Annemle babam ilk tanıştıkları 18 yaşında larmış büyük bir mağazanın asansöründe yukarı çıkarken kapalı kalmaları ile arkadaşlıkları başlamış annem o gün çok korkmuş babam sana sıkıca sarılarak sakin olmasını söylemiş ve böylece arkadaş olmuşlar gittikçe arları daha da iyi olmaya başlamış babam ona güzel bir manzaranın karşısında çıkma teklifi etmiş annem de dünden razı zaten hemen kabul etmiş annemle babamın ilişkisi 3 yıl sürmüş ilişkili hiç kavga etmeden geçip gidiyormuş ve yine bir gün babam anneme deniz kenarında bir akşam yemeğinde evlenme teklif etmiş annem heyecanla yüksek bir sesle evet evet evet diye bağırmış ve yine bunları güzel ve zengin bir düğünleri olmuş çok mutlu yaşarken annem bigün çarşıya çıkmak için evden çıkar ve çarşının yolunu tutar zaten oturdukları yer sakin ve ıssız bir yerdir annem o sokaklarda tek başına yürürken arkasından iki adam gelir ve annemi uyutarak kimsenin olmadığı bir arazi götürür orada anneme tecavüz ederler ve öylece bırakıp kaçarlar annesi çok perişan bir şekilde uyanır ve ağlamaya başlar çığlıklar atar ama duyan kimse yok babam annemi arar ama ulaşamaz panik yapar annemse etrafına bakıp eve ulaşmak ister ama başına gelenlerden kimsenin haberi olmasın istemez bir sır gibi içinde kendine saklar ve bir sabah anne mide bulantısıyla yataktan fırlayarak lavaboya gider. Babam işe gider gitmez annem hastaneye gider ve o an hayatının şokunu yaşayarak bana hamile olduğunu söylerler annem yine perişan bir durumda eve gider korkusundan ve utancından kimseye birşey diyemez diyemez ama gün geçtikçe karnı büyümeye başlar ve babam anneme sorar annem ağlayarak özür dilerim ama böyle böyle başıma geldi der babam annem yüksek ve sert bir şekilde tokat atar ve hemen ertesi gün anneme boşanma davası açar annem ne yapsın zaten kimsesi yok öylece kalır beni aldırmayı düşünür hastanenin yolunu tutar annem cinsiyetini öğrenmek istemez çünkü annem hep bir oğlunun olmasını ister ve benim erkek olmam dan korkar tam koltuğa oturur doktor anneme oğlunuzu aldırmak istediğinize emin misiniz der annem duygulanarak oğlumu demek erkek miş hemen üzerimi giyinip doktora birşey demeden hastaneden hemen çıkar öylece sokakta yürür ve düşünür ne yaparım ben nasıl bakarım oğluma der çünkü hep hayali bir tanecik oğlum der 9 ay böyle de geçer ve o gün gelir şiddetli bir sancıyla hastaneye gider ve ben dünyaya gelirim minik ellerim ayaklarım gözlerimi açmaya çalışırım hani annem nerde o kadar zorlukla beni 9 ay karnında taşıyan meleğim nerde gözlerim onu ararcasına bakar etrafa ama annem yok beni o çok zorluklarla büyüten melek annem yok neden çünkü beni hayata geçirmek için sırf bir tane oğlu olduğum için beni hayata yollayıp kendi giden annem yok artık çünkü beni doğururken çok kan kaybından hayata veda etmiş e ben ne yapacaktım şimdi annem yok babam zaten desem kimliği belirsiz böylece kalmıştım doktorlar küçümseyerek bana bakıyorlardı ben ağlıyordum ve işte o gün beni yetimhaneye vermişlerdi orada hayatını devam ettirmiştir 16 yaşıma geldim de yurttan kaçmıştım beni çok aramışlar ama bulamadılar öylece sokakta yatıp kalkıyordum daha yaşım 16 ama bütün kötü alışkanlıklarımı vardı sigara desen var bali desen var bunlar alacak parayı nerden buluyor diyorsanız hırsızlık hırsızlık yapıyordu çanta çalıyordum gizli gizli bakkala girip bir şeyler çalıyordum ve aradan 2 yıl geçti 18 yaşına gelmiştim artık reşit biriydim ne olduğu belirsiz bir fabrikada çalışıyordum oradan çok sıktıkları için çıkmıştım o kadar çok kötü alışkanlıklarım yoktu artık hayatıma ve yaşantıma daha fazla önem veriyorum kimsesi olmayan bir insan nasıl yaşayabilir ki bu arada söylemeden adım Atalay yani yurtakiler öyle demiş neyse benim sonum belliydi desem sonumu hiç düşünmedim...