Multimedia: Esila
Aldatıldım. Üçüncü kez aldatıldım. Kuzey bunu nasıl yapar aklım almıyor. Onu ne kadar sevdiğimi bilmesine rağmen beni nasıl aldattı ya.
Ağlayarak eve doğru ilerliyordum. Onu Kuzey'i, en nefret ettiğim kız olan okulun sürtüğü Melis'le öpüşürken görmüştüm. Ya bana sahile gel diye mesaj atıyorsun tamam onu anladım da neden beni düzgünce beklemek yerine Melis le öpüşüyorsun ki beni çağırma amacın ayrılmaksa neden biraz daha bekleyip ayrıldıktan sonra öpmedinki kızı. Bu kadar mı değersizdim gözünde.
Yine triplere girip kaldırıma oturdum ve başımı dizlerime yasladım. Hayır ağlamayacaktım. Güçlü olucaktım ve onu pişman edicektim. Tabii biraz daha ağladıktan sonra. Kolumda hissettiğim elle başımı yukarıya doğru kaldırdım.
Gelen küçük bir çocuktu tahminen beş altı yaşlarındaydı."Abla neden ağlıyorsun. Bi yerden mi düştün?" O huzur verici sesi olan sarı kıvırcık saçlı çocuğa baktım.
"Hayır yakışıklı ablanın kalbi kırıldı." Ona yapmacık bir gülümseme gönderip ayağa kalktım ve küçük çocuğun elini tutarak onuda ayağa kaldırdım.
Çantamdan ıslak mendil ve telefonumu çıkararak kendime baktım ve akan eyeliner ımı ıslak mendille sildim. Gözlerimin altı şişmiş ve mavi gözlerim kızarmıştı. Dudaklarımsa çatlamış saçlarım dağılmıştı. Ellerimle saçlarıma şekil vermeye çalışırken boynumda bir nefes hissetim ve yavaşça arkamı döndüm.
Döndüğümde pembe alt dudağı üst dudağına göre kalın olan bir dudakla karşılaştım bakışlarımı yukarı kaldırdığımdaysa bana sinirle bakan bir çift mavi gözle.Bakışlarını benden alıp küçük çocuğa çevirdi ve beni iterek küçük çocuğun yanına gidip elini tuttu ve kucağına aldı. "Ya indirsene beni Doruk abi ablanın kalbi kırılmış onu yapıştırmam gerek bak ölürse senin suçun." Sevimli çocuğa içten bir şekilde gülümseyerek baktım. Keşke dedim keşke şu küçük çocuk kadar vicdanın olsaydı Kuzey ve bana bu acıyı yaşatmasaydın.
"Bence çirkin ablan gayet mutlu görünüyor. Bak nasılda gülümsüyor. Şimdi küçük bey işim gücüm var benim seni teyzemlere bırakıp bir daha sana çocuk bakıcılığını bana yaptırmasına asla izin vermeyeceğim." Bana çirkin demişti. Evet o kadar sözün içinde bana çirkin demesine takıldım.
Doruk mudur nedir ona sert bir bakış atıp "Sensin çirkin." Dedim evet bunu dedim kaç yaşındayım ben altımı yedimi kaç. Ah sırıtmaya başladı şuanda hiç yüzsüz birini çekicek halim yoktu biran önce eve gidip ağlamak istiyorum. Doruk un cevabını beklemeden hızlı adımlarla yeni evimize doğru ilerlemeye başladım.
Eve geldiğimde anahtarlarımın yanımda olmadığını farkettim ve eve gizlice girip kızarık gözlerimi saklama planlarım bozuldu. Kapıyı çaldım. Sonra polisler beni yakaladı. Neyse şuan şakanın sırası değil. İçimden kapıyı Sevim sultanın açması için dua ederken Sevim sultan kapıyı açtı sevinçle içeriye giricektimki Sevim sultan bizim yardımcımız "Kızım mavişim sen ağladın mı neyin var güzelim hasta felan mısın yoksa biri mi üzdü? Kim üzdü güzel gözlüm seni."
Sevim sultana üst üstr sorularına içten bir gülümseme gönderdim."Sevim sultanım kimse beni üzmedi sadece dışarıdaki mendil satan çocukları görünce duygulandım bilirsin çok duygusalımdır." diye bir yalan attım.
"Ah benim temiz yürekli kızım hadi geç sen odana ben sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım Semra Hanım bir müvekkiliyle görüşmeye gitti iki saatte evde olurmuş tatlım Kemal Bey yurtdışına çıktı bir hafta boyunca evde olmayacakmış. Semra Hanım da sanırım yarın yanına gidecek bilmiyorum tam olarak Semra Hanım gelince sana düzgünce anlatır kızım." Diyerek benim için sofra kurdu bende hızlıca odama çıkıp üzerime depresyon pijamalarımı giyip saçımı bol bir topuz yapıp yüzümü yıkayıp ev UGG larımı giyip yemek odasına gittim koca masada tek başımaydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Güven
Teen FictionBeş ilişkisinin üçünde aldatılmış bir genç kız. Bu zamana kadar kalbini kimseye açmamış sevgiye muhtaç olan genç bir adam. Bu zamana kadar aşık olduğu tek kızın, onun en yakın arkadaşına aşık olduğundan beri kızlara hiç bir şekilde değer vermeyen ba...