Acımasız..
Evren'in bana dediği bu tek kelime tüm gün keyfimin kaçması için yeterli olmuştu.
"Sence ben acımasız mıyım Akrep?"
Akrep elinde bulunan ve yaklaşık yarım saattir incelediği silahı elinden bıraktı. Fabrikadaydık. Yeni üretilen silahlara bakmaya gelmiştik. Daha doğrusu inceleyen tek kişi Akrepti Ben sadece durmuş, boş boş duvara bakıyordum. Hava değişikliği olsun diye gelmiştim.
"Nerden çıktı şimdi?" diye sordu. Eline başka bir silahı aldı.
"Evren söyledi." dedim.
Bana kısa bir bakış attı.
"Özmen çocukları hep aynı" dedi bana bakıp. Hafifçe gülümsedi. "Dillerinin ayarı yok."
Güldüm. "Hem de hiç yok." dedim onaylayarak. Önüne döndü ve işini yapmaya devam etti. "Sence?" diye sordum tekrardan. Cevabımı alamamıştım.
Silahı elinden bıraktı. "Bunları alabilirsiniz." dedi çocuklara. Daha sonra bana doğru yaklaştı.
"Acımasız olsaydınız şu ana kadar annenizi öldürmüş olurdunuz." dedi.
"Ona yaklaşmak o kadar basit olmadığı için öldüremedim." dedim hemen.
"İsterseniz, şu an, şu dakika onu öldürürsünüz." dedi. "Size kimse engel olamaz. Bunu kanıtladığınızı düşünüyorum."
Başımı hafifçe yana doğru eğdim. "Evren onunla uzlaşabileceğimizi düşünüyor. "
Akrep başını olumsuz anlamda salladı. "Bunun ihtimali yok bence."
"Ve bu ihtimali yok sayarsam beni acımasız, intikam delisi biri gibi görecek." diye devam ettim.
"Sadece zaman kaybı olacaktır." diye diretti.
"Bence de öyle." dedim onaylayıp.
"O zaman..?" diye sordu.
İç çektim. "Evren'i tamamen kaybetmek istemiyorum." dedim hüzünlü bir şekilde. "Onu kazanma şansım var."
"Anneniz kabul etmeyecektir." dedi.
"Evet." dedim. "Olay da bu zaten. Kabul etmeyecek olan kişi annem olacak. Ben olmayacağım. Evren orada kimin yanında olması gerektiğinin farkına varacaktır."
Hevesle ona baktım. Mantıklı ve zekice bir düşünce olduğunu düşündüğüm için ondan da destek beklemiştim.
"İyi bir fikir mi bilmiyorum Ecrin Hanım." dedi dürüst olarak.
Omuz silktim. "Neyse. Biraz daha düşünebilirim bence."
"Ecrin Hanım?"
Bize doğru gelen kişiye aynı anda döndük.
"Sorun mu var Hikmet?" dedim. Hikmet oranın güvenliğinden sorumlu kişiydi.
"Karan Miraç geldi, kapıda."
Dejavu yaşıyordum sanki.
Karan'ın yanına gittim. Arabasını yolun ortasına güzelce park etmişti ve ileri geri dolanıyordu.
"Selam." dedim yanına gelince. Beni görünce dolanmasını durdurdu.
"Selam. "dedi o da karşılık olarak.
"Yeni silahlarımı görmeye mi geldin?" diye sordum.
"Evet." dedi direkt. "Silah işini bırakacağını düşünürken, yeni silah üretimine başlaman garip geldi. Gelip gerçek mi değil mi görmek istedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EMANETİ
Narrativa generaleSadece soyadınız aynı olan kişilerle aile olabilir miydiniz? Ecrin,kendi hayatını kurmuş,kendi başına yaşayan bir kızdır. Bir gün babasının eski dostu onun yanina gelir ve ona kötü bir haber verir. Bu eski dost bu kötü haberi vermekle kalmaz,aynı...