İz

332 12 6
                                    

Mantıksal olarak insan hayatta kalmak için yaşar. Neden hayatta kalması gerektiğini düşündüğünde ise birden çok soru işareti veya seçenek ile karşılaşır. Sizce insan hayatta kalmak için mi yoksa ölmek için mi yaşar? 

Insan davranışlarının çoğunu genelde insanın yapısına bağlarlar. Bulunduğumuz veya edindiğimiz özelliklerin aslında bizim yapımızda olduğuna inanırız. Bana kalırsa insan el değmemiş bir zümrüt madenidir. Çok değerli ve bi o kadar da hassas. Onu işlerken hafif ve dikkatli olunmalı. Fazla bastırırsan kırılır, az bastırırsan değersiz olur. 

Genelde insanlar olmasını istediği şeyin hayalini kurarlar. Kimileri bu hayal için harekete geçse de kimileri sadece kurup gerçekleşmesini bekler. Kurulan hayaller gerçekleştiğinde "herşey tamam" hissi bürür insanı. Peki ya şuana kadar dünyada yaptığın bütün şeylerin değeri ne? Bir gün ölüp gittiğimizde bunlar kimin umrunda olacak? 

Aslına bakılırsa ölümsüz olmayı istemek bazen güzel bazen de saçmadır. Insan ömrümün sınırsız olması ve bunun bizlerce bilinmesi durumunda neler yaşanmaz ki. Hiç ölmeyeceğini bile bile sonsuza kadar yaşamak insana neleri yaptırır veya neleri yaptırmaz bunu bilemeyiz. Şu soruyu sormak gerekirse; insan ömrü kısa ve sınırlı olduğunda ne yapıyoruz? ne yaptık? neden yapıyoruz?

Hayatımızda yaşadığımız çok olumlu veya çok olumsuz şeyler birer iz olarak kalabilir. Bazen bunca güzel veya kötü olayın sonunun bir belirsizlik ile bitmesi bize karışık gelebilir. Bu kısa ve değersiz yaşam süresinde insan bir görev veya bir amaç edinerek mi yaşamalı yoksa hayatına özgür ve boş bir şekilde mi devam etmeli? 

Şuanki nesil ve insan yaşayış biçimine bakılıp herşeyin geliştiği söylenir. Birşeyler gelişirken insan hayatı da aynı orantı da geriliyor olabilir mi? Zamanında özgür ve doğal insan ırkı yerine insanın insanı yönettiği, kuralların koyulduğu, özgürlüğün kısıtlandığı bir dünyada yaşıyoruz. Insanın özgür olması varken insanlar tarafından yazılan ve zorlanan bu düzen insan yapısına uygun mudur? Insan kendi yaşamını kolaylaştırmak yerine kendi kendine kurallar edinip ilginç ve zor bir düzende yaşamayı tercih ediyor.

Bugün geçirdiğiniz her saat sizi ölüme her an daha da yaklaştırıyor. Ölmek de yaşamakta bazen sizin elinizde olabilir. Kader denilen şeyi, kuralları, özgürlüğü, giyinmeyi, beslenmeyi ve yaşamı devam ettirmeyi sağlayacak her unsuru insan belirler. Yine Kader, şans, mucize gibi kavramlar insanların inanmak istediği için uydurduğu basit kavramlardır ve hepsi sebep-sonuç ilişkisi içinde mantıklı bir sebebe dayanır. Mantık aramaktan kaçan insan, kendi uydurduğu kavramları dile getirerek aradan sıyrılmak ister. 

Yine din, para, tanrı gibi şeylerin yaratıcısı, yazarı insandır. Kısacası Dünyada insan yaşamını idare ettirebilecek, yaşatabilecek tüm bilimsel gerçekler dışındaki terimlerin Yaratıcısı insandır. Geleceğimizi de geçmişimizi de çizip oynarız. Tanrı kavramını da sadece gücümüzün yetmediğini sandığımız olaylar gerçekleşince bunu bizden büyük birisini aradığımız için uydururuz. 

Özetlemek gerekirse belirlenen hedefin de gerçekleşmesini istediğimiz hayallerinde sonu Ölümle bitecektir. Size ayrılan bu kısa sürede köle olmamaya çalışın. Hayalleriniz uğruna çok fazla şey feda etmeyin. Gecenin karanlığında gökyüzüne bakıp, bilime sığınıp, sigaranızı ateşleyin.

İzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin