık yine darlamalara ya. 9 ayda dokuz doğuracağım ben yine, anlaşıldı." "9 mu doğuracaksın? Olur karıcığım, bana uyar." Asiye "Doruk!" deyince "Tamam ya, sustum." dedi.
Rüya mutfaktan "Baba, bu şey çok kötü koktu." diye bağırınca "Eyvah," dedi Doruk. Asiye'nin yüzü endişeli bir hal alırken "Ne oldu?" sorusuna Doruk'tan önce burnuna gelen yanık kokusu cevap verdi. "Doruk ne yanıyor?" deyince, Doruk "Her şey olabilir." dedi ve mutfağa gitti hızlıca.
Yanan ocağın altını kapattıktan sonra kapkara olan sucuklara baktı ve yüzünü buruşturarak tavayı eline alıp çöpe döktü içindekini. Eğilip fırına baktıktan sonra "En azından hala yiyecek bir şeylerimiz var." diyerek Asiye'ye dönmüştü ki, Asiye'nin hızlı adımlarla banyoya doğru gittiğini gördü.
"Asiye?" diyerek peşinden gittikten sonra kapalı banyo kapısını açarak içeri girdi ve onun tüm itirazlarına rağmen banyodan çıkmayarak saçlarını tuttu. Asiye, midesindekileri boşalttıktan sonra doğrulunca elini, beline koyarak yürümesine yardımcı oldu Doruk. Lavabonun karşısında durduklarında avcuna doldurduğu suyla Asiye'nin yüzünü yıkadıktan sonra yandan aldığı havluyla yavaş hareketlerle kuruladı.
Havluyu mermerin üstüne bıraktıktan sonra karşısında solgun yüzüyle duran Asiye'ye döndü ve "İyi misin güzelim?" dedi. Asiye, onu başını sallayarak onayladıktan sonra "Koku rahatsız etti sadece, bir şeyim yok." diye cevap verdi. "Hem normal bunlar, biliyorsun." "Biliyorum ama yine de hoşuma gitmiyor seni böyle görmek."
Asiye gülümseyince yüzünün aydınlandığını düşündü Doruk ve gülümsemesini okşadı başparmağı ile. "Hadi gidelim de bir şeyler ye, miden iyice rahatsız olmasın." dediğinde hafifçe kafa salladı ve yavaş adımlarla çıktılar banyodan.
Yanlarına gelen Rüya "Anne, ben anlamadım sana ne olduğunu." deyince gülümsedi Asiye. Kızının önüne diz çöktükten sonra yanağına bir öpücük bıraktı ve "İyiyim anneciğim, merak etme." dedi. Doruk "Asiye eğilmeseydin keşke." deyince "Bir de kucağında taşı istersen Doruk." diyen Asiye'ye "Ya onu da diyecektim aslında, sonra kızarsın diye vazgeçtim. Ama istiyorsan alayım kucağıma." dedi.
Asiye, ona gülerek göz devirdikten sonra çömeldiği yerden kalktı ve Rüya'ya uzattı elini. Rüya elini tutunca "Biz kızımla mutfağa gidip yiyince bizi zehirlemeyecek bir kahvaltı hazırlayacağız. Sen de o ara oğlumla oyun oyna." dedi. Doruk "Aynen senin kızınla senin oğlun, marketten aldın çünkü. Hatta 2 alana 1 bedava kampanyası vardı." deyince sesli bir şekilde gülerken "Ne diyorsun Doruk?" dedi.
Rüya'ya döndükten sonra "Hadi anneciğim." dedi ve mutfağa doğru yürümeye başladılar birlikte. Doruk, onların arkasından iç çekerek baktıktan sonra salona gittiğinde oyun minderinde uyuyakalan oğlunu görünce kısık sesle güldü ve "Annesinin oğlu." dedi kafasını iki yana sallarken.
Uyandırmamaya dikkat ederek kucağına aldıktan sonra yavaş adımlarla odasına geldi ve saçlarının üstüne küçük bir öpücük bırakıp yatağına yatırdı oğlunu. Umut'un yüzündeki huzurlu ifade, onu da gülümsetirken sessizce çıktı odadan.
💜🧚🏼♀️
Asiye, kucağındaki Umutla birlikte bahçeye çıktığında aldığı kaydırağı kurmaya çalışan Doruk ve ona yardım etmeye çalışan Rüya'ya gülümseyerek baktı. Bahçedeki beyaz koltuğa oturduktan sonra başını, göğsüne yaslayan uyku mahmuru oğlunun saçlarına bir öpücük bıraktı ve karşısındaki ikiliyi izlemeye başladı.
"Baba bence yanlış yapıyorsun." diyen Rüya'ya "Hayır kızım, talimatlarda böyle diyor." diyerek cevap verdi Doruk ve elindeki parçayı yerleştirmeye çalıştı. Asiye, onların ciddiyetine gülerken o tarafa dönüp kaşlarını çatarak baktı Doruk ve "Komik olan ne tam olarak?" dedi.
Asiye "Yo, yok komik bir şey. Umut'a güldüm ben." deyince "Hı, kesin öyledir." deyip bozuk bir surat ifadesiyle önüne döndü Doruk. Asiye oturduğu yerden kalkıp onun yanına geldikten sonra çimlerin üstüne oturdu ve bir öpücük bıraktı yanağına.
Doruk'un yüz ifadesi yumuşarken "Yardım etmemi ister misin?" diye soran Asiye'ye "Hayır, yorulma sen." diye cevap verdi. Asiye gülerek göz devirdikten sonra Doruk'un önündeki kağıdı eline alıp inceledikten sonra bir Doruk'un yaptığına bir de kağıttakine baktı ve "E sen bunu yanlış yapmışsın." dedi.
Rüya da "Baba ben demiştim sana." deyince Asiye'ye dönerek "Yok canım, yanlış yapmamışımdır ben. Ver bir daha bakayım." dedikten sonra kağıdı eline aldı. Birkaç saniye sonra "Tüh, şurası gözümden kaçmış." dediğinde güldü Asiye ve "Sen bu işi beceremeyeceksin gibi duruyor, peyzaj mimarı falan çağırmamı ister misin? (!)" dedi.
Doruk, ona döndükten sonra "Ne peyzaj mimarı ya? Nereden çıktı o şimdi?" dedi. "Burada koskoca mimar kocan duruyor, sen, peyzaj mimarı çağıralım, diyorsun." Asiye güldükten sonra "Ya bozulma hemen, şaka yaptım." deyince bozuk bir ifadeyle önüne döndü Doruk. "Benim koskoca mimar kocam yapar tabi, biliyorum ben."
"Rica ediyorum bir daha şaka yapmayın avukat hanım, kaydırak kurmak ciddi bir iştir." "Tabi tabi, bilmem mi? 2 saattir yarısını yapamayışınızdan anladım zaten ben onu." "E Asiye ama sen sürekli laf sokup duruyorsun." "Yok aşkım, laf falan sokmuyorum ben sana. Ben sana neden laf sokayım?"
Rüya'nın "Anne, baba!" diyen sesini duyunca ona döndü ikisi de ve elindeki tabletiyle kendilerini çektiğini gördüler. Gülümseyerek ona bakarken "Fotoğraf mı çekiyorsun bir tanem?" diyen Doruk'a "Evet baba." diye cevap verdi Rüya. "O zaman gel bakalım buraya, hep birlikte çekelim." dedikten sonra Rüya, onun kucağına yerleşmeden hemen önce cebindeki telefonunu çıkardı.
Hep birlikte fotoğraflarını çektikten sonra video kaydını başlattı ve "Canım çocuklarım bu videoyu ne zaman izliyorsunuz ve bugünü hatırlıyor musunuz, bilmiyorum ama biz bugün sizinle birlikte bir şeyler yapmaya çalışıyoruz." dedikten sonra kamerayı kurmaya çalıştığı kaydırağa ve onun yanında duran salıncağa çevirdi.
Kadraja tekrar kendilerini aldıktan sonra "Biz annenizle bugünü hep güzel bir anı olarak hatırlayacağız ama sizin hafızanızdan da silinmesini istemiyorum, bu oyuncakları kurmak için kaç saattir uğraşıyorum sonuçta." deyince güldü Asiye.
Doruk'un bakışları birkaç saniyeliğine Asiye'nin gülüşüne kayınca bir gülümseme yayıldı yüzüne ve "Annenizi ve hayatıma kattığı her şeyi çok seviyorum, sizi çok seviyorum." dedi. Asiye'nin gülümsemesi büyürken bakışlarını Doruk'tan çekip kameraya döndü ve "Babanızı ve bana kattığı her şeyi çok seviyorum, sizi çok seviyorum." dedi.
💜🧚🏼♀️
Nasıl buldunuz bölümü?
Of böyle bıcır bıcır şeyler yazmayı çok seviyorum ama kötü şeyler yazmayı da çok seviyorum sgdhadsaf Yakında hoş olmayan şeyler yaşanacak.
Okuduğunuz için teşekkür ederim. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leukemia ✓
أدب الهواةAsDor ama anne ve baba... AsDor ama aşık, tutkulu, inatçı ve savaşçı... AsDor ama bu sefer "Hayat Gibi" Dram, entrika ve tabi ki aşk, sevgi, umut... Onlar şarkılarını söylerken(?) siz de eşlik etmeye ne dersiniz? "Küçük civcivim, güzel kızım..." 💜�...