1.1K 65 76
                                    

han jisung x lee felix [jilix]

smutshot

☆☆

lee felix, bileklerinde hissettiği acıyla yüzünü buruşturdu. ne zaman hareket etse bu acıyı duyuyordu ve bundan nefret ediyordu. ne kadar uzun süre bu sandalyenin üzerinde bağlı kaldığını hatırlayamıyordu bile. susuzluktan dili damağına yapışmıştı. kendisini kimin burada alıkoyduğunu bilmiyordu, sadece bir kaç kez yanına gelen lacivert saçlı bir çocuğu tanıyordu.

onu alıkoyanların aksine, bu lacivert saçlı çocuk ona karşı kibardı. ancak sadece yalnız kaldıklarında.

kapının kilidinin açılma sesini duyduğunda umutla kafasını kaldırdı. onun gelmiş olmasını umdu sadece. ve oydu da.

hızlı hareketlerle yanına geldi lacivert saçlı. "jisung..." diyebildi kısık çıkan sesiyle.

elindeki anahtarla bileklerindeki kilidi çözmeye başladı lacivertli. felix çözülür çözülmez bileklerini tuttu ve acıyla inledi. morarmışlardı, fena hâlde hemde.

gözlerindeki hüzünle kendisine yaklaşan lacivertliden bir iki adım geri çekildi. korkuyordu.

"yaklaşma. lütfen... bu bileklerle kendimi koruyabileceğimi sanmıyorum."

ama dinlemedi onu lacivertli. yaklaştı ve felix'in bileklerini avuçları içine aldı. ikisi de birbirine girmiş ellere bakıyordu şimdi.

"özür dilerim..." diye fısıldadı lacivertli, kafasını kaldırıp siyah saçlıya bakarken.

kafasını olumsuz anlamda salladı felix. "bana iyi davranıyorsun, neden? diğerlerinin aksine neden? onlar bana yüzlerini bile göstermezken sen bana ismini bile söyledin. neden söylesene?"

"bilmiyorum. inan bana şu an neden sam'i bayılttığımı, anahtarları alıp seni neden serbest bıraktığımı bilmiyorum."

"henüz serbest kalmış değilim. gürültüler yaklaşıyor, gitmeliyiz."

lacivert saçlının ellerini kavradı, sıkıca tuttu. "götür beni buradan jisung." diye fısıldadı.

"sana yolu tarif edeceğim, kaçacaksın. anladın mı beni?"

"hayır, lütfen benimle gel. burada kalırsan sana acımazlar. ölürsün, ölmeni istemiyorum anlıyor musun? birlikte kaçacağız."

kaşlarını çattı lacivertli. "ben onları oyalarken kaçacaksın yongbok. peşinden geleceğim. söz?"

yongbok ismi ilk defa kulağına bu kadar güzel gelmişti felix'in.
"sözünü tutacaksın, değil mi?"

"tutacağım güzelim."

gülümsedi felix. duygu karmaşası yaşıyordu şu an. ilk başta, jisung o odadan içeri girip onu çözdüğünde korkmuştu. ardından heyecanlanmıştı, nihayet buradan çıkabileceği için. ardından telaşlanmıştı, jisung'u burada bırakacağı için. şu an ise içinde buruk bir mutluluk vardı.

before i die i tryna fuck you baby.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin